KILIÇDAROĞLU: "BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI KONUŞTUĞU ZAMAN EKONOMİ ALLAK BULLAK OLUR MU YA"

KILIÇDAROĞLU: "BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI KONUŞTUĞU ZAMAN EKONOMİ ALLAK BULLAK OLUR MU YA"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında Türk lirasının değer kaybetmesine ilişkin, "Güven sorunu...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında Türk lirasının değer kaybetmesine ilişkin, "Güven sorunu var. Konuştukça niye dolar yükseliyor? Bir ülkenin Cumhurbaşkanı konuştuğu zaman ekonomi allak bullak olur mu? ‘Bunu dış güçler yapıyor’ diyorlar; hangi dış güç, çık söyle. Ekonomiyi bu hale getiren kim? Bakanları dış güçler mi atadı? Merkez Bankası Başkanı’nı dış güçler mi değiştirdi? Sen yaptın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesini bir kişiye bağladık. ‘Ekonomide kurtuluş savaşını vereceğiz’ diyor. Hangi kurtuluş savaşı? İşgal mi var bu ülkede" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın "Çalar Saat" programına konuk oldu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün katıldığı TRT'deki özel programda söylediği "Sen şu anda bana ve bize oy veren tabanımıza ‘gayri milli’ dersen biz seninle asla helalleşemeyiz. Bu şekilde saygısızlık yapan, bizden asla helallik beklemesin" sözlerine şöyle yanıt verdi:

"Siz Türk liranızın değerini düşürüyorsanız sizi eleştirmek benim en doğal hakkımdır. Helalleşmenin ne olduğunu kavrayamamış. Tartışmayı helalleşme sanıyor. Yarayı niye kanatıyorsunuz? Sen Tank Palet Fabrikası’nı Katar’a verirsen ben itiraz ederim. Ben milliciyim. Ben ordumun Tank Palet Fabrikası’nı başka bir ülkeye vermek istemiyorum. Helalleşme, o senin bileceğin iş. Bu konuda adım atması gereken kişi kendisidir." 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

ESNAFIN, ÇİFTÇİNİN, BANKA KREDİLERİNİN FAİZİNİ İNDİRDİNİZ Mİ: “Erdoğan faizden şikayet ediyor ama enflasyonu onu bağlıyor. Aslında gelir dağılımındaki adaletsizliğin birinci amiri enflasyondur. Her şeye zam yapıldı. Bu kadar zammın nedeni nedir? Faiz midir? Biz faizi savunmuyoruz ama nereden inecek faiz? Siz, esnafın, çiftçinin, banka kredilerinin faizini indirdiniz mi? Hayır. Gelir dağılımında olağanüstü bir dengesizlik var. Zam yapılmayan hiçbir şey yok.

LONDRA'DAKİ TEFECİLERE DÜNYANIN FAİZİNİ ÖDEYEN KİM: Bu zammın sebebi ne? Merkez Bankası'nın faizini indiriyorsun. Ekonomiyi düzeltirsen faiz zaten iner. ‘Faizi indirdik’ diyor. Londra'daki tefecilere dünyanın faizini ödeyen kim? Ben mi ödüyorum? AK Parti hükümetleri döneminde 189 milyar dolar faiz ödendi. ‘Bu ekonomi politikasıyla bu iş düzelmez’ dedim. Siz önce ekonomiyi düzeltmek istiyorsunuz önce üretim. Vatandaş önce üretecek, ama üretemiyor.

KAYINPEDER-DAMAT SATTILAR: Gübreye dünyanın zammı geldi. Ekilebilir topraklara gübrenin ancak yüzde 20'si atıldı. Diğerlerine gübre atılamıyor. Vatandaş gübre alamıyor. Çiftçi üretmezse ne olacak? Arpayı, buğdayı, nohudu, canlı hayvanı dışardan alıyorsun. 19-20 yıldır bu ülkeyi kimler yönetiyordu? Doları sabit tutmak için 128 milyar doları sattılar. Niye sattılar bunu arka kapıdan? Kayınpeder-damat sattılar. Yönetemiyor. Yönetmeyi tamamen bırakmış vaziyette. Sen Merkez Bankası'nın faizini bırak, indiriyorsan çiftçinin, esnafın faizini indir. Allah’ın izniyle iktidar olacağız; önce esnafın ve çiftçinin faizini sileceğim.

