ÖZKOÇ’TAN ERDOĞAN’A: “YANGIN UÇAĞI ALACAKMIŞ. 20 YILDA KENDİSİ BUNU HİÇ AKIL EDEMEDİ. KENDİSİNİ TEBRİK EDİYORUZ”
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki yıl yangın söndürme uçağı alınacağı açıklaması için “Yangın uçağı alacakmış. 20 yılda...
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki yıl yangın söndürme uçağı alınacağı açıklaması için “Yangın uçağı alacakmış. 20 yılda kendisi bunu hiç akıl edemedi. Kendisini tebrik ediyoruz. Devlet işte tam böyle bir akılla yönetilir. Öngörü sahibi olmak tam da budur” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de yaptığı basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Özkoç, özetle şunları söyledi:
“20 YIL ARADAN SONRA YANGIN UÇAĞI ALACAKMIŞ: Kendimize ait yangın uçağı alacağız’ demiş. İnsanlar telaşlanmış; ‘13 tanenin üzerine bir tane daha mı yangın uçağı alacak?’ Ondan bahsetmiyor Recep Tayyip Erdoğan. Kendisinin 13 tane uçağı var ama, Türkiye Cumhuriyeti’nin hiç yangın uçağı yok. Ondan bahsediyor Recep Tayyip Erdoğan. Yani 20 yıl aradan sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne yangın uçağı alacakmış. Hektarlarca ormanlarımız yandı. 20 yılda kendisi bunu hiç akıl edemedi. Canlılarımız yok oldu. Şehitler verdik. Şimdi, orman yangınlarının söndürülmesi için, önümüzdeki yıl planına bir uçak almayı koymuş. Kendisini tebrik ediyoruz. Devlet işte tam böyle bir akılla yönetilir. Öngörü sahibi olmak tam da budur.
YALAN SÖYLÜYOR, TAM BİR ACZİYET VARDI:‘Ormanlarımızdaki yangınlara en kısa sürede müdahale ettik’ demiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Yalan söylüyor arkadaşlar. Ben Marmaris’teydim. Bodrum’daki, Milas’taki orman yangınlarına; ilk üç günde havadan destek hemen hemen hiç yok ve yetersizdi. Daha önceden böyle bir tedbir alınmamıştı, yangın uçağı yoktu oralarda. Önceden elde edilmiş bir istihbarat da yoktu. Ordumuzun gücü ve birikiminden de faydalanılmadı. Tam bir beceriksizlik ve acziyet vardı. Yalan vardı, gerçekleri kapamaya yönelik gayret vardı, kibir vardı. Bunların hepsi vardı, ama yangın uçakları yoktu. ‘İHA’lar sayesinde’ demiş, ‘ilk müdahaleyi 12 dakikaya indirdik’, demiş. Yalan söylüyor. Madem İHA’lar sayesinde yangınların yerini tespit edebiliyorsunuz, neden İHA’ları, drone’ları kullanıp da yangını ilk dakikalarda tespit edip, oralarda gezdirip, derhal Türk Hava Kurumu’nun bakımını yaptırdığınız uçaklarla oralara müdahale etme becerisini gösteremediniz. Çünkü böyle bir şeyi yapmayı aklınızdan bile geçirmediniz.
ADAM 20 YILDAN BERİİKTİDAR, SORUMLUSU CHP: AKP Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Türk Hava Kurumu’nun uçakları ile ilgili hem THK’yı suçlamış, hem CHP’yi suçlamış. Adam 20 yıldan beri iktidar, yapılanlardan ve olan bütün felaketlerin sorumlusu CHP. Kendisi pür-i pak. Bu devletin sorumlusu, bu iktidarın başındaki kendisi değil.
