Haber: TAMER ARDA ERŞİN-Kamera: ÜNAL AYDIN

Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun (ÖÇAV) Ankara Barosu Başkanlığı’na aday gösterdiği avukat İlke Işık, mevcut baro yönetiminin işçi, kadın, genç avukatların sorunlarınıçözemediğini ve avukatların mutsuz olduğunu söyleyerek, “Bu sorunları yaşamayan bir kısım avukat var artık. Onların yönettiği baro değil, sorunları yaşayan avukatların birlikte yönettiği Ankara Barosu hayalimiz ve çabamız” dedi.

Pandemi gerekçesiyle yaklaşık 1 yıl ertelenen Ankara Barosu 66. Olağan Genel Kurulu, 18-19 Eylül 2021 tarihinde Bilkent Odeon Gösteri Merkezi’nde yapılacak. Mevcut Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan tekrar adaylığını ilan ederken en güçlü rakibi ÖÇAV adayıİlke Işık.

ÖÇAV dün işçi avukatlarla bir araya geldi ve onların sorunlarını dinledi. Işık hem son toplantıları hem de seçilmeleri halinde baroda yapacakları hakkında ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Işık’ın, avukatların sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin açıklamalarışöyle:

İŞÇİ AVUKATLARIN SORUNLARI:“Herkesin konuştuğu temel şey, meslek çok gençleşiyor, yeni avukatlar mesleğe dahil oluyor ama korkunç bir geçim sıkıntısı, yoksulluk ve işsizlik var. İş bulamıyor; arkadaşların söylediği şeylerden biri bu. İş bulsa da mesleğin tekelleşmesiyle gelen şey; karşımıza, işçi avukatlık. Asgari ücretle hayatını sürdürmeye çalışan, 7 ayrı adliyeye bölünmüş Ankara’da koşturan, icra dosyalarından başını kaldıramayan, pandemi döneminde işten çıkarılan sekreter ve katiplerin işini yapmakla yükümlendirilen avukatlardan oluşuyor, bu meslek. Biz, bunu yıllardır söylüyoruz. Yılladır baroda işçi avukatlar yokmuş gibi davranıldı. Geçirdiğimiz pandeminin de etkileriyle birlikte mesleğin bu noktaya geldiğini çok açık görüyoruz.

Genel kurulda somut önerilerimiz olacak. İşçi avukatların sorunları baronun sorunudur. Oturup bu sorunu çözmeli. İşçi avukatlarla toplantı yapan başka bir grup olduğunu sanmıyorum. Oturup tartışmalı, konuşmalı, çözüm önerilerini ve ne yapacağımızı birlikte bulmalıyız. Dünkü toplantıdan çıkan da bu.

SORUNLARA ÇÖZÜM BULUNAMIYOR: Sorunlara çözüm bulunamıyor tabii ki. Birincisi bizim demokratik bir baroya ihtiyacımız var. Her sorunu birlikte konuşan ve çözen bir baroya ihtiyacımız var. Her sorunu hemen çözemeyebiliriz, çünkü bir kısmıülkenin bütün sorunlarından kaynaklanıyor. Ülkenin sorunlarının hepsinin mesleğimize yansımasını görüyoruz. Yargıtay binasını dualarla açtılar, adli yıla böyle başladılar. Laikliğin yok edildiğini ilan ettiler aslında. Hukukun geldiği noktada mesleği ifa ederken her aşamasında bunu yaşıyoruz. Artık bağımsız değil talimatla tanışan bir yargı var. Müvekkillerimizin haklarını koruyamaz durumdayız. İnanılmaz kararlar alıyoruz. Müvekkillerimize açıklayamadığımız, hukukken karşılığı olmayan kararlar karşımızda. Avukatlar tutuklanıyor, tehdit altında avukatlar. Siyasal iktidar diyor ki ‘Benim gibi düşüneceksin, benim düşündüğüm gibi karar alacaksın’.

