Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bir televizyon programında; “Kızılay’a ineceğim başım dik gezeceğim. Dünyanın tüm serveti benim olsa ben ona değişmem bu huzurumu, bu sevgi halesini. Belediyecilik halkı mutlu etme sanatı. Ankaralının tertemiz parasına kendi param gibi sahip çıkıyorum, hiçbir şeye gömmüyorum” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programına katıldı.

“NAMUSLU, ŞEREFLİİNSAN DEDİKODU YAPMAZ”

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin mali durumu hakkında bilgi veren ve tek kuruş kredi kullanmadığını vurgulayan Yavaş, yapılan ihalelerin açık ve canlı olması nedeniyle büyük bir tasarruf sağladıklarına dikkati çekti.

Yavaş, bugüne kadar gerçekleştirilen bin 750 ihalenin canlı olarak yayınlandığını ve kayıtlarına Youtube kanalından ulaşılabileceğini belirterek, “Namuslu, şerefli, haysiyeti olan insan savcılığa gider, dedikodu yapmaz. Kalkıp da benim burada vaktimi çalmaz. Ben ne yapıyorum? Veriyorum savcılığa, acımıyorum ki… Babamın oğlu değil. Biri para yemiş biri yedirmiş. Sonuna kadar hesabını soracağım” dedi.

YAVAŞ, 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI’NA ÖZEL YENİ PROJELERİ AÇIKLADI

Görevini yaptığı için reklam yapmadığının altınıçizen Yavaş, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle 29 Ağustos’ta düzenlenecek toplu açılış ve temel atma töreninde açıklanacak yeni projeleri şöyle özetledi:

“29 Ağustos’ta Başer Köprülü Kavşağı, Hasköy-Fruko Köprülü Kavşağı, Şaşmaz Kavşağı 2 adet. Bağlıca Bulvarı Otoyol bağlantı projesi ise 30 Ağustos’ta açılacak. İstasyon Caddesi Alternatif Bulvar Projesi 1. Etap, mesela bu İstasyon Caddesi tam 1,5 milyon nüfusa hitap ediyor. Yani biz bu yapılacak işleri tespit ederken aldığımız ya da almadığımız oya göre değil, ihtiyaca göre yapmaya çalışıyoruz. Yine Dikmen Vadisi Teknoloji Merkezi, Hikmet Özel Caddesi MİT Bağlantı Yolu biraz önce söylediğim yer. 10 tane dere geçiş köprüsü.”

“SİZ DEVLETSİNİZ, VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTMANIZ LAZIM”

Uzun yıllardır çözülmeyi bekleyen Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’nin büyük bir kısmı için temel atma töreni gerçekleştirileceğini de belirten Yavaş, konuşmasınışöyle sürdürdü:

“En önemli projemizden biri de Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi. Şimdi bir belediye düşünün insanların evini yıkmış. Ben demiş kentsel dönüşümden size birer tane daire vereceğim. Sözleşme yapmış. Kaç yıl olmuş? 11-12 olmuştur. 14 bine yakın ve bunlara belediye her ay kira ödüyor. Şu ana kadar ödenen kira bedeli 1 katrilyon 150 trilyon eski parayla. Ne onlara yarıyor ne bize yarıyor… Siz belediyesiniz siz devletsiniz, verdiğiniz sözü tutmanız lazım. İhalesini biz şimdi yaptık. PORTAŞüzerinden 2 bin 100 küsur evin temelinin atılışını yapıyoruz. 2 bin 500 tanesinin ihalesini de 10-15 gün önce yaptık. 1 tane itiraz geldi. Sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. 4 bin 500 konuta birden giriyoruz. 3 bin kadar Dikmen Vadisi’nde var. Altındağ’da var 550 tane, çeşitli yerlerde de var. Yazık ailelere yok etmişler, bunlar nereye gitti, yuvasını darmadağın etmişler. Yaptığımız projeler de üstelik yüksek katlı olmuyor. Mahalle tipi yani iç avlusu falan olan mahalle tipinde projeler yapıldı. Geri alan 8-9 bin kişinin de imar planı hazır. Onlara da 20-30 kişilik veya 10 kişilik parseller oluşturup oraların tapusunu verip, onların da kendi müteahhitlerine kendilerinin vermelerini sağlayacağız ve 14 bin konut en azından ev sahibi olacak. Belediye de borcundan kurtulmuş olacak.”