TALİMAT VERDİN BÖYLE OLDU: Merkez Bankası'nın bağımsız olmadığını kendi söylüyor zaten. Grup toplantısındaki konuşmasında, "Merkez Bankası'nın başkanını görevden aldık çünkü laf dinlemiyordu" diyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası saygın kurumlardan biridir. Bu tablonun yaşatılmasının sebebi Merkez Bankası'nın bağımsızlığının elinden alınmasıdır. Talimat verdin böyle oldu. Türk lirası eriyor. Ekonomiyi düzeltmek istiyorsanız önce üretim, üretim, üretim. Üretemiyor vatandaş.

KAPATIN MERKEZ BANKASI'NI: Merkez Bankası Başkanı'na, ‘Bu kurum bağımsızlıktır. Bu kurumun kendi kültürü vardır. Merkez Bankalı olmak farklı bir şeydir’ dedim. Başkan, bize bağımsız olduğunu söyledi. Faiz düşecek kararını Erdoğan veriyor. Kapatın Merkez Bankası'nı.

RAKAM SÖYLEYECEĞİM: (CHP’li belediye başkanlarınıza asgari ücret talimatı verilecek mi?) Asgari ücret söyleyeceğim. Bunu söylemeden bütün belediye başkanlarımıza soruyoruz, "Siz bunu ödeyebilecek misiniz" diye. Böyle bir rakam söyleyeceğim. Bizim belediyelerde asgari ücret 3 bin 100 liradır. Bu sene için rakamı sonra söyleyeceğim. En küçük belediyemizden, en büyük belediyemize kadar dikkate alıyoruz bunu. En küçük belediyemizin bile "Ben bunu ödeyebiliyorum" demesi lazım.

KUR'AN TİLAVETİ SIRASINDA BU BASKIN YAPILIYOR: Sayın Bahçeli uzun yıllardır Türk siyasetinde olan birisi. Böyle bir olayı araştırmadan, sorgulamadan doğrudan Mansur Yavaş'ı hedef alıp onu suçlaması doğru değil. Mansur Yavaş, gerçekten de siyasi tartışmalardan uzak duran birisi. Belediye başkanlığı yapıyor, 6 milyon Ankaralıyı kucaklıyor. Neden böyle bir suçlama yapıldı, akıl alır şey değil. Alparslan Türkeş'i -Allah rahmet eylesin- anma töreni var, ailesi düzenliyor. Kur'an tilaveti sırasında bu baskın yapılıyor. Bunu da halkımızın bilmesini isterim. Neden böyle bir şey yapıyorsunuz? İnsanlar orada Alparslan Türkeş'i anıyorlar.

BÖYLE BİR REZALET OLAMAZ: Birleşik Arap Emirlikleri (BEA) neden geliyor? Hani bunlar 15 Temmuz'u planlamışlardı? Nasıl oldu da Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, "şerefsiz" diye tanımladığı bir kişiyle nasıl tokalaştı? Düne kadar bunlar kötüydü, darbe girişimine destek vermişleri, ne oldu birdenbire? Geldiler buraya, 10 milyar dolar para getireceklermiş. Nedir bu para? Tank Palet için "Satma, biz 50 milyon dolar buluruz" demiştim. Kampanya açardık kardeşim. ‘ASELSAN’ı, HAVELSAN'ı, ROKETSAN'ı alacaklar’ diye haberler çıktı, gazetelerde yayınlandı. Bekledim bir açıklama. Ne Milli Savunma Bakanı’ndan ne de Erdoğan'dan bir açıklama gelmedi. Öyle olunca ben, mecburen "Bunları satarsanız sizin burnunuzdan fitil fitil getiririm" dedim. Getiririm de. Böyle bir rezalet olamaz.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN BULAMADIĞI ŞEYLERİN FOTOĞRAFINI YAYINLIYOR: Sedat Peker’in söylediklerinin tamamı doğru. İşin içinde çünkü. İtiraf ediyor her şeyi. Yaşadığını söylüyor. O kadar ki İçişleri Bakanlığı'nın bulamadığı şeylerin fotoğrafını yayınlıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'ne neler yaptılar, "Sedat Peker konuşmasın" dediler. Yalansa çıkar, "Yalandır, işte belgesi" dersiniz. Onların gazetecileri, bakanları, milletvekilleri, yandaşları, sanayicileri, beşli çeteleri var. Çıksın açıklama yapsınlar. "Bunların tamamı yalandır" desin. Hiç kimse yalanlayamıyor.

