ALTAN YAĞCI - GAYE ŞEYMA CAN
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör atamalarına karşı protestolarda gözaltına alınarak haklarında 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 2'si tutuklu 14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi bugün hakim karşısına çıktı. Duruşma öncesinde Çağlayan Adliyesi önünde toplanan öğrencilerin aileleri ve akademisyenler, Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen'in serbest bırakılmalarını istediler. Tutuklu öğrencilerden Özen’in annesi Canseri Özen, "Bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik, özgür ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla sesimizi yükseltiyoruz. Bizler, çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirle dopdolu barışçıl eylemlerine sonuna kadar destek vereceğiz" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yapılan atamaları protesto etmek için 4 Ekim 2021 tarihinde, kampüste düzenledikleri eylem sırasında gözaltına alınan öğrencilerden Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen 6 Ekim’de tutuklanmıştı. Toplam 14 sanık hakkında 5 yıl 3 aydan 25 yıl 6 aya kadar değişen oranlarda hapis cezası istenen iddianamenin kabul edilmesinin ardından bugün ilk duruşma 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Boğaziçili öğrenciler ve akademisyenler, duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Yüksel Taşkın, Grup Başkanvekili Özgür Özel ile milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu, Ali Mahir Başarır, Züleyha Gülüm, Sera Kadıgil ve Musa Piroğlu da katıldı.
"TUTUKLAMALAR DEMOKRASİ SORUNUNUN SONUCU"
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Mert Güneş, Boğaziçili öğrenciler adına yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
"7 Ocak 2022 günü, Berke ve Perit'in tutuklanmasının üzerinden 94 gün geçti. 2021’in ilk günlerinde, Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne kayyum rektör olarak atanmasıyla başlayan direnişimiz; 1 yılın sonunda, ilk günden bu yana bir arada olduğumuz dostlarımızla, aynı kararlılıkla sürüyor. HDP belediyelerine atanan kayyumlar ile Boğaziçi'ne atanan rektörler arasında nasıl fark yoksa, kayyum rektörün inisiyatifiyle kapatılan BÜLGBTİ+ kulübü ile Soylu tarafından her fırsatta hedef gösterilen LGBTİ+’lar nasıl ötekileştirme siyasetinin hedefiyse, Boğaziçi eylemleri nedeniyle tutuklanan arkadaşlarımız ile diğer siyasi tutsaklar da aynı demokrasi sorununun bir sonucu olarak cezaevindeler.
Boğaziçi’nde yaşananların, Türkiye’deki demokrasi sorununun bir yansımasından ibaret olduğunun farkındalığıyla; Boğaziçi’nden yükselen mücadelenin, ilerleyen zamanlarda Türkiye’de ortaya çıkabilecek bir halk hareketinin habercisi olabileceği ümidiyle bugüne dek direndik. Siyasal bir kriz içerisinde olan Erdoğan iktidarına karşı dik durmaya, içeriden/dışarıdan tüm baskılara rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürmek için gayret ettik. Bugün geriye dönüp bakarken, yaşananların bu tespitleri doğruladığını görüyoruz. Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, makamlarına kayyum atanmış HDP’li belediye başkanları ve sayısız Kürt siyasetçi hiçbir somut delil olmadan yıllardır tutuklular. Çağdaş Hukukçular Derneği'nden devrimci avukatlar Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı demokrasi mücadelesi verdikleri için tutuklular.
Bugün burada Berke ve Perit için, Selahattin Demirtaş için, Figen Yüksekdağ için, Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Aysel Tuğluk için, tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi haykırıyoruz. Demokrasi sorunu çözülene, siyasi tutsaklar özgürlüğe kavuşana dek yılmadan mücadele edeceğiz. Berke’ye Perit’e ve tüm siyasi tutsaklara özgürlük."
