NAZLIAKA, İKTİDARIN “2021 TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KARNESİNİ” AÇIKLADI
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, iktidarın “2021 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesini” açıkladı. Nazlıaka, “2021 yılında 193’ü şüpheli...
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, iktidarın “2021 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesini” açıkladı. Nazlıaka, “2021 yılında 193’ü şüpheli ölüm olmak üzere en az 468 kız kardeşimiz katledildi. 2021 yılında da AKP sınıfta kaldı. Kadınların kazanılmış bütün haklarına göz diken bu iktidarı sandığa gömeceğiz! Geliyor gelmekte olan” dedi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, 2021 içerisinde erkekler tarafından öldürülen kadınların verisini paylaştığı ve iktidar politikalarını eleştirdiği “2021 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesini” parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Nazlıaka, “2021 yılında 193’ü şüpheli ölüm olmak üzere en az 468 kız kardeşimiz katledildi. 2021 yılında da AKP sınıfta kaldı” dedi ve şunları aktardı:
“OCAK AYINDA EŞİK PLATFORMU, MECLİS’İN DENETİM GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİĞİNİ VURGULADI: AKP, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ile mücadele etmek yerine İstanbul Sözleşmesi’ni tartıştırmaya devam etti. 320’ye yakın kadın örgütünden oluşan EŞİK platformu, TBMM İzleme Raporu’nda, Meclis’in İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilişkin denetim görevini yerine getirmediğini vurguladı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise, kadına yönelik şiddet davalarından çıkan adaletsiz kararlara tepki gösterdi. Sayın Bakan’a hatırlatırız: Adaletten sorumlu olan bakan sizsiniz!
ŞUBATTA, ÖZLEM ZENGİN ‘AHLAKLI KADIN ÇIPLAK ARAMAYI BİR YIL SONRA DİLE GETİRMEZ’ DEDİ: AKP, yoksulluk nafakasının sınırlandırılması ve Aile Hukuku uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk getirilmesi gibi konuları gündeme getirdi. Kadınların kazanılmış haklarının, iktidar tarafından aşındırma çabaları Şubat ayında da tam gaz sürdü. Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu, ifşa, sosyal medya adaleti ve yargıya güven konuları hakkında, üniversite öğrencileri ile anket yaptı. Yargı sistemine ne kadar güvendikleri sorusuna, katılımcıların yüzde 52’si ‘hiç güvenmediğini’ ifade etti. Ankete katılanların yüzde 79’u, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına yönelik girişimlerin, yargıya olan güveni zedeleyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Bir Türk vatandaşını uzaya göndermeyi hedefliyoruz. Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki bayanlardan bile ben adayım diyenler vardır’ diyerek zihniyetini bir kez daha ortaya koydu. Ülke gündemi çıplak arama ile yankılanırken, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, ‘ahlaklı kadın çıplak aramayı bir yıl sonra dile getirmez’ dedi. Aydın İl Kongresi’nde Las Tesis eylemi yaptıktan sonra hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten dava açılan Aydın Kadın Kolları İl Başkanımız Ayşe Özdemir'e, 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. Dünyada dans ettiği için kadınları yargılayan ilk ve tek ülke Türkiye oldu.
27 ÜLKE, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLME KARARINI KINAYAN ORTAK AÇIKLAMA YAPTI: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, partimiz Siyasi Partiler Yasası’nda eşit temsile yönelik kanun teklifini TBMM’ye sundu. Teklifin, ilk imzacısı Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu oldu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, kadınlar Türkiye'nin çeşitli kentlerinde sokağa çıktı. İstanbul'da her yıl yapılan ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ engellenmeye çalışıldı, kadınlar yine şiddet gördü ve gözaltına alındı. Covid-19 salgını ile birlikte kadınların işgücü piyasalarında yaşadığı eşitsizlikler daha da derinleşti. DİSK-AR’ın raporuna göre, Covid-19 etkisiyle geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 43 oldu. 20 Mart 2021 tarihinde, saat 02.00’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı olarak ayrılma kararını Resmi Gazete’de yayımladı. Cumhurbaşkanı kararı, kadın katillerine cesaret verdi. Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonraki 12 saat içinde, 6 kadın öldürüldü!
TÜRKİYE, CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE 156 ÜLKE ARASINDA 133. OLDU: Dünya Ekonomik Forumu'nun yayımladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2021 Raporu’nda, Türkiye, cinsiyet eşitliğinde üç sıra daha gerileyerek 156 ülke arasında 133. sırada yer aldı. Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) hizmetinden yararlanan çocuk sayısındaki dramatik artış, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine yansıdı. 2016 yılında 137 bin 415 çocuk SED’den yararlanırken, bu sayı 2019 yılında 198 bin 907’ye, 2020 yılında ise 220 bin 22’ye yükseldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından kadın cinayetlerinde yüzde 26 oranında azalma olduğunu iddia etti. Resmî Gazete’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’ne dair talimat niteliğindeki ikinci kararı yayımlandı ve Sözleşme’nin 1 Temmuz 2021'de geçerliliğini kaybedeceği bildirildi.