TALİMATLARINI YERİNE GETİRDİĞİ İÇİN ÖDÜLLENDİRDİLER: (Sezgin Baran Korkmaz olayı) Tam bir rezalet. Diyorsunuz ki ‘yurt dışına git, yoksa seni tutuklamak zorunda kalacağız’. Yaptılar bunu. İçişleri Bakanı, bakanlar uçağına biniyordu. Her türlü imkânı vardı, her şey yapılıyordu zaten. Aldılar, tutukladılar önce, sonra serbest bıraktılar. Mal varlığı üzerindeki haczi kaldırdılar. Bunu yapan başsavcıyı HSK'ya atadılar. Kendi talimatlarını yerine getirdiği için ödüllendirdiler. Şimdi niye yazı yazıyorsun "Sezgin Baran Korkmaz'ı bize iade edin" diye. ABD istedi tutukladılar, hapse attılar. ABD istedi diye bunlar da istemeye başladılar. Tıpkı Reza Zarrab gibi. En büyük korkuları, Sezgin Baran Korkmaz'ın ABD'de itirafçı olması. Sezgin Baran Korkmaz, ABD'ye verilirse itirafçı olacak.

MASAK ‘BİZİM BÖYLE BİR RAPORUMUZ YOK’ DEDİ: SBK’yı yurt dışına göndermek için uydurma haber yaptılar. MASAK raporu geldi. ‘Rapor üzerine mal varlıkları üzerindeki haczi kaldırdık’ diye. MASAK, ‘bizim böyle bir raporumuz yok’ dedi. Siz, bu işleri yapan bir kişiyi Anayasa Mahkemesi’ne nasıl atarsınız? Anayasa Mahkemesi’ni nasıl kirletirsiniz? Yazık, günah değil mi bu devlete? Diğerini de getireceksiniz, Adalet Bakanlığı’na bakan yardımcısı yapacaksınız. Vicdanı olan bütün AK Partililerin, MHP’lilerin düşünmesini isterim, bir devlet böyle olmaz.

YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN CUMHURBAŞKANI’NDAN TALİMAT MI BEKLENİR: Kim Allah aşkına bu BEA? Düne kadar eleştirdiklerine bugün neden muhtaç duruma geliyorsun? Ben bu sorunun cevabını öğrenmek isterim. Sokaktaki AK Partili kardeşim de 15 Temmuz gazisi de bu soruyu sorsun. Sormak zorunda. Soru sormazsanız devletin nasıl yönetildiğini bilemezsiniz. Aklımız, mantığımız var. Orman yangınları var, bakan açıklama yapıyor: ‘Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatlarıyla ormanlardaki yangını söndürmeye başladık.’ Yangını söndürmek için Cumhurbaşkanı’ndan talimat mı beklenir, Allah aşkına ya. İradesi yok demektir. O talimat gelmese kimse bir şey yapmayacak.