SORUNLARI YAŞAYANLARIN YÖNETTİĞİ BARO: Pandemi döneminde çalışamayan kadın avukatlar, çocuklarına bakmak için evden çıkamadılar. Çocuklarını bırakacakları yerleri yoktu. Bürolarına gidemediler. Pandemi döneminde kaç büro kapandı bilmiyoruz. Kaç avukat, işçi avukata dönüştü? Kaç avukat, birkaç avukatıyla birlikte daha zor koşullarda, hatta büroyu bile kapatarak, mesleği evden yürütmeye kalktı? Bir süredir hiçbir geliri olmayan kaç avukat arkadaşımız var? Bizim konuştuğumuz, planladığımız baro, bütün bunları birlikte konuşan ve her aşamada birlikte tartışan, adliyelerde o sorunları yaşayan avukatlardan oluşmalı, o baro yönetimi. Biz her gün duruşmalara giren arkadaşlarız. Bu anlattıklarımı ben de yönetim kurulundaki arkadaşlarım da yaşıyor. ÖÇAV olarak her aşamada yaşıyoruz, çünkü mesleği biz bu şekilde yürütüyoruz. Baro yönetimin de artık böyle oluşması gerekiyor. İşçi avukatların, genç avukatların, kadın avukatların, mesleği kan ter içinde icra etmeye çalışan, müvekkillerine yardım etmek için çırpınan avukatların yönettiği, onların birlikte, bütün avukatlarla birlikte karar alma mekanizmasını kurulduğu yönetim… Bütün bunlar karşımızdayken bizim mücadele eden baroya ihtiyacımız var. Birlikte karar veren ve bütün bunların toplamında mücadele örgütüne dönüşmüş bir baroya ihtiyacımız var.

İYİ NİYET DEĞİL ÖTESİNE İHTİYAÇ VAR:İşçi avukatların sorunları konusunda önergelerimizi genel kurulda diğer grupların da kendi sorunu olarak kabul edip oy kullanması gerekir. Çünkü mevcut yönetim de büroları geziyor, iyi niyet belgesinden bahsediyor, bürolara imzalatıyor. Bizim iyi niyet belgesinin ötesinde bir ihtiyacımız var. Meslek kuralları gereği bağlayıcı olmalı. İşçi avukatların yoksulluk ve sefalet ücreti ile yaşamasına, bu ücreti almasına engel olacak mekanizma kurulmalı. Kadın avukatlara cinsiyetçi savunmalar, cinsiyeti üzerinden saldırılar... Kadın avukatların çocuklarını bırakabilecekleri bir yer yok, adliyelerde kreş ciddi sorun.

GELİRSİZLİĞE MAHKUMLAR: Genç avukatların sorunları var. Mesleğe yeni başlayan, ruhsatını alan, tamamen hiçbir ücret olmadan sıfır gelirle hayatını sürdürmeye çalışan avukat arkadaşlarımızla dayanışma fonu oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir ücretsiz ve gelirsizliğe mahkum edilemez avukatlar. Stajyer avukatlar hiç ücret alamıyorlar, tam bir sömürüye dönüşmüş durumda. Sıfır ücret, zaten ücret almanız yasak. Böyle çalıştırıyorlar. Stajyer avukatlara ilişkin de kredi, fon gibi destekleme gibi önlemler almak durumundayız.  

SORUNLARI YAŞAYANLARIN YÖNETTİĞİ BARO: Her avukatın ‘benim barom’ diye düşünebildiği, geldiği ve rahatlıkla sorunlarını konuşabildiği meslek örgütüne ihtiyaç var. Avukat odalarında ve koridorlarda konuşulan bu, avukatlar çok mutsuzlar. ‘Nasıl yapacağımızı bilemiyoruz. Bu yargı mekanizmasıyla nasıl baş edeceğimiz bilemiyoruz’ diyorlar. Yalnız değiliz, hepimiz bu sorunları yaşıyoruz. Ankara Barosu bu sorularıçözmeye çalışan, her meslektaşıyla tartışan, her meslektaşın rahatlıkla gelip konuşabildiği, çoğulcu mekanizmaları kurduğumuz, konuşabildiğimiz bir baro. Toplamda hepimize faydası olacak, yalnız değiliz. Birlikte mücadele edersek bu sorunları aşabiliriz. Ankara Barosu bunun adresi olmak durumunda. Bir grup avukatın değil. Bu saydığım soruları yaşayanlar çoğunluğuz zaten. Bu sorunları yaşamayan bir kısım avukat var artık. Onları yönettiği baro değil, sorunları yaşayan avukatların birlikte yönettiği Ankara Barosu hayalimiz ve çabamız.”