NAZLIAKA'DAN TUTUKLANAN BIÇAKLI SALDIRGAN DEĞERLENDİRMESİ: "KADINLAR, ÖZGÜRLÜK, İNSAN HAKLARI AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KARARA İMZA ATILDI"

NAZLIAKA'DAN TUTUKLANAN BIÇAKLI SALDIRGAN DEĞERLENDİRMESİ: "KADINLAR, ÖZGÜRLÜK, İNSAN HAKLARI AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KARARA İMZA ATILDI"

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük’ün metroda, elinde bıçakla bir kadını tehdit edip küfreden Emrah Yılmaz...

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük’ün metroda, elinde bıçakla bir kadını tehdit edip küfreden Emrah Yılmaz hakkında verdiği karar için, “Dün, kadınlar, özgürlük, insan hakları açısından önemli bir hukuk kararına imza atıldı. Yörük, bu kişinin kadınların özgürce metroya binme hakkını elinden aldığı için tutuklu yargılanması yönünde bir sevk yazısı hazırladı. Aynı zamanda, küfrün bir şiddet olduğunu da vurguladı” dedi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük’ün İstanbul’da Kadıköy- Tavşantepe metro hattında elinde bıçakla bir kadını tehdit edip küfreden Emrah Yılmaz hakkında verdiği kararı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Nazlıaka, karar ile ilgili, “Yörük’ün bu kararı sayesinde, kadınlar özgürce dolaşabilme haklarının bir kez daha altının çizildiğini gördüler. Hepimizin hukuka olan güveni arttı. Kadınlar vardır, kadınlar her yerde” dedi ve şunları söyledi:

“Dün, kadınlar açısından, özgürlük, insan hakları açısından önemli bir hukuk kararına imza atıldı. İki gün önce metroda, elinde bıçakla bir kadına saldırma teşebbüsünde bulunan Emrah Yılmaz, sonrasında etraftaki diğer yolculara küfretmişti ve bıçak sallamıştı. Dün Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük, bu kişinin kadınların özgürce metroya binme hakkını elinden aldığı için tutuklu yargılanması yönünde bir sevk yazısı hazırladı. Aynı zamanda, küfrün bir şiddet olduğunu da vurguladı. Biz de kendisine katılıyoruz, küfür bir şiddettir. Böyle bir karar verdiği için kendisini kutluyoruz. Bu kararı uygulamaya koyan hakime de teşekkür ediyoruz. Bu süreç bize İngiltere’deki o meşhur davayı hatırlattı. Parkta yürüyen ve sözel tacize uğrayan bir kız kardeşimizle ilgili olarak hakimin vermiş olduğu karar. Hakim faile 7 gün 7 yıl ceza vermişti. Hakime, ‘Bu sözlü taciz için çok ciddi bir ceza değil mi?’ diye sorulduğunda, hakim, ‘Ben 7 günlük cezayı sözlü tacizde bulunduğu için, 7 yıllık cezayı ise İngiltere’de kadınların gece yarısı parkta özgürce dolaşabilme hakkını ihlal ettiği için verdim’ demişti.”

“KADINLARIN ÖZGÜRCE HAYATLARINA DEVAM ETME HAKLARINA SALDIRIDIR”

Savcı Yörük, şüphelinin "Silahla tehdit', "Basit yaralamaya teşebbüs" ve "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından ayrı ayrı tutuklanmasını talep etmişti. Emrah Yılmaz, çıkarıldığı mahkemede "Silahla tehdit", "Basit yaralamaya teşebbüs" ve "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından tutuklanmıştı.

SAVCI: “TÜM KADINLARIN ÖZGÜRCE YAŞAMA, SOKAKTA BULUNMA HAKLARINA SALDIRIDIR”

Savcı Yörük’ün sevk yazısı şöyle:

“Şüphelinin savunmasız gördüğü müşteki kadınlara saldırıda kullanıldığı takdirde öldürücü olacağı neredeyse muhakkak bir kesici aletle tehdit ve yaralamaya teşebbüs eylemi şüphelinin işlediği suçun vahamet derecesini arttırmaktadır. Kent yaşamında insanların topluca bir anda bulundukları etkinlik alanları, rekreasyon alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısından daha emin mahaller olduğu kabul edilir. Bu yerleşik sosyal kabul ile şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır. Sokaklar, metrolar, korku dolu değil; güven dolu olmalıdır. Şiddet ise önce dilde başlar sonrasında eyleme döner. Olayda en çok dikkat çeken şeylerden biri de şüphelinin küfürleridir. Küfür, şiddettir. Şiddeti yasaları uygulayarak engelleyebiliriz. Kadınların yaşam hakkına sahip çıkmak ve kız çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak tüm toplumun asli görevidir. Bireylerin toplum yaşamının akışına duydukları güvenin örselenmesi ceza, adalet sistemi ve sosyal açıdan onarılması güç zararlara yol açacaktır. Bu değerlendirmeler ışığında şüphelinin "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçunu ihlal ettiği kanaatine ulaşılmıştır.”

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.