SAYIŞTAY’A GÖRE TARIM BAKANLIĞI’NIN 6 YILDIR DOĞRU KIRSAL TANIMI YOK: "KAYNAKLARIN YÖNLENDİRİLMESİNDE ŞÜPHE GETİRİR"

SAYIŞTAY’A GÖRE TARIM BAKANLIĞI’NIN 6 YILDIR DOĞRU KIRSAL TANIMI YOK: "KAYNAKLARIN YÖNLENDİRİLMESİNDE ŞÜPHE GETİRİR"

Sayıştay’ın raporuna göre Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarımsal açıdan önem taşıyan doğru bir kırsal tanımı yok ve bu nedenle de kırsal kalkınmayı...

Sayıştay’ın raporuna göre Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarımsal açıdan önem taşıyan doğru bir kırsal tanımı yok ve bu nedenle de kırsal kalkınmayı desteklemek için aktarılan kaynaklar doğru kullanılamıyor. Sayıştay, “Hangi alanın kırsal olduğunun makul bir tanım çerçevesinde belirlenmemiş olması, bu kaynakların doğru alana yönlendirilip yönlendirilmediğine dair şüpheyi de beraberinde getirecektir” dedi.

Sayıştay’ın 2020 Yılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Raporuna göre Tarım ve Orman Bakanlığı’nıN 6 yıldır kırsal tanımı yok ve kaynaklar doğru kullanılmıyor.

Sayıştay raporunda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kırsal kalkınma programında 20 binden az nüfusu olan yerleri kırsal olarak kabul ettiğini bildirerek, kavramın sadece nüfusa göre yapılmasının sakıncasınışöyle açıkladı:

“Bakanlığın, ‘31 Aralık 2012 Tarihli Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları’nı referans alarak oluşturduğu ve nüfusu 20 binden az olan belediye ve köyleri içeren listeye dayandırılmıştır. Bahse konu bu çalışmada belediye ve köylerden oluşan 36 bin 854 yerleşim birimi listelenmiş olup, 20 bin nüfus eşiği kriteri, her bir köy ya da belediye için ayrı ayrı gözetilmektedir ki, kırsal alan kavramından ne anlaşılması gerekeceğine dair tasavvur da tam bu noktada zedelenmektedir. Oysaki, kırsal alan kavramı oluşturmaya yönelik çabada, belediye ve köyleri hedefleyen 20 binlik bir nüfus sayısıçok yüksek olup, gerçekçi ve makul bir çerçeve çizilmesini imkânsız kılmaktadır. Nitekim, belediye ve köy bağlamında değerlendirilen 20 bin nüfus büyüklüğünü kır olarak kabul etmek, ülkenin kır ve kent kavramı ile ilgili gerçeğiyle de mütenasip değildir.

BÜYÜKŞEHİR YASASIYLA İŞLER İYİCE KARIŞTI

6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte büyükşehir belediyesi sınırları, kırsal alanları da kapsayacak şekilde il sınırlarına dahil edilmişti. 30 ilde tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen köyler ve beldeler bulunuyordu. Bu da kırsal alan tanımındaki sorunu daha da arttırdı. Sayıştay denetçilerinin uyarısına karşın Tarım Bakanlığı yetkilileri, 20 bin kriterine göre tanımlama yapmakta ısrar etti.

Kırsal tanımının revize edilmediğinin altıçizilen Sayıştay raporunda, Tarım Bakanlığı’nın 6 yıldır doğru bir kırsal tanımının olmadığı ve bunun da kaynakların doğru kullanımı bakımından sakınca yarattığışöyle açıklandı:

“Kırsal alan kavramından ne anlaşılması gerektiği sorusuna verilecek cevabın doğrudan, kaynakların optimal kullanımına tesir ettiği, tartışma götürmez bir gerçektir. Nitekim, yürütülen çalışmalarda tüm kurgunun kırsal alan kavramıüzerine yapıldığı bir vakıa olup, bu alanın hatalı tanımlanmış olması halinde, uygulamanın amacından uzaklaşacağı açıktır. Etkili bir kırsal kalkınma politikası yönetimi için gerekli olan bu tanımın, öngörülmesine rağmen son 6 yılda da yapılamamış olması, aslında ilgili Bakanlığın bu konuda belirlenmiş olan politikalarını sorgulanabilir hale getirdiği muhakkaktır.

“KAYNAKLARIN DOĞRU KULLANIMI KONUSUNDA ŞÜPHELERİ GETİRİR”

Gerçekten de kırsal kalkınmaya tahsis edilecek kamu kaynaklarının kullanımında, öncelikli alanların tespit edilmesindeki temel kriterin, kırsal kesimin ihtiyaçları olduğu muhakkaktır. Tam bu noktada, hangi alanın kırsal olduğunun makul bir tanım çerçevesinde belirlenmemiş olması, bu kaynakların doğru alana yönlendirilip yönlendirilmediğine dair şüpheyi de beraberinde getirecektir.

“BEKLENEN AMACA ULAŞMAK KOLAY OLMAYACAK”

Kırsal alan kavramının tanımında sadece 20 bin kişilik nüfus yaklaşımına hapsolunması ve o yerin, ülkenin bütünüyle ve genel ekonomiyle entegrasyonuna itibar edilmemesi halinde, kaynakların kullanımında optimal faydanın sağlanması ve kırsal kalkınma programlarının kendisinden beklenen amaca ulaşmasıçok da kolay olmayacaktır.

“TÜİK’IN TANIMINA BAĞLI KALINMAMALI”

Kaynakların doğru, yerinde ve verimli kullanımının sağlanması için, ‘kırsal alan’ tanımının, ülkenin coğrafi ve sosyoekonomik şartları ile Kurum'un misyonu dikkate alınarak, TÜİK tarafından yapılmış genel tanıma bağlı olmaksızın yeniden belirlenmesi gerekmektedir.”

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.