SEFERİHİSAR BELEDİYE BAŞKANI YETİŞKİN: “ÇİFTÇİNİN VE KÖYLÜNÜN TEKNOLOJİYLE BULUŞMASINI SAĞLADIK”
Seferihisar Belediye Başkanıİsmail Yetişkin, CHP’li belediyelerin katılımıyla İstanbul Avrasya Gösteri Merkezi’nde yapılacak, "Tarımsal Kalkınma Zirvesi"...
Seferihisar Belediye Başkanıİsmail Yetişkin, CHP’li belediyelerin katılımıyla İstanbul Avrasya Gösteri Merkezi’nde yapılacak, "Tarımsal Kalkınma Zirvesi" öncesinde; ilçede hayata geçirdikleri tarım uygulamalarını ve desteklerini anlattı. Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü kurduklarını vurgulayan Yetişkin, tarımda dijitalleşme çalışmalarıyla çiftçi ve köylüyü teknolojiyle buluşturduklarını söyledi.
Seferihisar Belediye Başkanıİsmail Yetişkin, CHP’li belediyelerin katılımıyla İstanbul Avrasya Gösteri Merkezi’nde yapılacak, "Tarımsal Kalkınma Zirvesi" öncesinde yeni nesil sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerelde sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalarıyla ilgili konuştu.
Amaçlarının klasik yerel yönetim hizmetleri yanında yeni nesil belediyecilik anlayışıyla ilçenin doğal kaynaklarını, ilçenin doğasına ve insanına kazandıracak projelerle gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya ve ilçe bırakmak olduğunu belirten Yetişkin, şu açıklamayı yaptı:
"Yerel tarım politikamız, çiftçinin ve köylünün yerinde üretim yapmasını, yerinde kazanmasını ve yerinde yaşayabilmesini sağlamaktır. Bu anlayışımızı hayata geçirebilmek için bölgemizde sürdürülebilir tarımı temellendirmek gerekiyordu. Çiftçilerin ve köylülerin yaşadığı sıkıntıları dinledik. Bu sıkıntılarıçözmek için projeler geliştirecek ve modelleri uygulayacak olan Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nü kurduk, çalışmalara başladık. Bu, Türkiye’de bir ilkti. Tarımdaki dijitalleşmeye yönelik bir altyapı kurmak üzere üretimde örgütlenmeyi destekledik, kooperatif ve üretici birlikleri kurduk. Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Mandalina Birliği bu yapılanmalar arasındadır. Çiftçinin ve köylünün teknolojiyle buluşmasını sağladık."
Yetişkin, ilkim değişikliği başta olmak üzere kuraklık, doğal afetler ve ekolojik kriz karşısında alacaklarıönlemlerle ilgili olarak da şunları söyledi:
"İlçemizin sınırlarındaki tarım havzasının 610 hektarlık kısmında 10 kilometrelik ana sulama arteriyle birlikte toplam 27 kilometrelik kapalı devre sulama hidrantlışebeke kurduk. Bu sistem aracılığıyla Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü içinde oluşturduğumuz Baraj Sulama Birimi’yle birlikte 1.000 çiftçinin belirledikleri tarlalarına konuşlandırdığımız dijital saatlerle ekonomik sulama yapıyoruz. Su, tarımda sürdürülebilir üretimin temelidir. İlçemizdeki çiftçiler tarımsal sulamada elektrik enerjisine mahkûm değildir. Yereldeki tarımsal sulama şebekesi, suyun kalitesine göre tarım topraklarına ulaştırılacak şekilde belediyemiz tarafından planlandı ve gerekli düzenlemeler yapıldı. Tarımda maliyeti artıran nedenlerden biri, suyun tarlaya ulaştırılmasında bedelin yüksek olmasıdır. Bu sıkıntıyı gidererek kaliteyi artırdık. İklim değişikliği, kuraklık ve doğal afetler, insanların kaderi değildir. Uygulamaya koyduğumuz projelerle çiftçilerin bu anlamda yaşadığı sıkıntıları azaltacak çalışmalar yapıyoruz. Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nün hazırladığı "Salma Mera Hindi Projesi'yle böcek ve ot öldürücü ilaçların kullanılmasının önüne geçerek, doğal gübreleme miktarını artırarak, daha az kimyasal gübre kullanılmasını sağlayarak toprağın doğal yapısına hizmet ediyoruz. Toprak, zenginliktir. Bilimin ve teknolojinin sağlıkla birleştiği üretimler, çevreyi sağlıklı kılar, gıda güvenliğini sağlar."
