HABER: ALTAN YAĞCI - KAMERA: ANIL VEREL

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) çağrısıyla bugün yüzlerce kamu emekçisi, "Geçinemiyoruz" sloganıyla İstanbul Kartal Meydanı'nda hayat pahalılığını protesto eden bir miting düzenledi. Mitinge sivil toplum örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti de katıldı. Mitingde konuşan KESK Eş Başkanı Şükran Kablan Yeşil, “Bizler her gün biraz daha yoksullaşırken, onlar korku, açlık, maldan ve candan, ürünlerden biraz eksiltme ile sınandığımızı söyleyip sabretmemizi istiyorlar. Sabrımız tükendi” dedi.

KESK, İzmir ve Diyarbakır’ın ardından "Geçinemiyoruz" sloganıyla İstanbul Kartal'da ve Ankara Tandoğan Meydanı'nda miting düzenledi. Kartal'da soğuk ve yağmurlu havaya rağmen bir araya gelen yüzlerce emekçi, "Birleşe birleşe kazanacağız", "İnsanca yaşamak istiyoruz", "Emekçiyiz, haklıyız kazanacağız" dedi.

KESK Eş Başkanı Şükran Kablan Yeşil Kartal Meydanı’nda düzenlenen mitingde şunları söyledi:

"SABRIMIZ TÜKENDİ: Bizler her gün biraz daha yoksullaşırken, onlar korku, açlık, maldan ve candan, ürünlerden biraz eksiltme ile sınandığımızı söyleyip sabretmemizi istiyorlar. Sabrımız tükendi. Onlar sırtı saraylarda, lüks ve şatafat içinde yaşarlarken, sadece 1 dakikalık elektrik giderleriyle onlarca işçi, emekçi yaşamını devam ettirebilecekken bizlere şükretmemizi istiyorlar.

ASIL AHLAKSIZ VE VİCDANSIZ OLANLAR ONLARDIR: Onlar iğneden ipliğe, yurt dışından tüm ithalatı dolarla yaparken, ‘devletin verdiği parayı dolara çeviren ahlaksızdır’ diyorlar. Oysa biz biliyoruz ve bir kez daha buradan sesleniyoruz. Asıl ahlaksız ve vicdansız olanlar onlardır. Asıl ahlaksız ve vicdansız olanlar, bizlerin kaynaklarını yıllardır talan edenlerdir. Asıl ahlaksız ve vicdansız olanlar, milyar dolarlık servetini her gün katlayanlardır. Kazançlarını vergi ödememek için yurt dışına kaçıranlardır. Asıl ahlaksızlık, bu ülkenin kamu hizmetlerini, ranta, yandaşa yağmalatanlardır.

GÜN GEÇMİYOR Kİ CEZAEVLERİNDEN ŞİDDET VE TACİZ OLAYLARINI DUYMAYALIM: Değerli dostlar, tam 21 yıl önce bugün, yine bu ülkenin, bu coğrafyanın yaşadığı unutulmaz acılardan birinin yıl dönümü bugün. 19 Aralık, bu ülkede cezaevlerindeki baskıların, şiddetin, F tipi hücrelere geçişe karşı direnişte olan tutsaklara devletin kendi gözetiminde saldırdığı gündür. Yaşamını yitirenlere buradan bir kez daha anıyoruz. O günden bugüne hiçbir şey değişmedi. Devlet zihniyeti cezaevindekilerle adeta hesaplaşmaya devam ediyor. Gün geçmiyor ki cezaevlerinden şiddet ve taciz olaylarını duymayalım.

AKP MHP FAŞİST İKTİDARININ DARBECİ ZİHNİYETİ DEVAM EDİYOR: Değerli dostlar, AKP-MHP faşist iktidarının darbeci zihniyeti devam ediyor. OHAL'in fiili uygulamaları bu ülkede devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde OHAL'in KHK'ların üç yüz yetmiş beşinci maddesinin otuz beşinci maddesine dayanılarak Diyarbakır Eğitim Sen üyesi 21 arkadaşımız hukuksuzca ihraç edildi. KHK zulmünün bitmediği bu ülkede bir kez daha gözler önüne serildi. Bugün KHK'lar yüzünden yaşamına son veren, çalıştıkları farklı alanlarda, iş cinayetleriyle yaşamını yitiren bu ülkede bin altmış beş arkadaşımızı kaybettik. Geçtiğimiz günlerde yine Diyarbakır'da SES üyesi arkadaşımız KHK'dan ihracından sonra yaşadığı zorluklardan dolayı Fatma Demirel yaşamını kaybetti. Biz buradan şunu biliyor ve bir kez daha tekrar istiyoruz ki bunlar intihar değil, bunlar düpedüz bu siyasi iktidarın işlediği birer cinayettir.

