Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (MÜSİAD) yeni başkanı Mahmut Asmalı, ilk basın toplantısında asgari ücret artışının enflasyon üzerinde olması gerektiğini söyledi. Asmalı, “Yapılacak zammın enflasyon oranı kadarlık kısmının işveren, üzerindeki kısmın da devlet tarafından üstlenilmesinin iyi olacağı düşünüyoruz” dedi.

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, milyonların beklediği asgari ücret ile ilgili olarak, "enflasyon kadar artışı işveren, enflasyonun üzerinde kalan kısmı devlet üstlensin" önerisinde bulundu. MÜSİAD’ın genel merkezinde tüm yönetim kurulunun da yer aldığı toplantıda, Asmalı şu değerlendirmeleri yaptı:

“ASGARİ ÜCRETİN VERGİ YÜKLERİ AZALTILSIN: Çalışanların daha iyi maddi koşullar altında çalışması, hayatlarını daha müreffeh bir şekilde sürdürmeleri, alım güçlerinin artmasının en az çalışanlar kadar, işverenleri de memnun edecektir. Bu bağlamda 2022 yılı için belirlenecek asgari ücret zammının, işveren üzerindeki asgari ücret vergi yüklerinin bir kısmı azaltılmak sureti ile mutlaka yıl sonu enflasyon oranının üzerinde olması gerektiğini düşünüyoruz. İşverenin asgari ücret yükünün hafifletilmesi noktasında da yapılacak zammın enflasyon oranı kadarlık kısmının işveren, üzerindeki kısmın da devlet tarafından üstlenilmesinin iyi olacağı düşünüyoruz.

FAİZİN DÜŞÜRÜLMESİNİ DESTEKLİYORUZ: Faiz indiriminin getiri ve maliyet olmak üzere iki yönü var. Sanayiciyi ilgilendiren maliyet yönü, yani krediler. Sanayici ve iş insanları derneği olarak bizi ilgilendiren kısmı da burasıdır. Faizler ne kadar düşerse üretim maliyetleri de kredi faizlerinin gevşemesine bağlı olarak aynı miktarda düşecektir. Bu durum enflasyonun düşmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda yatırımların, üretimin ve istihdamın önündeki en büyük engel olarak gördüğümüz faiz oranlarının düşürülmesini destekliyoruz.”

Kurdaki artışların hammadde fiyatlarına yansıyarak ihracatçıları da ciddi anlamda etkilediğini aktaran Asmalı, kur artışlarını tek dizginleme aracının faiz artışı olarak görülmesini ve faizin enflasyonun 5-6 puan üzerinde olması gerektiği gibi bir algıyı kabul etmediklerini ifade eden Asmalı, Brezilya, ABD ve Avrupa’daki bazı ülkeleri de buna örnek olarak gösterdi. Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“DÖVİZ TASARRUF ARACI OLARAK GÖRÜLMEMELİ: Tüm dünyada talep patlaması ve enflasyon artışı var. Hammadde ve ara mamul teşviklerinin artırılması gerekiyor. Türkiye'nin stratejik hammaddelerini yurt dışına belli kota ile satması gerektiğini düşünüyoruz. Ara mamul ve hammadde tedarikinde yaşanacak olumsuzluğun ekonomiye ciddi bedeli olur. Hammadde ve ara mamul yatırımlarının teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Vatandaşımız ya altını ya da dövizi tasarruf aracı olarak görmemeli. İnsanların şunu bilmesi lazım bugün alınan her döviz hayat pahalılığı olarak karşımıza çıkıyor. Elektriği, otomobili, doğal gazı pahalı alıyor.

GENÇLERİMİZİ ÇOK DAHA AYDINLIK BİR GELECEK BEKLİYOR: Sektör kurullarımız, iş komisyonlarımız ve üyelerimizin sinerjisiyle Türkiye ekonomisini ve toplumsal refahımızı dünyada hak ettiği noktaya taşıyacağız. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan, aynı zamanda dünyada siyasi ve ekonomik olarak söz sahibi olmak için gereken yollar, köprüler, üniversiteler, hastaneler, barajlar, yenilenebilir enerji üretim kaynakları, doğal gaz, nükleer santraller gibi alt ve üstyapı yatırımlarımızın çoğu tamamlandı, kalanlar da hızla tamamlanıyor. Bugünün çocukları, yarının iş insanları, akademisyenleri, girişimci ve yatırımcıları olacak gençlerimizi çok daha aydınlık bir gelecek bekliyor. Güçlü bir ekonomiye sahip Türkiye; hak ve hukukun, adalet ve eşitliğin, barış ve güvenin, refah ve mutluluğun hâkim olduğu bir dünyanın yeniden inşa edilmesinin en büyük öncüsü olacak.

2023’TE 250 MİLYAR DOLARLIK İHRACATA ULAŞABİLECEĞİNE İNANCIMIZ TAM: Küresel anlamda yaşanan ekonomik daralma, tüm ülkeleri negatif etkilese de Türkiye ekonomisinin 2021 yılının ocak-ekim döneminde toplam 181,8 milyar dolarlık ihracat düzeyine ulaştı. Ekim ayında 20,8 milyar dolarlık ihracatla tarihin en yüksek aylık ihracat rakamı gerçekleşti. Son 12 aylık ihracat ise 215 milyar doları geçti. MÜSİAD olarak Türkiye ekonomisinin; özellikle hizmet ihracatının artmasıyla 2023 yılında, 250 milyar dolarlık ihracat hedefini aşacağına inancımız tam.

