SAĞLIK MESLEK ÖRGÜTLERİ: “TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK İÇİN; TEDİRGİN OLMA, AŞI OL”
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ile Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’nden, “Toplumsal...
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ile Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’nden, “Toplumsal sorumluluğumuz; yaşamak ve yaşatmak istiyorsan tedirgin olma, aşı ol” denilerek, vatandaşlara aşı olma çağrısı yapıldı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ile Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, yaptıkları basın toplantısı ile pandemide gelinen son duruma ilişkin bilgi verdi ve aşıçağrısı yaptı.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Onur Naci Karahancı ile SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey ve SES Yönetim Kurulu üyesi Sıddık Akın katıldı. Sağlık meslek örgütlerinin açıklamasışöyle:
“Dünyada ve Türkiye’de bulaşmayı kontrol altına almayı hedefleyen bütüncül halk sağlığı politikalarının olmaması ve var olan önlemlerin de gevşetilmesi; daha bulaşıcı olan endişe verici varyantların dolaşımı; toplumsal hareketlilikteki üst düzey artış; adaletsiz aşı dağıtımı nedeniyle çok sayıda insanın hâlâ SARS-CoV-2 infeksiyonuna açıktır. Salgın halen hızla yayılırken çok daha bulaştırıcı olduğu bilinen Delta türü ise hâkim tür olma yolunda hızla ilerlemeye devam etmektedir. TTB 10. Pandemi Bülteni’ndeki değerlendirmelere göre; bildirilen yeni vaka sayısı yüzde 8’lik bir artışla 3,8 milyonu geçmiş, haftalık vaka insidansı bir önceki hafta günlük 490 binden ortalama 540 bine yükselmiştir. Yaklaşık iki aydır azalan haftalık ölümler son iki haftada 57 bin olarak devam ederken, bu hafta yüzde 21’lik bir artışla 69 bine ulaşmıştır. Vaka sayıları 194 milyona ulaşırken, önümüzdeki iki hafta içinde ne yazık ki 200 milyonu aşması beklenmektedir.
“DELTA VARYANTININ HIZI OLDUKÇA YÜKSEK”
Ülkemizde ise 1 Temmuz tarihi itibariyle tüm sınırlamaların kalktığı, sınırların ardına kadar açıldığı gün resmi verilere göre 5.288 olarak bildirilen, sonraki birkaç günde 4 binlere düşen vaka sayıları temmuz sonunda Sağlık Bakanlığı’nın resmi verileri ile dahi en az 4 kat artmıştır. 2 Ağustos 2021 itibariyle de 22.898 yeni vaka tespit edilmiştir. Yapılan bilimsel analizler Delta varyantının hızının oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Kanada’da 200.000 COVID-19 vakasının veri analizine göre Delta varyantının endişe verici olmayan varyantlara göre hastane yatışını yüzde 120, yoğun bakım yatışını yüzde 287 ve ölümleri yüzde 137 oranında artırdığı da belirtilmektedir. COVID-19 pandemisinin epidemiyolojik gözlemi başlangıcından bugüne geçen 18 aydır halen önemini korumaktadır. Bulaşma şeklinde değişim, aşılama kampanyalarının etkinliği ve daha bulaşıcı veya bağışıklamadan kaçma özellikli varyantların ortaya çıkışından etkileneceği için zamanında ve tam bir gözlem bu değişimleri izleyebilmek için anahtar rol oynamaktadır. Sağlık otoriteleri bu durumu izlemek, kamuoyunu bilgilendirmek ve toplumsal sağlık politikaları oluşturmak zorundadırlar.
