MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

Medipol Sağlık Grubu, uyku sağlığına özel olarak tasarlanan ve multidispliner bir yaklaşım sunan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Uyku Polikliniği'nin...

Medipol Sağlık Grubu, uyku sağlığına özel olarak tasarlanan ve multidispliner bir yaklaşım sunan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Uyku Polikliniği'nin açılışını gerçekleştirdi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde hizmete giren Uyku Polikliniği, uyku sağlığını etkileyen hastalıkların tanı ve tedavisinde kapsamlı bir yaklaşım sunuyor. Uyku apnesinden horlamaya, çene yapısı bozukluklarından ruh sağlığına kadar birçok alanda uzman görüşlerinin birleştiği poliklinikte, bireye özel tedavi planları uygulanıyor. Açılış kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan uzmanlar, sağlıklı bir yaşamın temelinin kaliteli uykudan geçtiğini vurguladı.

"Tek bir branşla uyku hastalıklarıyla mücadele edemeyiz"

Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, uyku hastalıklarının nörolojik sıkıntılardan kalp damar hastalıklarına kadar birçok alanı etkilediğini belirtti. Prof. Dr. Akkoyunlu, "Uykuyla ilgili bir bozukluk olduğu zaman sadece bir branşın bakması yetersiz kalıyor. Uyku hastalıklarını ortaya çıkartan ya da uyku hastalıklarının sonucunda ortaya çıkan tüm hastalıkların çözülmesi için tüm branşlar bir araya geldik. Uyku polikliniğinde, kulak burun boğaz, endokrin, kalp damar hastalıkları, psikiyatri, nörloji, göğüs hastalıkları bölümleri var. Bütün branşlar bir araya gelerek uykuyla ilgili tüm durumları hem teşhis etmek hem de tedavi etmek amacıyla kurulmuş olan bir organizasyon" dedi.

En sık görülen uyku hastalığının uyku apnesi olduğunu belirten Prof. Dr. Akkoyunlu, "Bu hastalık horlamayla başlar. Genelde erişkin yaşlarda, 35-40 yaşından sonra erkeklerde görülen bir durumdur. Kalp damar hastalıklarının, tansiyonun, damarsal bozuklukların, ritim bozukluğunun, şeker hastalığının en sık nedenidir. Belki de erkeklerin yaşam süresinin kısa olmasının nedeni de olabilir. Bunların engellenmesi ve daha sağlıklı bir yaşam için, gün içinde uyuklama ve uykuda horlama varsa kesinlikle değerlendirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Uyku apnesi kalp hastalıklarını tetikliyor"

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ekrem Güler, uyku bozukluklarının kalp hastalıklarıyla birebir ilişkili olduğuna dikkat çekti. Uyku apnesi olan hastalarda ciddi ritim bozuklukları görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Güler, "Kalp hızı yavaşlıyor, bazı hastalara kalp pili takmak zorunda kalınıyor. Yaptığımız incelemelerde genellikle temel nedenin uyku apnesi olduğunu görüyoruz. Hipertansiyon, kalp yetersizliği, damar hastalıkları ve diyabet gibi rahatsızlıklar da uyku kalitesinden etkileniyor. Bu nedenle kardiyoloji polikliniğimize başvuran hastaların uyku problemlerini de detaylı şekilde ele alıyoruz" diye konuştu.

"Her hastalığın temelinde uyku bozukluğu var"

Geriatri ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sevgi Aras, uyuyamama ve uykuda hareket bozukluğu gibi rahatsızlıkların yaşlı bireylerde sıkça görüldüğünü ifade etti. Uyku kalitesinin genel sağlık üzerinde büyük etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Aras, "Hangi hastalığı değerlendirirsek değerlendirelim, altında yatan temel sorunlardan biri uyku bozukluğu oluyor. Bu nedenle tüm uyku sorunlarını ayrıntılı olarak ele alıyoruz" diye konuştu.

"Çene yapısı uyku kalitesini belirliyor"

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Özel, alt ve üst çenenin konumunun uyku kalitesini doğrudan etkilediğini söyledi. Çenede öne ya da geriye doğru olan bozuklukların horlamaya ve uyku apnesine yol açabildiğini aktaran Dr. Özel, "Bu konuda gerekli düzeltmeleri yaparak sağlıklı uykuyu mümkün kılıyoruz. Her hastamıza uygun ve özel tedavi yöntemleri uyguluyoruz" ifadelerini kullandı.

