MERSİN’DEKİ ARDIÇ KATLİAMI MAHKEMEYE TAŞINDI: YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMİYLE İPTAL DAVASI AÇILDI
Mersin’in Toros Dağlarındaki yayla özelliğine sahip köylerde başlayan ve hızla devam eden ardıç kesimini durdurmak için bölge sakinlerinden Ali Topal, mahkemeye...
Mersin’in Toros Dağlarındaki yayla özelliğine sahip köylerde başlayan ve hızla devam eden ardıç kesimini durdurmak için bölge sakinlerinden Ali Topal, mahkemeye başvurdu. Topal, kesim işleminin iptalini talep ederken “telafisi imkansız zararlar oluşabileceği” gerekçesiyle yürütmenin de durdurulmasını istedi.
Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Güzeloluk yaylasının üst kesimlerinde bulunan altı köyde yaklaşık iki ay önce başlayan ardıç kesimi Erdilek köy yolu çevresinde de büyük bir hızla sürüyor. Erdemli Orman İşletme Müdürlüğü’nce başlatılan gençleştirme çalışması kapsamında kesilen ağaçlar arasında 70-500 yıllık ardıçların da bulunduğu ifade ediliyor.
Yörede doğup büyüyen köylülerden Ali Topal, konuyu sosyal medya hesabından paylaşarak kesimin durdurulmasını istedi. Ardıç kesiminin başlamasıyla birlikte kesimi durdurmak için birçok kuruma şikayette bulunmasına rağmen bir sonuç alamayan Topal, son çare Mersin İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
“VAHŞET BOYUTUNDA HUNHARCA, 40 BİN AĞAÇ KESİLDİ”
Orman İşletme Genel Müdürlüğü tarafından verilen iznin usulsüz olduğu, ağaç kesim işlemlerinin yasal ve bilimsel dayanağı olmadığı belirtilen dava dilekçesinde; verilen iznin iptali ve kesimin durdurulması için yürütmenin durdurulması istendi.
Dilekçede Erdemli ilçesindeki yayla özelliği bulunan Güzeloluk Mahallesi Karatesbih kesiminde 21 Haziran 2021’de başlayan ve daha sonrasında Akpınar Mahallesi Çıngılık mevkisinde devam eden ağaç kesimlerinin usul ve yasaya aykırı yapıldığı savunularak, “Silvi kültürelbağlı Silvi kültürel çalışma faaliyetleri yapılan bölgelerdeki Ardıç ağaçlarının Silvi kültürel çalışma tekniklerinde belirtilen şartlarda olmayıp tabir yerindeyse vahşet boyutunda hunharca kesilmektedir. 2021 Haziran ayından bugüne kadar yaklaşık 40 bin adet ağaç kesimi yapılmıştır” denildi.
“DOĞAL ORTAMDA YETİŞME İMKANI BULDU”
Bölgede yetişen ardıç ağaçlarının ekolojik değer ve kültür açısından son derece kıymetli yetiştirilmesinin de son derece zor bir tür olduğu vurgulanan dava dilekçesinde, “Ardıç kuşuna bağımlılığı olan juniperusexcelsa (boylu ardıç) ağaç türüdür. Bölgede oldukça dar bir habitata sahip Kargagedigi ve Göktepe arasında yüzyıllardır doğaya uyum sağlayarak doğal ortamda yetişme olanağı bulmuştur. Ayrıca bölgenin yayla turizmi açısından son derece değer teşkil etmektedir” denildi.