“ANKARA’DA PROJELERİ HAZIR BİR ŞEY YOK”

 Yavaş, Ankara’da yapılacak projeleri ise şöyle sıraladı:

“Yine bu arada Keçiören Fatih Köprüsü, en dar yerlerden birisi. Onu seneye inşallah, projesi yeni çıktı. Bir de şöyle bir şanssızlığımız var; maalesef Ankara’da projeleri hazır bir şey yok. Bir de projeler yaptırıyorsunuz onlar da uzun zaman alıyor. Bazışeylerin gecikmesinin sebebi o. Aydınlıkevler Kavşağı’na girdik. 11 tane kavşak yapıldı, sadece bu yıl 7 tane yapıyoruz. Aydınlıkevler, Turan Güneş’e 3 tane, Mamak Caddesi’ne 3 tane olmak üzere 7 tanesinin ihalesi hemen hemen yapıldı. Onları da bitirmiş olacağız. İstasyon Caddesi özellikle en önemlilerinden bir tanesi 29 Ekim’e tamamı bitmiş olacak. Bunun yanında Elmadağ Belediyesi Hizmet Binası, Polatlı Kültür Merkezi, Kesikköprü Gençlik Kampı Yenileme Projesi, Ankara Hali Yenileme Projesi, Akköprü İlçe Terminali, birkaç tane çocuk gündüz bakım evi ve emekli lokalleri ile beraber 100’e yakın projeyi de o gün açıklayacağız.”

6 MİLYON METREKARE YEŞİL ALAN

Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak başkente 6 milyon metrekarelik yeşil alan kazandıracaklarını da açıkladı:

“Yenimahalle Batıkent’te 500 dönümlük aşağı yukarı bir planımız var. Hayvanat Bahçesi 900 dönüm olarak hem rekreasyon alanı hem hayvanat bahçesi olacak, projesi bitmek üzere. Bir de BAKAP Projesi diye 2 bin 700 dönüm civarında Gölbaşı yolu üzerinde bir yer var. Burası da en büyük finans projemiz olacak. Şu anda orada sulu tarım yapıyoruz hem de büyük kalabalıklar için orası iyi bir rekreasyon alanı olacak. 12 bin tane meyve ağacı dikildi oraya. Çocuklar bisiklete binecek, isteyen koşacak, yürüyecek, isteyen elektrikli araçlarla gezip meyveleri tadabilecek, hayvanları tanıyacak. Orada bir tarım kampüsü de yapıyoruz. Aynı zamanda arzu ederlerse orada konaklayıp tarım ve hayvancılık nasıl yapılıyor onları da öğrenecekler. Başkente yaklaşık 6 milyon metrekarelik yeşil bir alan kazandırmaya çalışıyoruz. Bunun yanında Beştepe’de 37 dönüm yeşil alan, Kaykay Parkı, Gazi Park 61 dönüm, Çubuk Karakaya Mesire Alanı 1. Etap 240 bin metrekare, Dikmen Vadisi 740 dönüm, Angora Park 130 bin metrekare, Hayvanat Bahçesi 930 bin metrekare, Batıkent 500 bin, Cemre Parkı 98 bin hepsi genelde büyük parklar... Göksu Parkı 2. Etap 177 bin, Yaşamkent 55 bin, Erdoğankent 95 bin, Alacaatlı 34 bin, BAKAP da 2 milyon 700 bin metrekare… Bunların sadece hayvanat bahçesi ve BAKAP önümüzdeki yılın sonuna doğru biter. Ama bunların büyük çoğunluğu bu sene içerisinde bitirilmeye çalışılacak.”

ANKAPARK’IN GERÇEK MALİYETİ VE İSRAF MÜZESİ

ANKAPARK’ın son durumuyla ilgili de bilgi veren Yavaş, mahkeme sürecinin devam ettiğini ve eylül ayında mahkemesi olduğunu belirterek, şu değerlendirmeleri yaptı:

“ANKAPARK'ın maliyeti 750 milyon dolar demiştim, çok büyük gürültü kopmuştu. Hata yapmışım 801 milyon dolar oraya gömülmüş. Melih Gökçek daha önce sürekli değişik fiyatlar vermiş. 400 milyon dolar olsa az bir para mı? Bu para babanın parası mı? Kimin parası? Bu para Ankaralıların parası… Pahalı su sattığın garibanların parası… Şimdi bu işin bir tarafı… Biz iki yönüyle savcılığa verdik ANKAPARK’ı. Oradaki kamu zararını verdik, ihaleye karıştırılan fesatları da verdik.”