TÜRKİYE’Yİ ÜRETİME ODAKLAYAN BİR ANLAYIŞIN GELMESİ LAZIM: (Erken seçim, derhal seçim çare mi) Çare. Ekonomi bu haldeyken nasıl düzeltecekler. Yönetemiyorlar, devletin kurumlarını, devleti çürüttüler. Perişan ettiler. Dolasıyla yeniden ayağa kalkmamız lazım. Bunun için de var olan iktidarın değişmesi lazım. Türkiye’yi üretime odaklayan bir anlayışın gelmesi lazım. Böyle bir yapının, iktidarın yolu da seçim. Vatandaşın mutfağındaki yangın büyüyor. Biz de ‘erken seçim’ diyoruz. Demokrasilerde halkın iradesinden niye korkuyoruz ki? En büyük hakem halk. Halka gideriz. Seni seçiyorsa başımızın üstünde yerin var. Ama seni seçmiyorsa o zaman ona izin vereceksin. Kimse önünü göremiyor. Sanayici, çiftçi önünü göremiyor. ‘Türkiye’yi fakirleştirelim, çok fakir olsun, Türkiye’nin fakirliğini satalım, bize döviz gelsin.’ Allah aşkına hangi iktisat kitabında yazıyor bu. ‘Ben kitabını yazdım’ diyor, hangi kitap bu? Ben gidip kitapçıdan alacağım, okuyacağım. Yok böyle bir kitap.

ERDOĞAN’IN BÜTÜN DÜNYASI SARAY: Ekonomi kitabında der ki ‘Para ve maliye politikalarını eş zamanlı ve birbirini destekleyen şekilde götüreceksin’. O ülkeyi büyütmek istiyorsan mutlaka üretime odaklanacaksın. Üreteceksin. Bilgi ve teknolojiyi sürekli büyüteceksin. Dolasıyla sen ülkeni kalkındıracak, ihracat yapacaksın. Sizin paranız döviz karşısında kar gibi erimez. Faiz, kendiliğinden iner. Borç istediğiniz için faiz vardır. Almanya’nın faiz oranı eksi. Borç istemiyor ki. Biz gidiyoruz dünyaya, para istiyoruz. ‘Parayı vereceğim ama senin ülken güvensiz bir ülke. Dünyanın en yüksek faizi bu, istiyorsan al’ diyor. Merkez Bankası’nın bilançosuna bakıyor. Negatif 35 milyar dolar. ‘Ben sana para vereceğim ama risk yüksek, o yüzden faizim yüksek’ diyor. Bütün dünya böyle çalışıyor. Erdoğan’ın dünyadan, ekonomiden haberi yok. Erdoğan’ın bütün dünyası saray. Saraya bakıyor. 7 maaş alan var.

BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI KONUŞTUĞU ZAMAN EKONOMİ ALLAK BULLAK OLUR MU YA: Biz iktidara geldiğimizde dolar da faiz de düşer. Güven verdiğiniz andan itibaren her şey çözülür. Güven sorunu var. Konuştukça niye dolar yükseliyor? Bir ülkenin cumhurbaşkanı konuştuğu zaman ekonomi allak bullak olur mu ya? ‘Bunu dış güçler yapıyor’ diyorlar; hangi dış güç, çık söyle. Ekonomiyi bu hale getiren kim? Bakanları dış güçler mi atadı? Merkez Bankası Başkanı’nı dış güçler mi değiştirdi? Sen yaptın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin iradesini bir kişiye bağladık. ‘Ekonomide kurtuluş savaşını vereceğiz’ diyor. Hangi kurtuluş savaşı? İşgal mi var bu ülkede. Beş madde saydım. Sen önce israfı önle. Sen 5 maaş veriyorsun bu insanlara. İnsanlar işsiz, perişan. Sandığı getir, milletin hakemliğine başvuralım.

DEVLETİN BÜTÜN KURUMLARINI ÇÜRÜTTÜKLERİ GİBİ TÜİK’İ DE ÇÜRÜTTÜLER: (TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı) 36,20 doğru. TÜİK’e talimat veriliyor, enflasyonu düşük göster diyor. ‘Bütçeden tasarruf yapayım’ diyor. TÜİK’in rakamlarına kimse güvenmiyor. Sonuçta adam pazara gidiyor. Ekmek alıyor, bakıyor. Her şeye zam geldi. Devletin bütün kurumlarını çürüttükleri gibi TÜİK’i de çürüttüler. Devlet, vergi almaya gelince yüzde 36,20’ye getiriyorlar. Madem faizden şikâyet ediyorlar, indir o zaman faizi.

