KILIÇDAROĞLU’NUN DİNLEDİĞİ ANTALYALI HAL ESNAFI: “MİLLETİ TARIMDA TUTMA ŞANSIMIZ KALMADI, TOPRAĞINA KÜSÜYOR İNSANLAR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da; toptancılar hal esnafını ziyaret etti. Bir esnaf, “Artık milleti tarımda tutma şansımız kalmadı, toprağına...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da; toptancılar hal esnafını ziyaret etti. Bir esnaf, “Artık milleti tarımda tutma şansımız kalmadı, toprağına küsüyor insanlar. Gençlerimiz zaten, artık sağda, solda; büyükşehirlerde asgari ücretli iş için belediye başkanlarımızın kapısını eskitiyor. 20-30-40 dönüm arazisi olan insanlar artık sadece asgari ücretli bir işe, üniversite mezunu gençlerimiz tutsak kalmış” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün sabahın erken saatlerinde, Antalya’da; toptancılar hal esnafını ziyaret etti, esnafla kahvaltı yaptı. Dertlerini Kılıçdaroğlu’na anlatan bir pazar esnafı, şöyle konuştu:
“20-25 yıl önceki fiyatlarımıza ürünler satılıyor. Artık milleti tarımda tutma şansımız kalmadı, her geçen gün toprağına küsüyor insanlar. Gençlerimiz zaten, artık sağda, solda; büyükşehirlerde asgari ücretli iş için belediye başkanlarımızın kapısını eskitiyor. 20-30-40 dönüm arazisi olan insanlar artık sadece asgari ücretli bir işe… Üniversite mezunu gençlerimiz tutsak kalmış. Neden? 6 ay önce 100 liralık gübre olmuş 500 lira. Bu maliyetinden altından kalkma şansımız yok. Domates, 2-3 lira bandında, 20 sene önceki fiyatlar.”
Esnaf, “Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümet de diyor ki; enflasyonu sadece bu sebzeye odaklamış, eğer bizim Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluşu sebze ile ise domates, biber, patlıcan ise biz versinler gübresini, tohumunu, ilacını; bir yıl karşılıksız çalışalım biz Türkiye Cumhuriyeti’ne. Kurtuluş buysa eğer…” diye konuştu.
“ÜRETİCİDEN TERÖRİST Mİ OLUR?”
Aynı esnaf; meyve ve sebzelerdeki fiyat artışından çiftçinin, aracıların sorumlu tutulmasından şikâyet etti ve “Onların dedikleri gibi aracı, fırsatçı, kan emici daha ileri gidip terörist ilan ediyorlar ama bu sektörün içinde hiçbir zincirinde bu paralar yok” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu ise esnafa, “Üreticiden terörist mi olur, biz size inanıyoruz, size güveniyoruz. Siz üretiyorsunuz, çalışıyorsunuz, emek harcıyorsunuz. Sabaha karşı buraya geliyorsunuz, burada yaptığınız hizmet çok değerli. Biz ondan eminiz, çok büyük paralar da kazanmıyorsunuz, keşke kazansanız. Malı gönderiyorsanız, Rusya’dan dönüyorsa, orada çok büyük sıkıntılar var. Dış politikada sorunumuz var. Orta Doğu’ya da açılmak, orayla da barışmak lazım. Her tarafa mal gönderiyoruz neden kavga ediyoruz?” sözleriyle karşılık verdi.
“ÇİFTÇİ ÇOCUĞUNU EVLENDİREMİYOR”
Bir kadın, Kılıçdaroğlu’na; “Umudumuz sensin” dedi ve şunları söyledi:
“Biz geçmişte Irak’a da her yere de mal gönderiyorduk, Türk çiftçisi olarak; ama şimdi hiç gitmiyor. Sadece fide parası 5 lira, 6 lira. Bir torba gübre 450 TL olmuş. Bu yıl hububat ekemeyeceğiz. 2001’de o zaman devalüasyon olmamıştı şimdinin 90 kuruşu, o zamanın 900 lirasına domates satıyorduk. Bugün 2 buçuk lira. 2001’den beri mazot, gübre ne kadar olmuştur? Ekonomist olduğunuz için daha bilirsiniz.”
Kılıçdaroğlu, kadına; “Ama Erdoğan gibi ekonomist değilim, onu söyleyeyim” dedi. Kadın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz biliyoruz, vatandaş biliyor. Bizim durumumuz ne olacak, çocuklarını evlendiremiyor çiftçi, altın almış başını gitmiş. Bu yıl hububat ekilmez, Antalya çukurunda. Bir asgari ücretli bu biberi yiyemez. Bir çoğumuzun akarsuyu yok yer altından sondajla çıkarıyoruz, elektrik fiyatlarına bir ayda kaç kere zam geldi, bunun altından kalkamayacağız artık.”
Kılıçdaroğlu, “Önümüze biraz daha zor günler gelecek; gübre, mazot fiyatları daha da artacak. Çare belli, az kaldı halledeceğiz” karşılığını verdi.
“KARIN TOKLUĞUNA ŞU AN SADECE…”
Başka bir esnaf, şunları söyledi:
“Otoban, köprü yol paralarından… Biz de işin içinden çıkamıyoruz. Bizim buranın yükünü kaldıran, 100 kamyoncu vardır, Ankara-İstanbul hattına çalışan, herkes rahatsız. Adapazarı’ndan Bayrampaşa’ya git gel; 700-800 TL sadece otoban parası var, daha mazot hariç. Bir kamyonun Bayrampaşa’ya gidip gelmesinin 6500 TL maliyeti var. Biz tüccarlara yükleniyoruz burada, onlar da şikayetçi. Herkes sıkıntılı, yürüyecek durum yok şu an. Karın tokluğuna şu an sadece… Yine çok şükür. Kimsenin bir şey yaptığı yok.”
“ASGARİ ÜCRETİN 5 BİN TL OLMASI LAZIM”
Gençlerin asgari ücretli işe muhtaç kalmasından dert yanan esnaf, “Asgari ücretin 5 bin TL olması lazım. Alım gücü bitti, domates pahalı değil, alım gücü yok insanların. 20-25 sene önceki asgari ücretli neler alabiliyormuş” sözleriyle sitem etti.
“SEBZE Mİ YÜKSELTİYOR ENFLASYONU?”
“Çiftçi günah keçisi olmuş, sebze mi yükseltiyor enflasyonu?” diyen esnaf, “Bir deyim vardır, ‘kan düşse can biter’ diye. O can bitmiyor artık. O canı yeniden bitirelim” dedi.
Bir başka esnaf ise şunları söyledi:
“Bizi bu dertlerden kurtarın. Dayanılmaz, çok zor durumdayız. 18 liraya aldığımız plastik örtü, 35-40 lira. Tarımda kullandığımız elektrik, evde kullandığımız elektriği geçti. Dayanamaz hale geldik. Asgari ücretli yere gitsem daha fazla kazanacağım.”
Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
“Gaza, mazota, ilaca, fideye, tohuma zam yapıyorsun. Dönüyorsun çiftçiye, ‘niye pahalı oldu?’ Tarladan, İstanbul’a havadan mı geliyor?”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.