Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, asgari ücretin bu yılın başında 380 dolara, bugün ise 303 dolara denk geldiğini belirterek, "Milyonlarca emekçimizin cebinden bu 77 doları kim aldı? ‘128 milyar dolar nerede’ sorusuna cevap veremeyen veya vermeyen sorumluların, en azından bu ‘77 dolar nerede’ sorusunun cevabını vermeleri gerekir" dedi.

Saadet Partisi'nin haftalık basın toplantısını, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu 35. İslam Birliği Kongresi'ne katılmak için Tahran'a gittiği için Genel Başkan Vekili Sabri Tekir yaptı. Tekir, açıklamasında şunları söyledi:

“‘İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEYE ZAM’ CÜMLESİ HİÇBİR ZAMAN BÖYLESİNE ANLAMLI OLMAMIŞTI"

"Her yeni güne yeni bir umutla uyanmak yerine, her yeni güne yeni bir zamla uyanıyor ve her gece yarısı yeni bir zam haberi alıyoruz. Bir ürüne gelen zam haberinin akabinde aynıürüne hemen ikinci bir zam haberi geliveriyor, gübrede ve akaryakıtta olduğu gibi. Zannederim, son zamanlarda basında en çok atılan haber başlıkları zamla ilgili başlıklar olsa gerek. Ve iş başında bulunanlar bu ekonomi ve dış politikalarını devam ettirdikleri sürece, bu zamların ardı arkası hiç kesilmeyecek gibi görünmektedir. ‘İğneden ipliğe her şeye zam’ cümlesi, bugüne kadar hiçbir zaman böylesine anlamlı ve böylesine gerçekçi olmamıştı. Çarşıda, pazarda, evde, iş yerinde insanımızın en çok duyduğu ve yarın ne olacak endişesiyle kullandığı kelime artık ‘zam’ olmuştur.

"MARKET ÇALIŞANLARI, FİYAT ETİKETİ DEĞİŞTİRMEKTEN YORULDUKLARINI BELİRTMEKTEDİR"

Akaryakıt ürünlerine cuma günü gelen zammın ardından pazartesi günü de tekrar 23 kuruşluk bir zam daha geldi. Elektrik ve doğal gaza gelen zamlar da aynışekilde. Daha kış gelmeden insanımız, kışı nasıl geçirebileceklerine ilişkin kara kara düşünür hale getirmiştir. Ahi kültür, gelenek ve değerlerine sahip esnafımız ise müşterilerine birkaç gün önce 10 liraya sattığı bir ürünü bugün 15 liraya satmaktan utandıklarını söylemektedirler. Market çalışanları, fiyat etiketi değiştirmekten yorulduklarını belirtmektedirler.

"EKONOMİ KÖTÜYE GİTTİKÇE ÜLKEMİZİN KAZANDIĞI TEK ŞEY İCAT EDİLEN YENİ LOBİLER"

İktidar, uzunca bir süredir sanki ‘görme ve işitme kaybı’ yaşıyor veya öyle görünmeyi tercih ediyor. Daha da vahimi, problemlere gerekçeler üretmekle meşguller veya başka türlü vicdanlarını tatmin edemiyorlar. Faiz lobisi, döviz lobisi, soğan lobisi, market lobisi... Ekonomi kötüye gittikçe ülkemizin kazandığı tek şey, icat edilen yeni lobiler. Belki de bu lobilerin mucitleri de muhtemelen yine kendileri. Çok net ifade etmek gerekirse; bu anlayışla ülke yönetilemez, ekonomi de düzlüğe çıkarılamaz.

"AK PARTİİKTİDARA GELDİĞİ GÜNDEN BU YANA TL'NİN DOLAR KARŞISINDAKİ DEĞER KAYBI YÜZDE 550"

AK Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002'den bu yana Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybının ne kadar olduğunu bilmek istersek; çok ama çok acı ve çarpıcı bir gerçek ki kayıp yüzde 550 dolayındadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk günü olan 25 Haziran 2018'de dolar 4,55 dolayında idi. Bu süre içinde Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 100 dolayındadır. Yani o günden bugüne, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın tüm yetkiyi eline aldığı o günden bugüne, yaklaşık 3,5 senede geldiğimiz durum maalesef ortadadır. Dolar bugün 10 lirayı test eder seviyelere ulaşmak üzeredir.

"GELECEK NESİLLERİMİZİN BORÇ YÜKÜ GİDEREK VE SÜREKLİ ARTIYOR"

Doğru, biz dolarla maaş almıyoruz fakat tükettiğimiz ve ürettiğimiz gıda ve diğer zorunlu ihtiyaç maddeleri dolara endeksli olarak fiyatlandırılıyor. Şimdi sormak istiyorum. Bundan daha etkili insanımızı fakirleştirme politikası olabilir mi? Bundan daha etkili insanımızı sömürme politikası olabilir mi? Ayrıca hükümetin uyguladığı dolar garantili ihaleler, dolar garantili kamu-özel iş birliği projeleri nedeniyle her geçen gün daha çok borçlanıyoruz ve gelecek nesillerimizin borç yükü giderek ve sürekli bir şekilde artıyor.

"20 AYDA 4 MERKEZ BANKASI BAŞKANI DEĞİŞTİRİLİYOR"

20 ayda dört Merkez Bankası Başkanı değiştiriliyor. O da yetmemiş olacak ki iki başkan yardımcısı ve bir PPK üyesi gece yarısı kararnamesiyle görevden alınıyor ve tabii piyasalar alt üst ediliyor. İktidar, sanki yemin etmişçesine olmaması gereken ne varsa oldurmaya çalışıyor, atılmaması gereken ne kadar adım varsa atıyor, uygulanmaması gereken ne kadar yanlış politika varsa uygulanıyor. Bu yanlışlıkları ise her gün bir başkasına mâl ediyor. Sonuçta bunun faturasını ise milletimiz ödüyor. İktidar sarhoşluğu denilen şey sanırım bu olsa gerek.

“‘128 MİLYAR DOLAR NEREDE’ SORUSUNA CEVAP VEREMEYENLER, ‘77 DOLAR NEREDE’ SORUSUNA CEVAP VERSİNLER"

Bu yılın başında yaklaşık 380 dolara denk gelen asgari ücret, bugün ortalama 303 dolara tekabül ediyor. Şimdi yine vatandaşlık hakkımızı kullanıyoruz ve soruyoruz; zaten açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilen milyonlarca emekçimizin cebinden bu 77 doları kim aldı, buna kimler sebep oldu, bu para kimlere ve nerelere gitti? ‘128 milyar dolar nerede’ sorusuna cevap veremeyen veya vermeyen sorumluların, en azından bu ‘77 dolar nerede’ sorusunun cevabını vermeleri gerekir."