CANSERİ ÖZEN: ÇOCUKLARIMIZIN BARIŞÇIL EYLEMLERİNE SONUNA KADAR DESTEK VERECEĞİZ
Tutuklu öğrencilerden Caner Perit Özen’in annesi Canseri Özen de anne ve babalar olarak çocuklarının özgürlüğünü talep etmek için burada olduklarını söyledi. Canseri Özen, şöyle konuştu:
"Bizler çocukları Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyan anne ve babalarız. Bugün sevgili gençlerimiz Berke ve Perit'in özgürlüklerini talep etmek için buradayız. Onları almaya geldik. 2 Ocak 2021'de Melih Bulu'nun, bütün akademik liyakat ölçütlerine aykırı olarak rektör olarak atanması ile başlayan süreçte tüm bileşenler, üniversiteye verilen zararları, tamamı barışçıl olan eylemlerle dile getirdiler. Maalesef öğrencilerimiz, neredeyse tüm eylemlerinde hem üniversitenin özel güvenlik görevlileri hem de polis tarafından tartaklandı, dövüldü, hukuksuzca gözaltına alındı ve tutuklandı. Kimi ailelerin evleri terörle mücadele ekipleri tarafından basıldı. Üniversite tarihinde görülmemiş şekilde çevik kuvvet ekipleri ve sivil polisler, kampüslerin tam zamanlı çalışanı haline getirildi. Onlarca öğrenciye hukuksuz şekilde disiplin soruşturmaları başlatıldı; onlarcasının aldığı burslar iptal edildi. Berke ve Perit ise 6 Ekim 2021’den bu yana yeni kayyum Naci İnci'nin şikâyeti ile hukuksuz şekilde tutuklular. Protesto haklarını kullandıkları için eğitim haklarından, özgürlüklerinden mahrum bırakılmış durumdalar. Peki neden? Kurumsal özerklik ve akademik özgürlük talep ettikleri için. Bizler, çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirle dopdolu barışçıl eylemlerine sonuna kadar destek vereceğiz.
"HUKUKSUZLUĞU KABUL ETMİYORUZ"
Sadece kendi çocuklarımız için değil, bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik, özgür ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla sesimizi yükseltiyoruz ve bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki sevgili Berke'nin de dediği gibi, ‘Mücadele, umuttur bizler öğrenci aileleri olarak, üniversitenin tüm bileşenlerinin, özellikle güzelim öğrencilerimizin kula kulluğu reddeden, vatandaşlıkta ısrar eden bu insanca direnişini en güçlü şekilde desteklediğimizi ve her şartta yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Hukuksuzluğu kabul etmiyoruz."
PROF. SAYSEL: ÖĞRENCİMİZ PROTESTO HAKLARINI KULLANDIKLARI İÇİN GÖZALTINA ALINDI
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri adına ise Prof. Dr. Ali Kerem Saysel de öğrencilerin anayasayla güvence altına alınmış protesto haklarını kullandıkları için gözaltına alındıklarını söyledi. Saysel, şunları dile getirdi:
"Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencimiz Caner Perit Özen ve Fizik Bölümü öğrencimiz Ersin Berke Gök'ün, atanmış rektör Naci İnci'nin suç duyurusu üzerine 6 Ekim" de tutuklanmalarından bu yana 94 gün geçti. Bugün Berke ve Perit'in aralarında bulunduğu 14 öğrencimizin ağır ceza mahkemesinde görülecek davalarının ilk duruşması için Çağlayan Adliyesi'ndeyiz. Öğrencilerimiz için 6 ila 32 yıl arası hapis cezası isteniyor. Bu, biz Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin üniversitemize Cumhurbaşkanı tarafından 2 Ocak 2021'de rektör atandığından beri Çağlayan Adliyesi'ne ilk gelişimiz değil. Bugüne kadar yüzlerce öğrencimiz anayasayla güvence altına alınmış protesto haklarını kullandıkları için gözaltına alındı, yargılandı, burslarından mahrum bırakıldı ya da yurt dışına çıkış yasaklarıyla lisansüstü başvuru süreçleri durdurulmuş oldu.
"1 YILDIR ANAYASAL HAKLARIMIZDAN VAZGEÇİRİLMEYE VE SUSTURULMAYA ÇALIŞIYORUZ"
"Sadece öğrencilerimiz değil, meslektaşımız olan 16 akademisyen de yine rektörlüğün suç duyurusu üzerine savcılıkça ifadeye çağırıldılar ve bu süreç halen devam ediyor. Bir yıldır hem öğrencilerimiz hem biz akademisyenler her türlü baskıcı uygulamalarla anayasal haklarımızdan vazgeçirilmeye ve susturulmaya çalışılıyoruz. Tabi maruz bırakıldığımız bu baskılar sadece bize ve öğrencilerimize değil. Ülkedeki her tür muhalif düşünce ve sese de yöneltiliyor. Biz buna karşı şu gerçeği hatırlatıyoruz: Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, temel hak ve özgürlüklere saygı gösterilmeyen üniversite kampüslerinde bilim ve bilgi üretilemez. Üniversitelerinde bilim ve bilginin üretilemediği toplumlar ise refaha ulaşamazlar. Bizler bu gerçeğe dayanarak, hem demokratik özgür özerk üniversite idealinden hem de öğrencilerimizin, yani ülkemiz gençlerinin geleceklerinin ellerinden alınmasına karşı verdiğimiz mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi ifade ediyoruz. Bugün görülecek davada, 94 gün yargı önüne çıkarılmadan tutuklu kalan Berke ve Perit'in serbest bırakılmalarını ve yargılanan tüm öğrencilerimizin ait oldukları kampüslere dönmelerini talep ve temenni ediyoruz.”