OTURALIM HELALLEŞELİM: (Nasıl helalleşeceğiz) Geçmişte büyük yaralarımız var. Siyasetçiler, bazen bu yaraları deşip kanatıyorlar. Bunun üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu bizim geleceğe güvenle bakmamızı engelliyor. Hep geçmişe takılıp kalıyoruz. Ben diyorum ki ‘Oturalım helalleşelim’. Bu tür şeyler olmasın bir daha. Biz geleceğe güvenle bakalım. Eskiyi tartışmayalım, onlar oldu. Artısı, eksisi, yanlışı, doğrusu var. Siyasetçilerin elinden bu kozu alalım. Bu gelecek içerisinde hepimize yer var. Geçmişi, evet unutmayalım, yüz yüze helalleşelim. Geleceğe bakalım. Ben helalleşme deyince, ‘Efendim, yolsuzluk yapanlarla da mı helalleşeceğiz’. Söyledim; hukuk ayrı, helalleşme ayrı. Bir kişi yolsuzluk yapmışsa cinayet işlemişse hukuk onun gereğini zaten yapacaktır. Geçmişte yapılan hataların biz bugün helalleşmesini yapamıyorsak o bizim ayıbımız. Bütün umudum, güzel geleceği inşa etmek. Geçmişte yapılan hataların bugün helalleşmesini yapmalıyız.

BU MİLLETİN BİR YÜZÜ GÜLSÜN YA: Hata, insana özgü bir kavramdır. İnsan, aklıyla hareket eder. Hatadan dönmek bir erdemdir. Hatadan bir ders çıkarırsanız tarihi tekerrür ettirmezsiniz. Biz, tarihi tekerrür ettiriyoruz. Niye aynı hataları sürekli yapıyoruz? Biz ileriye doğru gitmek, büyümek, gelişmek istiyoruz. Herkesin bir şekliyle sıkıntıları var. Darbe oldu, ‘Bir sağdan bir soldan asalım’.  Niçin; ‘Dengeyi sağlayalım’. Hem sağdaki hem soldaki ile helalleşmek zorundayız. Kutuplaşmanın bize getirdiği bir şey yok. Helalleşelim, bu milletin bir yüzü gülsün ya.

O SENİN BİLECEĞİN İŞ: (Erdoğan’ın helalleşme yanıtına): Helalleşmek tek taraflı olmuyor. Siz Türk liranızın değerini düşürüyorsanız sizi eleştirmek benim en doğal hakkımdır. Helalleşmenin ne olduğunu kavrayamamış. Tartışmayı helalleşme sanıyor. Yarayı niye kanatıyorsunuz? Sen Tank Palet Fabrikası’nı Katar’a verirsen ben itiraz ederim. Ben milliciyim. Ben ordumun Tank Palet Fabrikası’nı başka bir ülkeye vermek istemiyorum. Helalleşme, o senin bileceğin iş. Bu konuda adım atması gereken kişi kendisidir. Benim kimseyle özel bir kavgam yoktur. Kin tutmam, öfke tutmam. Kibirli asla davranmam. Çocukla çocuk, büyükle büyük olurum. Kibirle yola çıkanlar devleti yönetemezler.

DOĞRUYU GÖRÜYOR SELAHATTİN BEY: (Selahattin Demirtaş’ın helalleşme desteği) Teşekkür ederim. Doğruyu görüyor Selahattin Bey. Önemli bir adım. Biz mutlaka ama mutlaka güzel bir gelecek inşa etmeliyiz ve beraber inşa etmeliyiz. Bu ülke bizim ülkemiz. Gidecek yerimiz yok. Eğer siz bu ülkede güzel bir gelecek inşa ediyorsanız geçmişin yaralarını kanatmamanız lazım. Ben bunu söylüyorum.

UMUTSUZLUĞA YER YOK: Bütün bu eleştirileri vatandaşlarımız dikkate alsınlar. Sakın ola umutsuzluğa kapılmasınlar. Allah’ın izniyle sandık gelecek, iktidara geleceğiz. Farkı bir Türkiye’de yaşayacaklar. Umutsuzluğa yer yok. Bütün bu karamsar havayı değiştireceğiz. İyimserim. Türkiye, bölgenin güçlü bir devleti olacak. Sanayi konusunda devrim yapacak. Önümüzdeki aylarda bizim Merkez Türkiye projesini de kamuoyuyla

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.