KLİMATOLOJİ VE METEOROLOJİ UZMANI TÜRKEŞ'TEN "DÜNYA SU GÜNÜ" DEĞERLENDİRMESİ: " ORMANLARI VE TARIM HAVZALARINI YOK EDEREK SU TOPLAMA ALANLARINI YOK EDİYORUZ"
"22 Mart Dünya Su Günü" dolayısıyla ANKA Haber Ajansı’na konuşan Prof. Dr. Murat Türkeş, tarım havzalarının yok edilmesinin aynı zamanda su toplama havzalarının da yok edildiğini belirterek...
Dilan KUTLU
"22 Mart Dünya Su Günü" dolayısıyla ANKA Haber Ajansı’na konuşan Prof. Dr. Murat Türkeş, tarım havzalarının yok edilmesinin aynı zamanda su toplama havzalarının da yok edildiğini belirterek “Biz orman ekosistemini tahrip edersek, ormandaki yaşam birliklerini hiç önemsemezsek, yağışın etkili yağış olarak yeryüzüne düştükten sonra yer altı ve yer üstü sularını besleyecek bir düzenek haline gelmesini sağlayamayız. Tarım havzalarını yok ediyoruz. Ama aynı zamanda su toplama alanlarını yok ediyoruz. Kendi su kaynaklarını ormanları ve tarım havzalarını yok ederek betona, yola, mega projelere harcayan çok az ülke vardır" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş "Dünya Su Günü " ile ilgli şu değerlendirmeleri yaptı:
“Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bizde de yağış rejimi değişiyor. Bir yandan kuraklıklar var. Bir yandan şiddetli yağışlar seller taşkınlar. Yağışlar kar yağışışeklinde düşemiyor tabi ki. Kar yağsa da karın yerde kalma süresi azaldı. Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metre küp. Türkiye’nin bugünkü nüfusu yaklaşık 83 milyon bugünkü koşullarda kişi başına ortalama su tüketimi 1350 metre küp. Bu çok küçük bir değer. Türkiye’nin sınırlı su kaynakları ve bugün ki hesaplanan kişi başına potansiyel su tüketiminin az önce söylediğim gelecekte yağışların azalması, sıcaklıkların artması buharlaşmanın artması, arazi kullanım değişikleri, ormanların yok edilmesi, havzaların parçalanması.”
“CİDDİ SU SIKINTISI YAŞANACAK”
Türkiye’nin yakın zamanda ciddi su sıkıntısıçekeceğini belirten Türkeş, “Bütün bunları birleştirdiğinizde gelecekte İklim değişikliği projeksiyonları gösteriyor ki, Türkiye’nin kesinlikle Ortadoğu’da ve bazı kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan su sıkıntısını sıklıkla çeken bir ülke durumuna sokabilir. Bizim yaptığımız çalışmalara göre Türkiye’nin Batı ve Güney yarısı orta ve yüksek şiddette kuraklık riskine açık bir ülke. Yıllar arası yağış değişkenliği çok yüksek. Türkiye’nin yarısı kurak arazi. Dolayısıyla su konusunu da iklim değişikliğiyle birlikte değerlendirmeliyiz” dedi.
“YAĞIŞLARIN YERYÜZÜ SULARINI BESLEYECEK BİR DÜZENEK HALİNE GETİRMEMİZ LAZIM”
Ormanların ve endemik türlerin tahrip edilmesinin iklim değişikliğiyle mücadelede olumsuz bir sonuç yaratacağını vurgulayan Türkeş, şu uyarıda bulundu:
“Dünya Ormancılık Günü ve Haftası ve arkasından Dünya Su Günü. Biz orman ekosistemini tahrip edersek, ormandaki yaşam birliklerini hiç önemsemezsek en önemlisi Türkiye’de endemik türleri korumazsak ne iklim değişikliğiyle mücadele edebiliriz. Ne ormanlarımızı geliştirebiliriz. Ama en önemlisi yağışın etkili yağış olarak yeryüzüne düştükten sonra yer altı ve yer üstü sularını besleyecek bir düzenek haline gelmesini sağlayamayız.”
“ORMANLARI, TARIM HAVZALARINI, ŞU TOPLAMA ALANLARINI YOK EDİYORUZ”
Türkeş, Türkiye’nin su havzalarını yok eden ender ülkeler arasında olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ormanları yok ediyoruz. Tarım havzalarını yok ediyoruz. Ama aynı zamanda yaşamsal havzaların su toplama alanlarını yok ediyoruz. Bu konuda dünyada belki de ender ülkelerden bir tanesiyiz. Evet dünyanın her yerinde kamu, özel sektör, madencisi, sanayicisi doğaya zarar veriyor. Ama kendi su kaynaklarını, ormanlarını, tarım havzalarını ve su havzalarını yok eden betona, yola, mega projelere harcayan çok az ülke vardır. Bunun altınıçizmek istedim. Yoksa biz ne iklim değişikliğiyle mücadele edebiliriz, ne kuraklıkla ne de su yönetiminde başarılı olabiliriz. Bütün her şeyiyle bilimiyle botaniğiyle ormancılığa aykırı işler yaptığımızı söyler dururuz.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.