Daha sonra yapılan harcamaları da tek tek anlatan ve israfla mücadele edeceklerinin altını bir kez daha çizen Yavaş, ANKAPARK ile ilgili yeni bir projeyi hayata geçireceklerini belirterek şunları söyledi:

“Şimdi bunları detaylı olarak Ankara halkının öğrenmesi için ne yapıyoruz? ANKAPARK’a kuruş kuruşşu gösterdiğim 801 milyon dolarlık ne alınmış, hangi tarihte alınmış, kaç paraya alınmış, bugünkü dolar değeri nedir? Şimdi Ankara’nın Sanal İsraf Müzesi diye bir şey yapıyoruz. Web sayfası yapıyoruz. Buraya harcanan parayı, Ankara’nın boşa götürülen paralarını, boşa harcanan paraların hepsini insanlar orada görecek. Bitkiler kaç parayken kaç paraya alınmış. Aletler kaç parayken kaç paraya alınmış. Ankaragücü için yapılan tesise ne kadar harcanmış? Şimdi ne olmuş? Bir sürü hırsızlık oluyor… ANKAPARK’ta günlük zarar 1 milyon lira. Çünkü çürüyor. Şöyle bir müjde daha verebilirim. Ben buna rağmen Gökçek değil kim yapmış olursa olsun o para değil mi ki Ankaralıdan çıktı. Biz bunu bir şekilde çalıştırmak zorundayız. Onunla beraber yanına hayvanat bahçesi ve rekreasyon alanı yapınca 1 milyon 900 bin metrekarelik bir alan ortaya çıkacak. Kapatmak, çalıştırmamak gibi bir düşüncemiz yok. ANKAPARK’a kendi paramız gibi sahip çıkacağız. Ama inşallah 15 Eylül’de hakim karar verecek.”

Geçmiş yönetimin büyükşehir belediyesine ait taşınmazları düşük fiyatlarla kiraya verdiğine ve hala birçoğunu kullandığına da dikkat çeken Yavaş, “Artık başkanlığınız bitmiş. Belediyenin mallarından lütfen elinizi çekin artık. Ver cipi, niye vermiyorsun cipi? Hala onda. Niye vermiyorsun kardeşim belediyenin malını? Ailece belediyenin mallarından ellerinizi çekin. Bu mallar sizin babanızın malı değil” dedi.

KIZILAY-DİKMEN METROSU İÇİN PROJE HAZIRLIĞI

“Ankara’ya 2013 yılından beri otobüs alınmamıştı” diyerek hizmetleri hakkında bilgi vermeyi sürdüren Yavaş, şöyle devam etti:

“Biz alımını yaptık, toplamda 355 yeni otobüs 22 dönüştürülmüş otobüs oldu. Bir de eski otobüsleri elektrikli hale getiriyoruz. Zaman zaman hani ne oldu metro diyorlar. Metrolardan hazır bir proje yoktu. Mamak’ı biz yapacağız dedik, 2,5 yıl oldu. Bunlar çocuk oyuncağı değil. Mamak Metrosu için izin aldık. Yapımı sürüyor. Ankara halkına şöyle bir müjde vereceğim, duraklarımız belli oldu. Yeni metromuzun durakları: Abidinpaşa, Aşık Veysel, Tuzluçayır, General Zeki Doğan, Fahri Korutürk, Cengizhan, Akşemsettin ve NATO yolu istasyonlarımız olacak. 7,4 kilometre 8 istasyon. 49 sondaj vuruldu. Yer altından ne çıkacağını bilemiyorsun. Proje finansmanı için de bu hafta EBRD ile 250 milyon euro’luk yetki anlaşması için mutabakata varıldı. Önümüzdeki günlerde bunu imzalayacağız. Araçlar hariç 320 milyon euro’ya mal olacak. Bunun için uzun vadeli borçlanacağız. Kızılay Dikmen Metrosu için de baktık bizden önce projesi yapılmamış. 12 istasyon 15 kilometre olacak. Bunun da avam projesini hazırlayacağız. Bu bizim dönemimize yetişmez ama bir şekilde yapacağız. Daha ne olacak? Proje aralık ayında bitecek. Proje onay için Ulaştırma Bakanlığına gidecek. Krediler de yatırıma alınıp, sayın Cumhurbaşkanının onayına gidecek. Ondan sonra ancak kazma vurulabilecek.”