E-TİCARET VE MİKRO İHRACAT DESTEKLENECEK: Türkiye ihracatının 300 milyar dolar seviyesine çıkabilmesi için 3 temel stratejiyle yol alacağız. Bu stratejinin birincisi; katma değerli, yüksek teknolojili ürünlerin ihracatına ağırlık vermek. İkincisi; yurt dışı lojistik merkezlerine odaklanarak bu kapsamda her türlü altyapı sürecini güçlendirmek. Üçüncüsü ise e-ticaret ve mikro ihracatı desteklemek. Dünyada hızla büyüyen e-ticaret sektörü, hepimizin hayatında önemli bir yere sahip. 2020 yılında dünya perakende e-ticaret hacmi, son 10 yılda 15 kat artarak, 4,2 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Jeostratejik konumumuz, 30 milyona yaklaşan genç nüfusumuz, bölgemizdeki istikrarlı siyasi yapımız, 4 saatlik uçuş mesafesinde 1.6 milyar kişilik pazara ve 28 trilyon dolar GSMH’ye hitap edebilme potansiyelimiz ve 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sanayi ve ticaret şehirlerine sahip olmamız, Türkiye’yi e-ticarette çok daha farklı bir konuma taşıyacak.

TİCARİ DİPLOMASI ÇALIŞMALARI HIZ KAZANDI: Türkiye; üretim gücü, alt ve üstyapı çalışmalarına yönelik inovatif hamleleri ve farklı sektörlerdeki uzmanlığıyla bugünden çok daha aydınlık bir geleceğe ilerliyor. İhracatımızın, kalıcı bir şekilde artış kaydetmesi, dış ticaret fazlası veren bir ülke niteliğine kavuşmamız ve böylece son iki çeyrekte olduğu gibi net dışı talebin, ekonomik büyümeye pozitif katkı vermeyi sürdürmesi için; Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya bütün muhtemel yeni ihracat pazarlarına talibiz. Bu nedenle MÜSİAD olarak ticari diploması çalışmalarımıza ağırlık verdik. 58 gün içerisinde; Pakistanlı iş insanlarını, Türk iş insanları ile bir araya getirdik. Endonezyalı ve Türk iş insanları, MÜSİAD’da gerçekleştirilen B2B görüşmeler çerçevesinde bir araya gelerek, yeni ortaklıklara imza attı. MÜSİAD Berlin’in açılmasıyla Türk ve Avrupalı iş insanları, MÜSİAD çatısı altında buluştu. Yıl sonuna kadar ise üç önemli etkinliğe imza atacağız. Kasım ayında 25’inci Uluslararası İş Forumu kapsamında, 3 özel uçak ve 500’ü aşan iş adamı, yurt dışı şubelerimiz ve diğer forum üyesi paydaş ülke temsilcilerinin katılacağı 1000’i aşkın iş insanı ile Bakü’ye adeta çıkarma yapacağız. 3-4 Aralık tarihleri arasında, şube başkanlarımızın katılımıyla Bursa’da Genel İdare Kurulu toplantısını gerçekleştireceğiz. 22 Aralık’ta İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde ise 4’üncü Vizyoner’21 etkinliğimizi düzenleyeceğiz.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE DESTEKLEMEK ADINA ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYORUZ: Kaliteli üretim ve hizmet altyapısı inşa etmek kadar, bu yapıyı sürdürülebilir kılmanın da MÜSİAD’ın en önemli misyonlarından biri. MÜSİAD’a üye şirketlerin sinerjisiyle üretimden hizmet ağına kadar her süreçte sürdürülebilirliği desteklemek adına önemli adımlar atıyoruz. Paris İklim Anlaşması, iklim krizi ile mücadele kapsamında bir dizi uygulama ile iş dünyamıza önemli sorumluluklar yüklüyor. Bu kapsamda Türkiye’de MÜSİAD olarak iki temel hedefimiz bulunuyor. İlk aşama her alanda sürdürülebilirliği desteklemek. İkinci aşama ise otomotivden gıdaya, ulaşımdan enerjiye, hazır giyimden tarıma kadar hemen hemen her sektörde, üretim zincirinde oluşabilecek karbon ayak izini minimuma indirmeye yönelik projelerin öncüsü olmak.

GENÇ MÜSİAD VE MÜSİAD KADIN İLE ÖNEMLİ PROJELER GELİŞTİRİLECEK: Tüm bu çalışmalara ilave olarak Genç MÜSİAD ve MÜSİAD Kadın’ın projelerini desteklemeye devam edeceğiz. Bu dönem; uzun süredir emek verilen her gencimizin ve her kadınımızın ekonomik istihdama çok yönlü katkıda bulunacağı bir dönem olacak. MÜSİAD Kadın’a vereceğimiz güçlü destekle, geleceğe yön verecek birçok projeyi beraberce hayata geçireceğiz. Bu noktada öncelikli olarak iki hedefimiz bulunuyor: Genç MÜSİAD’ın yurt dışı teşkilat çalışmalarına yoğunlaşmak ve MÜSİAD Kadın’ın Türkiye genelindeki üye sayısını artırmak.”