Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, birçok ülkeye göre sağlık için ayrılan kaynağın sınırlı, hekim sayısının eksik, özlük haklarının da yetersiz olduğunu söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı eleştirdi. Akarken, "Sistemi eleştirerek kaybedecek vaktimiz yok, çözüm önerilerimizi defalarca sunduk, sağlık sistemi ancak liyakatli kadrolar ve iyileştirilen çalışma şartlarıyla ayağa kalkar" dedi.

SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşma ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Akarken, Bakan Koca'nın bakanlığının bütçesiyle ilgili konuşması sırasında "Türkiye'de birçok ülkeye göre sağlık için ayrılan kaynağın oldukça sınırlı, sağlık harcaması ve hekim sayısının OECD ülkelerinin altında, hekimlerin özlük haklarının da yetersiz" olduğunu söylediğine dikkat çekti. Akerken’in açıklaması şöyle:

SİSTEMİ ELEŞTİREREK KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK: Sayın Bakanımız da sistemin yürümediğinin farkında. Eleştirilerini açık yüreklilikle söylüyor, teşekkür ediyoruz. Ancak bizim sistemi eleştirerek kaybedecek vaktimiz yok. Sağlık emekçileri, özlük haklarının ve çalışma şartlarının bir an önce iyileştirilmesini, atama bekleyen on binler ise işlerine kavuşmayı bekliyor. Tekrardan altını çizerek söylüyorum; kaybedecek vaktimiz yok. Çözüm önerilerimizi defalarca sunduk.

SAĞLIK EMEKÇİLERİ NÖBET KISKACINDAN ÇIKARILMALI: Nöbet sistemi sadece hekimleri değil tüm sağlık çalışanlarını etkiliyor. Sayın Bakan, "Asistan hekimlerin 36 saat çalışmasını istemiyor, tercih etmiyor ve uygulamayı insani bulmuyoruz; 24 saat çalışmayı da ben insani bulmuyorum" diyor. Ancak çözüm için 2-3 yıl sonrasını işaret ediyor. Sağlıkçılarımız sadece hekim değil diğer sağlık kurum çalışanları da nöbet kıskacında yıllarını geçirmeye devam mı edecek? Kadroları genişleterek, çalışma sistemini düzene sokmak, hatta artırımlı nöbet ücretleri almak için laboratuvar röntgen kısımlarının yerlerini ayarlamak hastane yönetimleri ve bakanlığın elindeyken bu açıklamalarını oldukça talihsiz buluyorum.

SÖZLEŞMELİ YÖNETİCİ KADROLARINA ATAMALAR SENDİKA TARAFINDAN YAPILMALI: Sözleşmeli Yönetici kadrolarındaki atamaların sendika tarafından yapılmasının önüne geçilmeli, liyakat kazanmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfı her kamu kurumunda olduğu gibi sağlıkta da çözüm beklemektedir. Kan alma kısmı gibi hastayla birebir yüz yüze gelen bölümler özellik arz eden birimler statüsüne girmelidir. Biyologlar kurumlara göre farklı uygulamalara maruz kalmamalıdır. Alanında yüksek lisans yapan sağlık çalışanları uzman kadrolarında istihdam edilmeli, sertifikaları olan personelin sertifikalarına göre görevlendirmeleri yapılmalıdır. Seyyanen zamlar değil, artık iyileştirme zamları, tek kalemde maaş ödemeleri, emeklilikteki düzenlemeler için sözler verilerek değil, icraat yapılmalıdır. Yıllar öncesi yazılan görev tanımları güncellenmelidir. 669 KHK ile devrolan sağlık kurum çalışanlarının başta unvan ve lojman hakları olmak üzere özlük hakları iade edilmelidir. Unvan Değişikliği Sınavı sonucunda yedekte kalıp barajı aşan birçok kamu çalışanı var. Onların ihtiyaca göre atamaları yapılmalı. 

40 BİN SAĞLIK PERSONELİ ATAMASINDA ÖNCELİK LİYAKAT OLMALI

Kamu kadrolarından sağlıkçıları adeta kaçıran şartların iyileştirilmesi ve atama bekleyen binlerce sağlıkçının kadrolarına kavuşması bu krizi kaynağından çözecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı'na 40 bin yeni personel alınacağını duyurmuştu. 2021 Sağlık Bakanlığı atama tarihleri ve başvuru şartları için bekleyiş sürerken Bakan Koca yaptığı açıklamada, ‘Mülakat yapılmadan 10 bin sürekli işçi alımı da yapılacak kura ile. Hemşire, ebe, terapist, sağlık fizikçisi vb. alanlarında alım olacak’ dedi. Bu atamalarda her şeyin önüne liyakat konmalıdır. Sağlık sisteminde 1 personel ortalama 4 personelin yapması gereken iş yükü altında eziliyor. “