SİZİN AKLINIZI SEVEYİM?: Kendi atadığı kayyum, Cenap Aşçı diyor ki, ‘Bu uçaklar 2018 yılına kadar, yangınlarda kullanıldı.’ Senin kayyumun söylüyor. Daha sonra senin kayyum başkanın diyor ki, ‘Orman Bakanlığı, 2019 yılına kadar da bu uçaklardan faydalandı, fakat daha sonra devre dışıçıkartıldık.’ Kim devre dışıçıkarttı? Orman Genel Müdürlüğü. Orman Genel Müdürlüğü, neden ve nasıl devre dışı bıraktı, THK uçaklarını? THK uçaklarının kapasitesi 4.9 ton. Şimdi ihale açacak, birilerini ihale dışında bırakmak istiyorsa, Orman Genel Müdürlüğü; ne yapması gerekiyor? İhalenin şartnamesine, 5 ton su alabilen uçaklar diye yazması gerekiyor. Böylece minik bir farkla, Türk Hava Kurumu devre dışı bırakılıyor. Sizin aklınızı seveyim? Yazıklar olsun, bu ülkeye yaptıklarınız, Türkiye’ye çektirdiğiniz çilelerden dolayı, sizlere yazıklar olsun.
RUSYA SİZE GÜVENMİYOR, DALGA GEÇİYOR: Ne yaptınız, arkasından; gittiniz Rusya’dan uçak kiraladınız. Kiraladığınız uçağın sadece çok az bir miktarı ile THK’nın uçaklarını tamir edebilirdiniz, tamir ettiğiniz uçaklarla THK’nın en az altı tane uçağı olurdu ve bu yangınlara müdahale edilmiş olurdu. Ama siz bunu yapmadınız. Neden yapmadınız, Rusya’ya faydalanmak için yapmadınız. Rusya’dan S-400’leri alsanız, yangın uçaklarını milyonlarca dolara kiralayıp da alsanız dahi Rusya size dostluk mu yapacak? Hayır, size güvenmiyor, itibarınız yok, sizinle dalga geçiyor Rusya. Neden mi? Söyleyeyim, çok açık. Devletler, dış politikada kendi ülkelerinin çıkarlarına uygun hareket ederler. Ama sen bunu bilmiyorsun, Recep Tayyip Erdoğan. Çünkü sen, kendi ülkenin çıkarlarına değil, başka ülkelerin çıkarlarına hizmet etmek için aklını, zamanını harcıyorsun.
MÜSLÜMANDAN YANA OLMADIN, AMERİKA’DAN YANA OLDUN: Demiş ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; ‘Kemal Kılıçdaroğlu, dış politikadan ne anlar?’ Ben önce Tayyip Erdoğan, dış politikadan ne anlar, size söyleyeyim. Amerikan Başkanı ile oturdu, birlikte anlaşma yaptılar. ‘Arap Baharı’ diye bir istila başlattılar. Bu savaşın Amerikan emperyalizmi ile birlikte olan eş başkanının adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yani sen Müslümanlardan yana olmadın, Recep Tayyip Erdoğan. Sen komşularından yana olmadın. Sen kimden yana oldun? Amerika’dan yana oldun, Amerikan emperyalizminden yana oldun. İşte dış politikan budur. O savaşta 3 milyon 750 bin Müslüman şehit edildi, katledildi. Sen ne yaptın, Amerikan askerlerini tebrik ettin. İşte senin dış politikan tam da budur.
33 ASKERİMİZİN SORUMLULARI İLE İLGİLİ NE YAPTIN?: Sen bütün komşularınla dış politikada ‘sıfır sorunla yola çıkacağız’ dedin. Ne yaptın? Bütün komşularınla düşman hale geldin. Suriye sınırının güvenliği ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti’nin askerlerini Suriye’ye gönderdin. Askerimiz çember içinde kaldı, şehitler verdik. Sorumlusu ile ilgili ne yaptın? 33 askerimizin sorumluları ile ilgili ne yaptın? Sesini dahi çıkaramadın. Onların ayaklarına gittin, önünü ilikledin, seni kapılarında dakikalarca beklettiler. İşte seni dış politikadan anladığın budur.
EGE ADALARINI, YUNAN ADALARINA ÇEVİRTTİN: Ege adaları, Lozan Antlaşması ile silahsız hale getirilmişti. Ege adalarını Yunan adalarına çevirttin. Yunan generalleri adalara çıktılar, oradan Türkiye’ye meydan okudular. Peki, Türkiye Cumhuriyeti lideri olarak sen ne yaptın, hiç sesini çıkarmadın. İşte senin dış politika anlayışın budur.
TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇTİN: Sen dış politikadan anlarsın ya, Recep Tayyip Erdoğan, ben sana bir şey daha söyleyeyim. Senin birlikte hareket ettiğin, ‘dostun Trump’ var ya; dış politika ile ilgili olarak sana ‘aptal olma’ dedi. Sen mektubu cebine koydun, onun yanına gittin, sesini çıkartmadan, onun talimatlarını dinledin. İşte senin dış politikadan anladığın budur. ABD tarihinde hiçbir ABD Başkanı, ‘Ermeni soykırımı’ demedi. Ama Biden seni aradı, seni aradıktan sonra, 3-4 dakika yaptığı konuşmada, ‘Ben soykırım diyeceğim, sesini çıkartma’ dedi. Sen, Biden ‘soykırım’ dedikten sonra, yanına gittin, ‘çok şükür bana bu soruyu sormadılar’ dedin. Ve böylece tarihe kara bir leke olarak geçtin. İşte, seni anladığın budur.
İŞİNE GELİNCE ANAYASA DERSİN, GELMEYİNCE DEMEZSİN: Sen, orman yangınlarıçıktığı zaman, orman yangınlarını anlatan, orman yangınlarını düzgün bir haber olarak sunan, ama gerçek bir haberler olarak sunan, yandaş olmayan televizyonlara, RTÜK kanalı ile ceza yağdırdın. Şimdi bu RTÜK, Recep Tayyip Üst Kurulu haline dönüştü. Sen orada, sadece kendi söylediklerini emrederek, basın kuruluşlarına sansür uygulamaya çalışıyorsun. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sansür anayasamızda yasaktır. Ama sen anayasayı tanımazsın ya, işine gelince anayasa dersin, gelmeyince demezsin. İşte burada da tam bunu yapıyorsun. RTÜK’ü kendi emir erlerin gibi kullanıp, ceza yağdırıyorsun. Neden? Çünkü, senin beceriksizliğini, senin acizliğini, iktidarının acizliğini yayınladıkları için…
ALTUN, SENİN GERÇEKLERİNİ DAYATMAYA ÇALIŞIYOR: Sen Fahrettin Altun’u, İletişim’in başına getirdin. Fahrettin Altun, iletişimi; bilgi kirliliğinden kurtarmak, Türkiye’deki iletişimin düzgün çalışmasını sağlamak, düzgün bir anlayışla iletişimin sosyal medyada, iletişim kanallarında Türkiye’deki gerçekleri bilgi kirliliğinden arındırarak, kamuoyu ile buluşturmak üzere görev yapması gerekirken; Fahrettin Altun, senin emir erliğini yapıp, sadece senin gerçeklerini, halkın gerçeklerini değil senin söylediğin gerçekleri Türkiye Cumhuriyeti’ne dayatmaya çalışıyor. Bunu da iletişim kanalları yapmaya çalışıyor. Ama burada da o kadar beceriksiz ki onu eline yüzüne bulaştırıyor.
VİCDANIN SIZLAMIYORSA, YÖNETMEYİ BIRAK: Kamu işçileri ile ilgili imza atıldı, memurlarla ilgili imza atılacak. Kamu işçilerine, ilk altı ay içinde yüzde 12, ikinci altı ay içinde yüzde 5, enflasyon fark zammı yapıldı. Enflasyon gerçek veri yüzde 30’larda. Ama TÜİK’in enflasyonu yüzde 18.9. Bir tek şey yap Recep Tayyip Erdoğan. Önüne aldığın maaşı koy. Kendin devlet imkanlarından nasıl yararlanıyorsun, al önüne koy. Saraylarını, imkanlarını, maaşlarını; o bizim bilmediğimiz ama Amerika Birleşik Devletleri’nin bildiği servetleri hepsini önüne koy. Bunların hepsi sana itibar sağlıyor derken, milletin gözünün içine baka baka; senin millete reva gördüğün o verdiğin zammı da önüne koy. Senin vicdanın hiç sızlamıyorsa, yüreğinde en ufak bir kıpırtı yoksa, artık Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda da oturmana gerek yoktur. Bu yoksulluğa mahkum ettiğin, açlığa mahkum ettiğin işçi, emekli, esnafı; bu Türkiye Cumhuriyeti’nin insanlarını yönetmeyi derhal bırak, derhal önseçime git.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.