TİHEK BAŞKANI ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLERİ SAVUNDU: 1 Mayıs’ta açıklanan raporlarda, Covid-19 salgınında kadın istihdamının daraldığı belirtildi. Ayrıca, Kod-29 uygulamasının tacizi, ayrımcılığı, mobbingi ifşa eden kadınlara dönük bir silah gibi kullanıldığı kaydedildi. İstanbul Sözleşmesi'nin imzalanmasının 10'uncu yıldönümü sebebiyle, Avrupa Konseyi’nin imzacı üyeleri bir açıklama yaptı ve sözleşmenin kriterlerinden uzaklaşmaya yönelik adımları kınadı. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10. yıl dönümünde, iktidara geldiğimizde ilk hafta içinde Sözleşme’yi yürürlüğe koyacağımızın sözünü verdi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, çocuk yaşta evlilikleri savundu, kız çocuklarının 15 yaşında evlendirilmesinin insan haklarına aykırı olmadığını iddia etti. Yetmedi, TBMM Adalet Komisyonu’nun AKP’li üyesi Abdullah Güler de çocuk yaşta zorla evlendirmenin arkasında durdu. Çocuk yaşta evlilikler, şiddet eylemidir.
15 YAŞINDAN KÜÇÜK 117 ÇOCUK DOĞUM YAPTI: Haziranda TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesine Dair Araştırma Komisyonu’nda söz alan AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, şiddetin ‘Allah vergisi bir duygu’ olduğunu savundu. YÖK Başkanı Yekta Saraç ise komisyonda yaptığı konuşmada, yükseköğretimin kadına yönelik kırık karnesini ortaya koydu. Öğretim üyelerinin yüzde 55’inin, doçentlerin yüzde 40’ının, profesörlerin ise yüzde 32’sinin kadınlardan oluştuğunu belirtti. Buna rağmen kadın rektör ve dekan oranının çok düşük seviyede kaldığını anlattı. Saraç, ‘Üniversiteler, milletin kızlarını emanet ettiği, hocalarına "annelik, babalık yap, rehberlik yap" diye emanet ettiği kurumlar’ dedi. Bu sözler kadınların tepkisine neden oldu. Kadınlar kimseye emanet değildir, bizlerin bu zihniyetin rehberliğine ihtiyacı yoktur! Haziran ayında Türkiye İstatistik Kurumu 2020 doğum verilerini açıkladı. Buna göre, 15 yaşından küçük 117 çocuk doğum yaptı. 15-17 yaş aralığında doğum yapan çocuk sayısı ise 8 bin 154 oldu. Yüzyıllardır hekimlerin ettiği Hipokrat Yemini de ayrımcılıktan nasibini aldı. Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi, ‘etnik köken, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımı yapmayacağım’ bölümünü hekimlik andından çıkardı. Üsküdar Üniversitesi rektörü, İstanbul Sözleşmesi’nin ‘ensest ilişkinin önünü açtığını’ iddia etti. LGBTİ+’ları temsil eden gökkuşağı bayrağını taşıdıkları için haklarında dava açılan 12 Boğaziçi öğrencisi, hakim karşısına çıktı. Yargılama süreci hala devam ediyor.
12 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA CİNSEL TACİZDEN HAPİS CEZASI ALAN UŞŞAKİ TARİKATI ŞEYHİ TAHLİYE İSTEDİ: Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden 1 Temmuz itibarıyla çekildi. Fesih kararı aldıktan sonra geçen 103 günde basına en az 83 kadın cinayeti yansıdı. Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi’ni imzalayan ülkelerden oluşan CEDAW Komitesi, Türkiye'yi İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını yeniden değerlendirmeye çağırdı. 4. Yargı Paketi'nde yer alan, çocukların cinsel istismarı suçlarında tutuklaması için somut delil aranması kriteri getiren madde, 7 Temmuz'da Meclis’te kabul edildi. Bu kararın ardından, 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizden 10 yıl 5 ay hapis alan Uşşaki tarikatı şeyhi tahliye istedi. Erdoğan dünyada korona virüse karşı ilk aşıyı bulan BioNTech şirketinin kurucu ortağı, bilim insanı Dr. Özlem Türeci'nin adını anmadan, "Uğur Şahin ve eşi" ifadesini kullandı. İstanbul’da yapılan bir araştırmaya göre, çırak olarak çalıştırılan kız çocuklarının, yaşıtlarına göre daha kısa boylu ve düşük kilolu olduğu ortaya çıktı. TÜİK’in açıkladığı işgücü verilerine göre bir ayda erkek istihdamı 117 bin kişi artarken kadın istihdamı 332 bin kişi azaldı.
ERDOĞAN, ‘TÜRKİYE’NİN TALİBAN’IN İNANCIYLA TERS BİR YANI YOK’ DEDİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadını bir eşya gibi gören, kadınları taşlayarak öldüren, insanları canice katleden, okul kapatan, çocuk yaşta evliliğin önünü açan, kadın isminin mekânlarda geçmesini dahi yasaklayan ‘Taliban" ile ilgili açıklama yaptı ve ‘Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok’ dedi. Söyledik, tekrar söylüyoruz: Taliban ile ortak noktamız yoktur, olamaz!
