NECİP HABLEMİTOĞLU MEZARI BAŞINDA ANILDI: “İNSANLARIN YAŞAMLARINA BU KADAR KOLAY SON VERİLEN ÜLKEDE YAŞAMAYI KİMSE HAK ETMİYOR”

NECİP HABLEMİTOĞLU MEZARI BAŞINDA ANILDI: “İNSANLARIN YAŞAMLARINA BU KADAR KOLAY SON VERİLEN ÜLKEDE YAŞAMAYI KİMSE HAK ETMİYOR”

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, suikast sonucu yaşamını yitirmesinin 19. yılında mezarı başında anıldı. Eşi Şengül Hablemitoğlu,...

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, suikast sonucu yaşamını yitirmesinin 19. yılında mezarı başında anıldı. Eşi Şengül Hablemitoğlu, “Hukuk istiyoruz. İnsanların yaşamlarına bu kadar kolay son verilen ülkede kimse yaşamayı hak etmiyor. Böyle bir kültür var. Hem yok etme hem cezasızlık kültürü” dedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise “Bir tuğla neden çekilmez ki; bir devletin vatandaşının canından, yaşam hakkından daha değerli ne olabilir?” diye konuştu.

Evinin önünde uğradığı suikast sonucu öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 19. ölüm yıl dönümünde Karşıyaka Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı.

ŞENGÜL HABLEMİTOĞLU: HEM YOK ETME HEM CEZASIZLIK KÜLTÜRÜ

Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu, şunları söyledi:

“Kırgın mıyız evet, üzgün müyüz evet. Söyleyecek çok şey var da söyleyecek bir şey bulamıyorum artık. Çünkü; duymayan, ilgilenmeyen, görmeyen bir yapı var. Adına devlet demek istemiyorum. Öyle bir şey var ama ne yapıyor, bilmiyorum. Bu acıyı katlanılır kılan çok şey var.

Necip Hablemitoğlu ne uğruna, hangi amaçla öldürüldü ve ardından yaşadığımız adaletsizliğin nedeni ne? Bu cinayetin cezasız kalmasının nedeni ne? Bizi yaralayan tek şey karşılaştığımız adaletsizlik, duyarsızlık, haksızlık.

Hep gücümüz oldu, burada olan olmayan, bir şekilde bize ulaşan insanlar. Ama ülke bizim, bu topraklarda doğduk. Sevgili Necip’in söylediği gibi, ‘Başka bir Türkiye de yok.’ Yaşadığımı felakete rağmen direnç ile sağduyu ile ayakta kalmaya çalışıyoruz. Artık yaşam mücadelesine dönüştü. Hukuk istemek en doğal hakkımız. İnsan olmanın, sulh içinde yaşayabilmenin tek dayanağı bu. Sadece adalet ve hukuk istiyoruz. İnsanların yaşamlarına bu kadar kolay son verilen ülkede yaşamayı kimse hak etmiyor. Böyle bir kültür var. Hem öldürme, yok etme kültürü hem de cezasızlık kültürü. Bunun son bulmasını dilemekten başka hiçbir şey yok.”

ERİNÇ SAĞKAN: BİR TUĞLA NEDEN ÇEKİLMEZ Kİ?

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, şöyle konuştu:

“Bir devlete bağlılığımızın en temel unsuru yaşam hakkımıza sahip çıkması ve adalet olması gerekiyor. Necip ağabeyin yaşadığı durumda biz ikisini de bulamadık. Bir tuğla neden çekilmez ki; bir devletin vatandaşının canından, yaşam hakkından daha değerli ne olabilir? Anlamakta zorlanıyorum. Adalet de sağlanmadı. Arkasında kimler var yine bulamadık. Bir vatandaşın devlete olan bağını ciddi anlamda sorgulamasını gerektirecek bu kadar ağır ihlaller söz konusuyken, yine Necip ağabeyin sözüne bakıp ülkemize sıkı sıkı sarılmamız gerekiyor. Çünkü ‘başka Türkiye yok.’ Bu kadar ağır ihlallerine rağmen vazgeçmeyeceğiz. Uğruna hayatını gözden çıkardığı değerler için; Cumhuriyetin kurucu değerleri için, Atatürk ilke ve devrimleri için bu mücadeleyi aldığımız bu mirasla devam ettirmek zorundayız.”

ERSAN BARKIN: YAKIN ZAMANDA BENZER ŞEYLER YAŞANMASI OLASI

Avukat Ersan Barkın ise şunları söyledi:

“Biz Necip Hablemitoğlu ile birlikte yaşadık. Katlini yaşatan süreci de gördük. Bugün öyle bir siyasal iklimdeyiz. Toplum kendi değerlerine sahip çıkmazsa yakın zamanda benzer şeyler yaşanması olası. Biz bir matemin parçasıyız. Ama devlet konuşma görevini ve üstüne düşeni getirmiyorsa, bizim son kez konuşma zorunluluğumuz var. Yazarlardan bir tanesi beni aradı. ‘Ben tek bir yerde yaşayamıyorum, dört ayrı evim var, güvenlik sorunu nedeniyle’ dedi. Ona ve onlara karşı bir vazife var.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.