Seferihisarlıüreticilerin ve çiftçilerin yaşadığı sorunlarıçözmek, tarımsal verimliliği ve üretim kapasitesi artırmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Başkan Yetişkin, hayata geçirdikleri uygulamaları ve projeleri, şöyle sıraladı:
"Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü, yaşanan sorunlarıçözmek için öncelikle üretici pazarlarını düzenledi. İlçe merkezindeki ve kırsaldaki üretici pazarları farklı günlerde kuruluyor. Böylece üreticiyi ve tüketiciyi aracısız buluşturduk. Atalık tohumları Can Yücel Tohum Merkezi’nde topladık. Yerel tohumların ekilmesiyle birlikte sıfır atık uygulamalarıyla çiftçilere para kazandıracak örnek çalışmalar yaptık. Türkiye’de kırmızı et fiyatları hemen hemen her gün değişiyor, hayvan yetiştiricileri zarar ediyor, tüketici de kırmızı et satın alamıyor. Bu kapsamda "Alım Garantili Meraya Salma Hindi Projesi'ni hayata geçirdik, 2.000 adet hindiyi çiftçilere ve üreticilere ücretsiz dağıttık. Kırsalda sürdürülebilir hayvancılığı destekledik ve istihdam yarattık. Topan karakılçık buğdayını Can Yücel Tohum Merkezi’ndeki Ar-Ge çalışmalarıyla geliştirdik, çoğalttık ve tohumlarınıçiftçiye, köylüye bedelsiz dağıttık. Alım garantili ekim yaptırarak satın aldığımız buğdayları taş değirmenlerde öğüterek una çevirdik, köylerdeki üreticilere verdik, taş fırınlarda ekşi mayalı ekmek üretilmesini sağladık ve vatandaşlara gluteni az, doğal vitaminli ve mineralli, sağlıklı ekmek sunduk. 4. Hasat Şenliği’ni kutladığımız topan karakılçık buğdayının coğrafi işaretini almak üzere başvuruda bulunduk. Bölgemizin ürünü olan enginarın atılan yapraklarını toplayarak enginar sirkesi yapılmasını sağladık. Bu çalışmayla çiftçilerin para kazanmasına yardımcı olduk. Coğrafi işaretini aldığımız mandalinanın satışına istikrar kazandırmak için kurutulmuş mandalina dilimlerinin raf ömrünü jeotermal tesislerimizde bir yıl uzatıyoruz. Böylelikle ürünü para kazandırır hâle getiriyoruz. Bu çalışmaların benzerlerini üzüm ve lavanta için de yapıyoruz."
Dayanıklı tarım uygulamalarının kalkınmadaki önemine işaret eden Başkan İsmail Yetişkin, hedeflerini ve yerelden globale izlenmesi gereken yol haritasını ise şu sözlerle özetledi:
"Çiftçinin ve köylünün yerinde üretim yapmasını, yerinde kazanmasını ve yerinde yaşayabilmesini sağlamak, temel hedefimizdir. Diğer amacımız, toprağın doğal döngüsünü göz önünde tutarak doğayı doğayla tedavi edecek teknik çalışmaları hayata geçirmektir. Tarım havzalarında atalık tohumlarla üretimde çeşitlilik sağlanmalıdır. Vahşi sulamadan vazgeçilmelidir. Toprak altı damlama, yağmurlama gibi sulama türleri tercih edilmelidir. Bitkinin ihtiyacına ve zamanına göre su kullanılmalıdır. Suyun bilinçli kullanılmasına yönelik eğitimler verilmelidir. Bitkisel üretim ve hayvancılık, bölgenin mikro-klimasına, toprak yapısına ve iklim şartlarına uygun olmalıdır, bu konuda teşvik edici çalışmalar yapılmalıdır. Tarımsal üretim, arz ve talep doğrultusunda planlanmalıdır. Ürün fazlalığını regüle edecek projelerle, tarımsal üretim fazlalığında raf ömrünü uzatacak uygulamalarla katma değer yaratılmalıdır, ekonomik kayıpların önüne geçilmelidir. Tarımsal atıklar ekonomiye geri kazandırılmalıdır. Sıfır atık, sözde kalmamalı, Seferihisar’daki gibi eylemlere çevrilmelidir."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
yorumlar onaylanmamaktadır.