ULUS VE KIZILAY’IN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEK PROJE: TABELALAR KALKIYOR

Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kısa sürede hayata geçirmeyi planladıkları bir diğer projeyi de şu sözlerle açıkladı:

“Ankara'da Dışkapı’dan Kuğulupark’a, Cebeci’den de Tandoğan Meydanı ya da Beşevler’e kadar tüm binaların cephelerini değiştireceğiz. Yenileyeceğiz, tabelaların hepsi kalkacak. Ankara’daki tabelalar için bir yarışma açtık. Binaların dış cephelerini modelleyip artık Avrupa’daki gibi tertemiz görüntülerle çalışmak istiyoruz. Bir yarışma yapacağız ve Kızılay meydanını düzenleyeceğiz. Çünkü Ulus ve Kızılay maalesef çöküntü haline geldi. Bu çok ses getirecek. Sıhhiye Meydanı dahil yaşam alanı haline gelecek.”

PORSUK ÇAYI’NA RAKİP ANKARA ÇAYI

Belpa Buz Pateni Pisti ile ilgili bir yenileme projesi hazırlandığını da belirten Yavaş, “Düğün Salonu vardı, tahliye ettik. Artık düğün salonunun yerinde insanlar oturacak, kitap okuyup kafede çocuklarını izleyecekler ve arkadaki parkla bütünleştirerek çok güzel bir tesis kazandırıyoruz” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirdikleri kırsal kalkınma projelerini de anlatan Yavaş, Ankara Çayı için Başkentlilere şu müjdeyi verdi:

“Ankara Çayı’nın o kötü kokusunu Ankara halkına layık gördüler. Özellikle Akköprü’den geçerken ve Sincan’da kokuyor. Şimdi biz bu hayvanat bahçesinin yanından o suyu bir şekilde yok edip, kokuyu yok etmek için tespit edebildiklerimizi kaldırıyoruz. Sonrasında aynen Eskişehir’deki Porsuk Çayı gibi kayıklara binecek insanlar. Kokan suyu başka yere alacağız. Daha üzerine çalışıyoruz. Bunun da ihalesi bu yıl yapılacak.”

ÇİFTÇİYE MÜJDE: TOHUM VE AKARYAKIT DESTEĞİ

En büyük projesinin Ankara halkını zengin etmek olduğunun altınıçizen Yavaş, çiftçiye yönelik yeni destek projesini de şu sözlerle açıkladı:

“Şu an Ankara’da 40 bin çiftçi kayıtlı. Biz 20 bin çiftçi ile temas halindeyiz. Tohum dağıtıyoruz. Alay konusu ediyorlar, etsinler hiç rahatsız değilim. Bunları biz hibe etmesek ceplerine para girmeyecekti. Arpa, buğday yandı bu sene Ankara’da. Aile yatırımı olanlarının tümünün tohumlarını vereceğiz. Akaryakıt desteğinde bulunacağız. Ankara’da buğday üretebiliriz. Köylü üretmek istiyor. Üretsin, biz bunu boynumuzun borcu olarak görüyoruz.”

“YETER Kİ O ÇOCUKLAR GÖZYAŞI DÖKMESİN”

Yavaş, sağladıkları sosyal yardımlarla ilgili olarak da şunları söyledi:

“Siz okula gidemeyen bir çocuk varken, genel ihtiyaçlarını karşılayamayan bir aile varken, aç insanlar varken bunu kaç paraya değişirsiniz ki? Mesela Sayın Cumhurbaşkanı okulların durumuna karar vereceklerini açıkladı, ben hemen o anda sosyal hizmetler daire başkanını aradım ve yardım alan ailelerin kaçının çocuğu olduğuna bakmasını istedim. Aşağı yukarı 200 bin tane çocuk çıktı. Hemen ailelerin cebine mesaj gitti. Paranın çoğunu bu şekilde harcıyorum. Yeter ki o çocuklar mahzun kalmasın, gözyaşı dökmesin.”