“AŞILANMAYA KARŞI ARTAN ORANDA TEREDDÜTLER, ENDİŞE VERİCİ BOYUTLARA ULAŞMIŞTIR”
Aşılamanın yaygınlaştırılmasıçabalarına karşın pek çok ülkede vaka artışları yaşanmaktadır. Aşıların özellikle tüm dünyada artış gösteren Delta varyantı karşısında etkinlik ve etkililiğine bakıldığında ise kısmen azalma olsa da ağır hastalık ve hastalık belirtilerinin ortaya çıkışında önemli ölçüde koruyucu etkisini sürdürdüğü görülmektedir. Bu nedenle aşılama hızı artırılmalıdır. Başından beri yanlış yürütülen pandemi politikaları, sayılarla algı yönetimi, sağlık otoritelerinin tutarsız açıklamaları nedeniyle pandemi yönetimine olan güven duygusunun yitirilmesi sonucunda aşılanmaya karşı artan oranda tereddütler, endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Aşı karşıtlarının bilimsel tutarlılıktan uzak açıklamaları ve aşı karşıtı kampanyalarla halkımızın kafası karıştırılmış; vaka artışlarına rağmen aşılamada gerekli hız ve yaygınlık sağlanamamıştır. Sağlık Bakanlığı ve iktidarın aşı tereddütlerini ortadan kaldıracak herhangi bir politikası ve istekliliği de ne yazık ki görülmemektedir. Toplumsal bağışıklık için varyantların etkileri ile birlikte ülke nüfusunun yüzde 75’inin çift doz aşı olması gerekirken ülkemizde çift doz aşı olanların oranı yüzde 32 seviyesinde kalmıştır. Son günlerde ise hastanelerden ve aile sağlığı merkezlerinden Biontech aşı randevusu olup da aşı yok diye aşılanmadan geri dönenler olduğunun bilgisi daha sık duyulur olmuş ve Sağlık Bakanı da durumu açıklama ihtiyacı duymuştur.
“HASTALIĞIN SEYRİ HAKKINDA ŞEFFAF BİLGİ, TOPLUMDAKİ AŞI TEREDDÜDÜNÜ AŞABİLİR”
Aşı eşitsizliğini ortadan kaldırarak aşılamanın hızla yaygınlaştırılması insanları bu salgından koruyacak ve yeni endişe verici varyantların ortaya çıkmasını engelleyecek en önemli araçtır. Türkiye’de ve dünyada da vakaların, ölümlerin artışının kaygı verici olduğu ve aşılama çalışmalarının hızlanarak artırılmasının yaşamsal önem taşıdığı resmi verilerde dahi görülmektedir. Aşılama başladıktan sonra aşı yan etkilerinden aşıların etkililiği konusunda önümüzü görmemizi sağlayacak veriler, hastalığa yakalana aşılı ve aşısızların oranı, hastalığın seyri hakkında şeffaf bilgi toplumdaki aşı tereddüdünü aşabilir; aşı karşıtlarının bilgi çarptırarak oluşturduğu Orta Çağ anlayışını yok edebilirdi.
“BİLİMSEL BİLGİLER IŞIĞINDA TOPLUMU AŞILANMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Sağlık Bakanlığı aşılama konusunda da üzerine düşen sorumlulukları yeterli ve doğru yapmamıştır. Sağlık emek ve meslek örgütleri olarak aşılamanın hızla yaygınlaştırılması için halkımızın bize olan güvenini bilerek, bilimsel bilgiler ışığında toplumu aşılanmaya çağırıyoruz. Çağrımızı güçlendirebilmek için topluma yönelik Arapça ve Kürtçe bildiriler; sağlık emekçilerine yönelik de aşılamada halkı bilgilendirmeye yönelik cep broşürü hazırladık. Aşılama oranlarının bölgeler arasında eşitsizliğinin giderilmesi; aşı tedarikinde, lojistiğinde ve uygulanmasında yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması; tüm dezavantajlı grupların öncelikli aşılama kapsamına alınması hayatidir. Hazırlamış olduğumuz bildirilerin yaygın bir şekilde ve hızla dağılımının yapılması için tüm kamuoyunun desteğini bekliyoruz. Toplumsal bağışıklık sağlanmadan bu salgın bitmez, toplumsal bağışıklanma da aşısız olmaz. ‘Toplumsal sorumluluğumuz; yaşamak ve yaşatmak istiyorsan tedirgin olma, aşı ol’ diyerek tüm toplumu aşılanmaya çağırıyoruz. Biz aşıya güveniyoruz, siz de güvenin.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.