Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, "Memurlara en azından enflasyon oranında bir iyileştirme yapılamıyor olması memurlarımızıüzmüş ve memurlarımıza yönelik yapılan zamda iktidar sınıfta kalmıştır. Memurlarımız enflasyona ezdirilmiştir" dedi. 

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılan zamlar, PCR testi zorunluluğunu ve Afganistan gündemini, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi. Karaduman'ın konuşmasından satır başlarışu şekilde:

"MEMURLARIMIZA YÖNELİK YAPILAN ZAMDA İKTİDAR SINIFTA KALMIŞTIR"

"Öncelikle yapılan bu zammın, enflasyon rakamları, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum açısından, kesinlikle kabul edilebilir olmadığını ifade etmek isterim. 5. toplu sözleşmeden bugüne geçen sürede; kıyma yüzde 92, pirinç yüzde 50 ve makarna yüzde 37 oranında zamlanmış oldu. Hal böyleyken, enflasyon çift hanelerde dolaşırken; hemen hemen her kalemde ürünlere zam gelirken memur maaşlarına aynı oranda artış yapılamıyor olması en azından enflasyon oranında bir iyileştirme yapılamıyor olması memurlarımızıüzmüş ve memurlarımıza yönelik yapılan zamda iktidar sınıfta kalmıştır. Bu zam kararı açık bir şekilde ortaya koymaktadır ki memurlarımız enflasyona ezdirilmiştir. Yine bununla birlikte yıl içinde en temel ürünler zamlanırken 2 bin 825 lira olan asgari ücret ise durağanlığını korumaktadır. Gelinen noktada alım gücü her alanda iyice azalmış adeta imkansız hale gelmiştir. Kesinti yapılan vergilerle birlikte asgari ücretli bir çalışanın işverene maliyeti iyice yükselmiştir. Bir tarafta işçiler hayatını idame ettirmekte zorlanırken diğer yandan küçük ölçekli işletmeler işçi istihdamı sağlamakta zorlanmaktadır.

Asgari ücretliden özellikle alınan vergilerin düşürülmesi, işverenden kesilen sosyal güvenlik primlerinin azalmasıyla asgari ücrette gerekli artışı sağlayabilmemiz ülkemiz açısından son derece mümkündür. Uzun yıllardır ne yazık ki ülkemizde Asgari ücret açlık sınırının altında belirlenmektedir. Bu da yetmezmiş gibi gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılmaktadır. İşçiler, emeğinin karşılığını alamadığı gibi maaşlarından ciddi bir vergi kesintisi de yapılmaktadır.

"SALGINLA MAKUL BİR ŞEKİLDE MÜCADELE EDİLMELİDİR"

İki defa PCR testi zorunluluğu getirmek de insanlarımızı aşıya zorlamaktır. İnsanlarımızın zihnindeki soru işaretleri giderilmeli. Bu salgınla makul bir şekilde mücadele edilmelidir. Aşı olmayı tercih etmeyen vatandaşlarımız ne yazık ki baskılara maruz kalmaktadır. İş yerlerinde mobbinge maruz kalırken, bazı işyerlerinde ise aşı zorunluluğu uygulamasıyla insanlar işlerinden çıkarılmak zorunda kalmıştır. Bu hak, hukuk ve adalet diyen siyasetçi ve vatandaşlar tarafından kabul edilemez. Devlete düşen görev vatandaşüzerinde baskı kurmak değil, baskıları ortadan kaldırmak olmalıdır.

"AFGANİSTAN'DA DAHA KUŞATICI BİR YÖNETİMİN KURULMASI İÇİN TÜRKİYE DESTEĞİNİ ORTAYA KOYMALI"

Afganistan'da hükümetin genel af ilan etmesine ilişkin açıklamalar, kapsayıcı ve kuşatıcı açıklamalar Türkiye tarafından desteklenmeli, motive edilmeli. Afganistan'da daha kuşatıcı bir yönetim anlayışının oluşturulması için Türkiye açık desteğini ortaya koymalıdır. Türkiye, Afganistan'da kalmaya devam edecekse kendi yol haritasıyla NATO şemsiyesi olmadan Afganistan hükümetinin talebiyle huzurun inşası için kalmaya karar vermelidir.

Göç meselelerini değerlendirirken Afganistan ve Suriyeliler niçin kendi ülkelerinden ayrıldılar ve mevcut düzenlerini bozdular sorusuna yanıt bulmak zorundayız. Elbette yaşanan göç akımı, Siyonizm’in ürettiği savaşların açık bir sonucudur.

Batı ve ABD’nin ürettiği propaganda neticesinde ucuz değerlendirmelere girerek, Afganistan üzerinden İslam’a saldırılmasını asla kabul etmiyoruz. Üretilen kara propaganda sonucu birilerinin İslam’a hakaret etmesini asla kabul etmeyeceğiz. İslam ve şiddet kavramlarını yan yana getirenler Batı'nın ürettiği kara propagandaya hizmet etmekten başka vazife üstlenmemektedir."