"OKUL GIDASI" LOGOLU ÜRÜNLER BU ÖĞRETİM DÖNEMİNDE DE KANTİNLERDE YERİNİ ALAMADI, KANTİNCİLER BİR KEZ DAHA ERTELEME İSTEDİ
Çocukların sağlığı için 2019 yılında üç bakanlığın ortak protokolü ile uygulanması kararlaştırılan, ancak iki kez yürürlük tarihi ertelenen “Okul...
HABER: DİLAN AYIRKAN KAMERA: ADEM KARABAYIR
Çocukların sağlığı için 2019 yılında üç bakanlığın ortak protokolü ile uygulanması kararlaştırılan, ancak iki kez yürürlük tarihi ertelenen “Okul Gıdası" logolu ürünler, bu eğitim öğretim yılında da kantinlerde yerini alamadı. Türkiye Kantin İşletmecileri Esnaf Dernekleri Federasyonu (TKİEDF) Başkanı Vahap Osmanoğlu, “Halen logolu ürün üreten bir firma yok. Kantinci, üretilmeyen ürünü nereden bulsun" dedi. Uygulama tarihinin bir kez daha ertelenmesini istediklerini belirten Osmanoğlu, Millî Eğitim Bakanlığı'nın da bu yönde talebi bulunduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nı arasında 2019 yılında okul kantinlerinde sağlıklı gıdaların satılması için "Okul Gıdası Logosu İş Birliği Protokolü" imzalandı.
2019 yılında hayata geçirilmesi kararlaştırılan uygulama, hazırlıkların tamamlanması için 7 Eylül 2020 tarihine, daha sonra da pandemi nedeniyle 6 Eylül 2021 tarihine ertelendi. Ancak okulların açılmasına rağmen "Okul Gıdası" logolu ürünler üretim yapılmadığı için bu yıl da raflarda yerini alamadı.
TKİEDF Başkanı Vahap Osmanoğlu, "Okul Gıdası" logolu ürünler üretmek için gerekli fabrikaların olmadığına işaret ederek, “Şu anda halen logolu ürünler yok, bulunmuyor, üreten firma da yok. Kantinci, üretilmeyen ürünü nereden bulsun” dedi.
"AMBALAJLI ÜRÜN ÜRETECEK FABRİKA DA YOK"
Osmanoğlu, Türkiye'nin mevcut altyapısının bu ürünleri üretmek için uygun olmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Protokol 2020 yılında yapıldı, 6 Eylül 2021 tarihine kadar ertelendi, üretim olmadığı için. Şu anda halen logolu ürünler yok, bulunmuyor, üreten firma da yok. Bununla ilgili büyük bir sıkıntı yaşanıyor. Türkiye’nin şartları buna uygun değil şu anda. Sağlıklı beslenmeyi biz de istiyoruz, onlar bizim evlatlarımız, zaten okullarımızda asitli içecekler yok. Ama logolu ürün üretmek için şu anda hiçbir fabrikamız buna uygun değil. Ağır bir formülü var, bu formüle göre de kimse ürün üretmez. Raf ömrü 2 ayı geçmiyor. Ambalajlıürün üretecek fabrika da yok. Kantinci nereden bulsun bunları? Üretilmeyen bir ürünü nereden bulsun? Bulamaz. Okul Gıdası logolu ürünlerin Türkiye’de uygulanması mümkün değil. Bu uygulama dünyada 2 yerde var, bir Kanada, bir Danimarka. Biz ne Kanada'yız ne Danimarka’yız. Bizim şartlarımız belli."
"TARİHİN ERTELENMESİ TALEBİMİZ VAR"
Osmanoğlu, tebliğ edilen son tarihin ertelenmesine ilişkin bakanlıkların çalışma yaptığını bildirerek, "Ertelenmeye ilişkin hem bizim talebimiz var hem Millî Eğitim Bakanlığı’nın talebi var. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı bu konuyla ilgili bir çalışma yapıyor. Önümüzdeki günlerde göreceğiz" dedi.
"ALDIĞIMIZ ÜRÜNLER YÜZDE 40 ZAMLI, BİZ YÜZDE 15 ZAM YAPTIK"
Kantinlerde uzun zamandır asitli içecek ve kızartma tarzıürünlerin satılmadığına vurgu yapan Osmanoğlu, "Biz 2008’de karar aldık, 2010 yılından beri asitli içecek satılmıyor, kızartmalar yok. Artık fırında pişiriyoruz. Biz sağlıklıürün üretiyoruz, veliler bize güvensinler. Çocuklarımıza bu sene yaptığımız zam yüzde 15. Aldığımız ürünler yüzde 40-50 zamlandı. Çocuklarımız beslensinler diye" açıklamasını yaptı.
"KARARLAR ALINIRKEN MESLEK TEMSİLCİLERİ DE KOMİSYONDA OLMAK ZORUNDA"
Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'na göre meslek ile ilgili bir karar alındığı zaman o mesleği temsil eden esnaf odalarının komisyona katılma zorunluluğu olduğunu hatırlatan Osmanoğlu, şöyle konuştu:
“Bizim bir kanunumuz var, 13. maddesi çok açık. Meslekle ilgili bir karar aldığınız zaman o mesleği temsil eden esnaf odalarının mutlaka komisyona katılma zorunluğu var. Ama ne hikmetse bizim ülkemizde bakanlıklar arasında koordinasyon çok zayıf, Meclis’ten geçtiği halde, Resmî Gazete’de yayınlandığı halde halen almamakta direniyorlar. Ben bununla ilgili Ticaret Bakanlığı'mıza bir yazı yazdım. Mademki böyle bir madde var. İlgili bakanlıklara talimat verin, kanun gereği kurulacak olan komisyonlara esnaf teşkilatının katılma zorunluğu hayata geçirilsin. Bu karar alınırken biz de olmuş olsaydık daha iyi mesafe kat etmiş olurduk.”
"HER KANTİNCİ 2 YIL İÇERİSİNDE 40-45 BİN TL İÇERİ GİRDİ"
Osmanoğlu, pandemi dönemindeki esnaf teşkilatı içerisinde en mağdur olan kesimin kantinciler olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Covid-19 döneminde esnaf teşkilatının içinde en mağdur olan kantincilerdi. 20 aydır kepengini açmadan beklediler. Her ne kadar seyreltilmiş eğitim yapıldıysa da bunun en ufak bir katkısı olmadı, zararı oldu. Açtığınız zaman ayda 500 lira elektrik parası geliyor, iş yapamıyorsunuz 50-100 öğrenci var. Her kantinci 2 yıl içerisinde 40-45 bin TL içeri girdi. Burada kantinci mağduriyeti söz konusu. Kredi çektiler, geri ödeyemediler. Şu anda bunlar birikmiş, bundan sonra inşallah kapanmaz da vergilerimizi, kredilerimizi ödemeye çalışalım."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.