"Horlamada ağız yapısı göz ardı edilmemeli"

Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Doç. Dr. Gülsüm Sayın Özel ise uyku apnesi ve horlama vakalarında ağız yapısının büyük önem taşıdığını dile getirdi. Birçok hastanın bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Doç. Dr. Özel, "Hastalarımızın alt çenesinin pozisyonunu değiştiren özel aparatlar sayesinde nefes alımını rahatlatabiliyoruz. Bu da horlamanın azalmasına ve uykunun derinleşmesine katkı sağlıyor" dedi.

"Hastalar nefes probleminin farkında değil"

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Lütfü Şeneldir, hastaların çoğunlukla sağlıklı bir şekilde uyuyup uyumadığının farkında olmadığını belirtti. Gece boyunca nefes alıp verişin kesintiye uğradığını ifade eden Dr. Şeneldir, "Hastalarımız genellikle bu durumu inkâr ediyor. Ancak durum sandıkları gibi ilerlemiyor. Uyku apnesi şüphesiyle gelen hastalarımızda önce bu durumu değerlendiriyoruz, ardından burun iç yapısını detaylı şekilde inceliyoruz. Doğru nefes alıp veremeyen bir bireyin kaliteli uyku uyuması mümkün değil" şeklinde konuştu.

"Uyku, hafıza ve öğrenmeyi etkiliyor"

Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Özge Arıcı Düz, sağlıklı uykunun nörolojik işlevler üzerinde büyük etkisi olduğunu vurguladı. Uyku bozukluklarının depresyon, hafıza sorunları ve öğrenme güçlüğü gibi birçok alanı etkilediğini aktaran Doç. Dr. Düz, "Ekip olarak çalışmak bize hastalarımıza daha etkin ve doğru tedavi sunma fırsatı veriyor. Uyku apnesi, özellikle gençlerde görülmeye başlandı. İnme gibi ciddi nörolojik hastalıklarla da doğrudan ilişkili olduğunu tespit ediyoruz" dedi.

"Uyku bozukluğu, psikolojik sağlığı doğrudan etkiliyor"

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, hastaların yaşam tarzı, ilaç kullanımı ve beslenme alışkanlıklarının uyku düzenini doğrudan etkilediğini belirtti. Özellikle depresyon dönemlerinde uyku düzeninin bozulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tuman, "Hastalarımız gece geç uyuduklarını ve sabah erken uyandıklarını dile getiriyor. Uykuya geçişte zorluk, derin uykuya dalamama ve gece kâbusları gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum hastaların bilişsel fonksiyonlarını da olumsuz etkiliyor" ifadelerini kullandı.

Uyku Laboratuvarı Sorumlusu Neslihan Sevgi Baştuğ, uyku testine ilişkin bilgi vererek, "Uyku testi gece yapılan bir test, tanı koymak amaçlı yapılıyor. Aynı anda birçok elektrot takılarak hastanın bir gecelik uykusunu hastane ortamında uyumasıyla olur. Bu elektrotlar EEG, EMG, solunum efor kayıtları, eş zamanlı oksijen kaydı, pozisyon sensörü, EKG, bacak hareketlerinden oluşuyor. Bu takılan elektrotlar bir gözetmen eşliğinde sabaha kadar 30 saniyelik sayfalarla kayıt altına alınır. Bu testteki amacımız uyku apnesi var mı, varsa şiddeti, derecesi, çeşidi nedir bunu tespit etmek. Test bitip tanı konulduktan sonra hastaya tedavi amaçlı solunum cihazı öneriyoruz. Pozitif hava yolu basıncıyla hastanın uyku apnesini tedavi etmek amacıyla kullanılan bir cihaz. Sonrasında hasta yaşamı boyunca maske ve cihazla uyuyor" dedi.

MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

MEDİPOL UYKU POLİKLİNİĞİ İLE UYKU SAĞLIĞINDA YENİ ADIM

Kaynak: IHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.