TÜRKİYE’DE ANNELİK NEDENİYLE OLUŞAN MAAŞ FARKLILIKLARI YÜZDE 30: Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Dünya Sosyal Koruma raporuna göre, Türkiye'de annelik nedeniyle oluşan maaş farklılıkları yüzde 30. Bu durumu daha da ağır kılan diğer nedenler arasında hamilelikten dolayı kariyerine ara verme, iş saatlerinde azaltmaya gitme, çalışma saatlerinde yeterince esneklik sağlanamaması bulunuyor.
GÜLER ÖZDOĞAN, 21 MİLYON 855 BİN KADININ İŞ GÜCÜNE DAHİL OLMADIĞINI İTİRAF ETTİ: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Ekonomik Statü Daire Başkanı Güler Özdoğan, 21 milyon 855 bin kadının iş gücüne dâhil olamadığını itiraf etti. Amasya Valisi Mustafa Masatlı, ‘Hatta ‘bayanlara bile biz iş verebiliriz. Küçük ölçekte, ağır olmayan, bayanların yapabileceği işleri verebiliriz’ dedi.
DANIŞTAY, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLMEYE DAİR CUMHURBAŞKANI KARARININ DURDURULMASI TALEPLERİNİ REDDETTİ: Danıştay, İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesine dair Cumhurbaşkanı kararının durdurulması taleplerini reddetti. Ancak bu karara davacılar itiraz etti, dosya Danıştay’ın en üst karar organı İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşındı. Türkiye’deki sekiz bakanlıktaki toplam kadın çalışan oranı, yalnızca yüzde 16’da kaldı. Birçok bakanlıkta kadın çalışan sayısı erkeklerin yarısına bile ulaşamadı. TÜİK Eylül 2021 Hane Halkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları yayımlandı. İşsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 29,7 ile geniş tanımlı kadın işsizliği oldu.
DİSK-AR, TÜRKİYE’NİN AVRUPA’DA EN DÜŞÜK ÜCRET VEREN ÜLKELER ARASINDA 2. OLDUĞUNU AÇIKLADI: DİSK-AR, Türkiye’nin, Avrupa’da en düşük asgari ücret veren ülkeleri arasında 2’nci sırada yer aldığını açıkladı. Raporda, kadın işçilerin dörtte birinin asgari ücret dahi alamadığı kaydedildi. Asgari ücret düzeyinde ve daha düşük ücret alanların oranı genelde yüzde 34 iken, kadınlarda yüzde 43’e yükseliyor. Türkiye'de yaşayan kadınlar iş gücüne katılım, eğitim ve çalışma süresi gibi konularda Avrupalı hemcinslerinin gerisinde kaldı. Türkiye hane halkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, Avrupa'da çocuklu kadınların çalışma oranı yüzde 70'i geçerken, bu oran Türk kadınlarında yüzde 26,7'de kaldı.
ERKEK ADALET DEĞİL, GERÇEK ADALET İSTİYORUZ: Dün, İstanbul’da 8 Mart’ta yürüyüşe katılan kadınların yargılandığı davada hakim, ‘erkekler de öldürülüyor, biz de mi toplanalım’ dedi. Madem hakim öznelerin yerini değiştiriyor o halde hatırlatalım. Mesela hiçbir erkek ikinci eş olmayı reddettiği için öldürülmüş mü? İstanbul’da Ulviye Aval, ikinci eş olmayı reddettiği için öldürüldü. TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz öldürüldü ve kendisini katleden cani, ‘Çok seviyordum, onun için öldürdüm’ dedi üstüne tutku indirimi aldı. Hatice Özpolat, 36 yıl evli kaldığı erkek tarafından yemek yapmadığı için öldürüldü. Bir kez daha erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz çağrımızı duyuralım.
KADINLARIN KAZANILMIŞ BÜTÜN HAKLARINA GÖZ DİKEN İKTİDARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ: AKP iktidarında kadına yönelik ekonomik şiddet daha da arttı; çalışabilir nüfustaki her 3 kadından ikisi çalışma hayatının dışında bırakıldı. Her iki kadından biri kayıt dışı çalışmak zorunda kaldı. Kadınlar eşit işe eşit ücret alamaz duruma getirildi. Kadınlara ne giyeceğinden, kaç çocuk doğuracağına kadar dayatılan bir hayat reva görüldü. Fakat şunu çok net görüyoruz ki; bu düzen böyle gitmez. Kadınlara işsizliğin, açlığın, yokluğun ve ölümün reva görüldüğü bu adaletsiz düzeni ilk seçimlerde değiştirmeye kararlıyız. Yeni yıl yeni umutlarla gelecek ve biz kadınlar, en temel hakkımız olan özgürce yaşama hakkımızı yeniden kazanacağız! Kadınların kazanılmış bütün haklarına göz diken bu iktidarı sandığa gömeceğiz! Geliyor gelmekte olan!”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.