Başkent Kart, köylere internet ve BLD 4.0 projelerine de değinen Yavaş, ücretsiz SMA testi hizmeti ile ilgili olarak, “Yeni evlenecek çiftlere test yapıyoruz. Şimdiye kadar bin 325 kişi test yaptırmış ve bunlardan 26 tanesi sıkıntılı görünmüş. Bunu kaç paraya değişirsiniz? Hangi yatırıma değişirsiniz? Eğer çocuğunuzun SMA hastası olma ihtimali varsa tüp bebek önerilecek” dedi.

“HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEM BU SEVGİ HALESİNİ”

Yavaş, belediyecilik anlayışına ilişkin olarak ise şu değerlendirmede bulundu:

“Biraz önce saydığım gibi asfaltsa yapıyoruz, üst geçitse yapıyoruz. Bunlar belediyecilikse… Biz betonu tartarak, asfaltı tartarak bir yere varılmayacağını biliyoruz. Bir insan aç yatarken plastiklere, şunlara, bunlara milyonlarca lira para yatırmanın yanlış olduğunu söyledik şimdiye kadar. Ankara'da şu yanlıştı; insanlar oy verdi vermedi ayrım yapılıyordu. Her gün belediye başkanı başka siyasi partilere sataşıyordu. Seçimden önce su sayaçlarını PKK’lılar okuyacak falan diyerek insanları o kadar korkuttular ki, işten çıkaracak, yardımları kesecek. Bir adam geldi, hiç bunları yapmıyor… İşten kimseyi çıkarmadım. Bakıyorum makine mühendisi lazım özgeçmişe bakıp alıyorum. Liyakate bakıyorum. Partiden geldi diye işe başlatmıyorum. Yardımlar derseniz daha medeni hale getirdik. Türkiye bunu örnek aldı. 210 bin aileye çıktı. 210 bine çıkarken siyasi partisine göre adam mı ayırdık? Kimseyi ayırmadık, yardımları kesmedik. Bir adam geliyor, oy verdin vermedin bakılmıyor sadece acil ihtiyaca odaklanıyor. Mansur Yavaş'ı tanıdılar. Dolayısıyla insan da kendisini ayrıştırılmış, ötekileştirilmiş hissetmeyince belediyesine sahip çıkıyor. İnşallah Türkiye’nin her yerinde hiçbir belediye kendisine oy vermeyenleri ötekileştirmeyecek. Mansur Yavaş modeli bir belediyecilik hayata geçti. Siyasi konulara girmeyince, işine odaklı olduğunu toplum anlıyor. Toplum siyasi çekişme istemiyor. İnsanlarda bir sevgi halesi oluştu. Kızılay’a ineceğim başım dik gezeceğim. Gezdirmiyorlar, fotoğraf çektirmekten gezemiyorum. Keşke eski başkan da çıkıp gezebilse… Yarın bir gün toplum içine çıkamayacağım hiçbir şeye girmek istemem. Dünyanın tüm serveti benim olsa ben ona değişmem bu huzurumu, bu sevgi halesini…”

GÖÇMEN SORUNU

Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini ve son dönemde artan göçmen sayısı nedeniyle Ankara’daki toplumsal tepkilere ve olaylara da değinen Yavaş, düşüncelerini şu sözlerle özetledi:

“Bir sığınmacı durumu var. Çocuğu öldürülen aile ile görüştüm. Çok vahim durumlar var. Orada yerleşik nüfus az kalmış, yaşayan yerli insan azınlık kalmış. Suriyeliler de kalabalık geziyor. Vukuat çıkmaması mümkün değil. Göçmenleri istememek gibi bir şey yok. Daha önce Bulgaristan ve Irak’tan gelenler oldu. Ama gittiler. İnsanları rahatsız eden bunların gitmemesi… Misafirliklerinin sona ermesi gerekiyor. Bir açıklama yapmıştım onu keserek yayınlıyorlar; ‘Entegre olması lazım’ demiştim. Entegre derken; 10 yaşında Suriyeli geldi mi? 10 yıl geçti mi? 20 yaşına geldi mi bunlar okumazsa çalışmazsa ne olacak? Gelecek birinin tepesine çökecek. Çadırlardan dağılmamaları gerekirdi. Önceki dönemde birtakım yardımlar yapılıyormuş. Bir belediye başkanı sorumluğumuz var. Ben kimsenin açlıktan ölmesine izin vermem ama bir an evvel de gitmelerini istiyorum. Gençlik Parkı gibi bize ait yerlerde olağanüstü tedbirler alıyoruz.”