KUYRUKLAR BİTTİ, ŞİMDİ ARTIK CEBİNDE PARASI OLMAYAN MİLYONLAR VAR: Bizden önce kuyruklar vardı. Biz bu kuyrukları bitirdik diyorlar. Evet, doğru. Kuyruklar bitti. Çünkü, şimdi artık cebinde parası olmayan milyonlar var. Markete dahi giremeyen, pazara, çarşıya gidemeyen milyonlar var. Evindeki çocuğuna sütünü, mamasını alamayan milyonları bu iktidar var etti. Evet, kuyruklar bitti ancak raflarda temel ihtiyaç maddelerini bulamaz bir haldeyiz. İşsizler ordusu her geçen gün büyüyor. Enflasyonun zam fırtınasının döviz kasırgasının önüne artık hiçbir şey geçemez oldu.

BİZLER HER GEÇEN GÜN DAHA YOKSULLAŞIRKEN, SARAY VE YANDAŞLAR SERVETİNE SERVET, ZENGİNLİĞİNE ZENGİNLİK KATMAYA DEVAM EDİYOR: Bizler her geçen gün daha yoksullaşırken borçlarımızı biraz daha borçlanarak ödemeye çalışırken mutlu bir azınlık, Saray ve yandaşlar servetine servet, zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor. Değerli dostlar, soğuk, rüzgar, yağmur demeden çevre illerden geldik. Bu alanı doldurduk. Neden buradayız? Çünkü geçinemiyoruz ve geçinmek için, taleplerimizi haykırmak istiyoruz. Geçinmek için bütçemizdeki payımızı geçinmek için kamudaki özelleştirmelere kamunun tasfiyesine son verilmesini, geçinmek için kamudan barıştan, kadınlardan yana bir bütçe talep etmek için, çok kazananın az, az kazananın çok ödediği, emekçilerin sırtına yüklenen gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi için bu meydanları doldurduk. Değerli dostlar, bu bütçede neler vardı? Hepimiz gördük Saray yaptığı bütçede daha fazla savaşa, daha fazla silaha, tanka, sınır ötesi operasyonlara bütçe ayırdı. Bu bütçede Diyanet’e bütçe ayırdı. Bütün hizmetlerini gerici tarikatlarla, vakıflarla işbirliği içinde olan TÜGVA'ya, İlim Yayma’ya, çocuklarımızı oralarda cinsel istismara, şiddete maruz bırakan bu vakıflara ayrıldı bu bütçe.

ASGARİ ÜCRETLİLERE YAPILAN ZAM SANİYELİK DEĞİŞİYOR: Asgari ücretlilere yapılan zam saniyelik değişiyor. Bunları yaşıyor ve biliyoruz ki bu yoksullaşma, bu fakirleşme her geçen gün bu iktidar eliyle emek düşmanı politikalarla bir kez daha bir kez daha üretiliyor. Ülkemizde yaşayan bütün insanlara temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli ve koşulsuz bir gelir kapısının açılmasını bu tutarın belirlenmesini ve bir temel gelir güvencesi verilmesini istiyoruz. Parası bizim cebimizden çıkan yandaşlara müteahhitlere aktarılan kamu özel işbirliği projelerinin hazine garantili projelerin son bulmasını istiyoruz. Temel gıda ürün. KDV'nin sıfırlanmasını pandemiden bu yana yapılan zamların geri alınmasını her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, kamunun tasfiyesi anlama gelen, özelleştirmeden bir an önce vazgeçilmesini istiyoruz.

DİYARBAKIR’DA ATTIĞIMIZ SLOGANLARA ARKADAN MÜZİK SESİNİ YÜKSELTEREK MÜDAHALE ETMEK İSTEDİLER: Korkuyorlar. Biz dün bu korkuyu Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda bir kez daha gördük ve yaşadık. Pankartlarımızda savaşa karşı kurulan söze tahammül etmek istemediler. Alana almak istemediler. Alanda attığımız sloganlara arkadan müzik sesini yükselterek müdahale etmek istediler. Korkuyorlar değerli dostlar. Kim hükümet istifa sloganını atarsa onu gözaltına alarak, korkutarak, yıldırmaya çalışıyorlar. Dün İstasyon Meydanı'nda, yılmadan usanmadan hükümet istifa dedik. Müzik sesiyle sesimizi kesmeye çalıştılar ama hayır bugün aynı sesi daha güçlü bir şekilde buradan yükseltiyoruz. Derhal istifa edin.”