“VERİLEN İZİN USUL VE YASAYA AYKIRIDIR”
Orman İşletme Genel Müdürlüğü tarafından, kendilerine resmi bir tebliğ ya da belge gösterilmese bile haricen yaptıkları araştırmalarda, ağaç kesimi için verilen iznin “Gençleştirme'” kapsamında olduğu belirtilen dava dilekçesinde şu görüşlere yer verildi:
“Ancak kanunda belirtilen gençleştirme şartları incelendiğinde, verilen iznin usul ve yasaya aykırı olduğu, kanunda belirtilen şartların oluşmadığı, yeterli inceleme yapılmadan bu iznin verildiği açıkça ortadadır. Zira, ormanın son hafızasını oluşturan ve kesimlik çağa gelmiş ağaç, ağaç toplulukları ve maktalı koru ormanında mescelerin devamlılığının sağlanması için kesilerek yerlerine yeni ve genç jenerasyonun getirilmesine gençleştirme denir. Gençleştirmenin amacı ormandan sürdürülebilir bir şekilde faydalanmayı emniyet altına almaktır.”
KESİMİ MÜTEAHHİT FİRMANIN PERSONELİ YAPIYOR İDDİASI
Kesimin müteahhit firma personeli tarafından yapıldığı, kesim sırasında kurum personeli bulunmadığıöne sürülen dilekçede olay şöyle anlatıldı:
“Orman İşletme Genel Müdürlüğü tarafından verilen izin neticesinde bahsi geçen bölgelerde ağaç kesimi müteahhit firmanın personelleri tarafından yapılmaktadır. Bölgede orman işletmeye ait bir personel bulunmamakta ve bütün kontrol müteahhit firmanın gözetiminde yapılmaktadır ki hatta bölgeye orman işletmenin personellerinin bile girme yetkilerinin olmadığı haricen yapılan araştırmalar ile tarafımızca öğrenilmiştir. İşletme, bu kesim yapılan alanların bozuk orman sınıfında olduğunu belirterek ve daha öncesinden 12 -15 yıllık dikimi yapılmış ve bu gün boyları 2 metre 6 metre arasında bulunan sedir fidanlarının yetişmesine engel teşkil ettiği bahane ederek ağaçların kesimine izin vermiştir. Ancak bu fidanlar bu zamana kadar o kesilen ardıç ağaçları ile birlikte yetişmiş o boya gelmiştir."
"100 DEKARLIK ALANDA BİR TANE ARDIÇ BIRAKILMADI"
Usul ve yasaya aykırı olarak verilen izin ile kesimine başlanan, bozuk orman olarak nitelendirilen bölgede aslında her dekara 20 ile 40 arası ardıç ağacı düşmektedir. Ayrıca bölge halkının çoğu Ardıç ağaçlarına olan sevgi ve saygısından dolayı tapulu tarlasındaki ardıcı korumuş daha sonra da orman kadastro çalışmasında bu tarlalar orman statüsüne alınmıştır. Burada yapılan ardıç ağacı kesimlerinin OGM’nin Ocak 2014 yılında bütün teşkilatlarına tebliğ ettiği Silvi kültürel uygulamaların teknik esaslarının belirtildiği tebliğdeki Ardıç ağaçlarının nasıl silvi kültürel uygulama ile gençleştirileceğinin anlatıldığı maddelere büyük çelişki göstermektedir. Dilekçemiz ekinde sayın mahkemenize sunduğumuz fotoğraflarda görüleceği üzere bölgede yaklaşık 100 dekarlık bir alanda bir tane bile ardıç ağacı bırakılmadan, genç yaşlı demeden kesilmektedir. Oysa tebliğ de ardıç ağacında asla tıraşlama kesim yapılamayacaktır diye bahsetmektedir.”
İZİN İPTALİ VE KESİMİN DURDURULMASI
Dilekçenin sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:
“Sonuç olarak yukarıda da ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere Orman İşletme Genel Müdürlüğü tarafından verilen izin neticesinde, usulsüz olarak verilen izin ile yapılan ağaç kesim işlemlerinin yasal ve bilimsel dayanağı bulunmadığından, ivedilikli olarak verilen iznin iptali ve izin neticesinde kesimi devam eden ağaçlar sebebi ile yürütmenin durdurulmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur. Zira halihazırda ağaç kesimlerine devam edilmekte, her geçen gün yüzlerce ağaç kaybedilmektedir.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.