Tacettin DURMUŞ
Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Karakale köyünde yaşayan 80 yaşındaki Zeki Hükümdar, unutulmaya yüz tutmuş 50 yıllık ‘gırışga’ denilen öküz arabasını yok olmasın diye satışa çıkardı.
Anadolu’nun her köşesinde olduğu gibi Kars’ta da modern tarım aletlerinin gelişmesi yıllar önce kullanılan müzelik tarım aletlerini de çürümeye terk etti. Kars’ın neredeyse her köyünde yıllar önce kullanılan tarım aletleri artık kaderine terk edildi.
Bir zamanlar Kars ve çevresi ile birlikte Kafkasya’da kullanılan öküz arabasının çok değerli bir tarihi eser olduğunu söyleyen Hükümdar, yok olup kaybolması için arabayı duyarlı birine satmak istediğini söyledi.
‘Gırışga’ denilen öküz arabasının 50 yıl öncesine kadar yörede kullanılan en önemli ulaşım ve yük taşıma aracı olduğunu da söyleyen Hükümdar, arabanın o zamanlar gelin arabası olarak bile kullanıldığını söyledi.
Atların koşulduğu arabaya ‘bırışga’, öküzlerin koşulduğu arabaya ise ‘gırışga’ denildiğini belirten Zeki Hükümdar, arabanın o zamanlar yörenin en maharetli demir ve ahşap sanatkarlarının elinden çıktığını ifade etti.
50 yıl öncesine kadar bu öküz arabası ile yaklaşık 70 kilometre uzakta olan Kars il merkezine ve 30 kilometre uzaklıkta olan Arpaçay ilçe merkezine erzak taşıdıklarını da söyleyen Zeki Hükümdar,satışa çıkardığı arabayı şöyle anlattı:
“Bu öküz araba el yapısıdır. Kömür kaynağı körük varidi. Demiri ve ağaç kısmı, keser ve yonulacak yerleri eli işidir. Bu arabada bir kaynak işi yoktur. Bunun kullanış şekli, gelin almıştı başka köyden. Hasan Çavuş’tan. Bunu koşarlardı, renkli, boyalıydı. 50 yıldır buna güneş vurdu, yağmur vurdu bozardı. Boyayacağım ama alacak adam diyor ki boyama tarihi eserdir. Şehre giderdik, yağ, peynir götürür satar tuz, şeker, çay, gazyağı alır gelirdik. Rızkımızı yani pirinç falan şu bu getirirdi. Bunun özelliği budur. Bu çok değerli bir şeydir bilen için. Bilmeyen yeni nesil der ki bu neye yarar. Öküz koşardık çubukla vururduk. Gittiğimiz mesafeye giderdik, geri gelirdik. Benim o zamandan kalan harman gemim de var.”
"BİZ YAŞLANDIK, KÜÇÜKLER ÖNDE BÜYÜKLER ARKADA KALDI"
Ustasının 50 yıl önce yaptığı arabanın küçük tekerlerinin önde büyük tekerleklerinin ise arkada yapılma hikayesini de anlatan Zeki Hükümdar, “Ben gencim sen ustasın. Ben ustaya sordum. Sen ne yapmışsın, bunun önü ufak arka büyük. İnişe geldiği zaman yük basar altında kalırız. Diyor yok. Onun özelliğini söyleyeyim. ‘Zaman gelecek ufak öne geçecek, büyük arkada kalacak’ ben yaşlıyım yaşım 80 benim yerim budur. 20 yaş gencinki ise budur. Bunun özelliği de budur. O tarih geldi. 50 yıl oldu ufak öne geçti büyük arkada kaldı. Biz arkadayız, yaşıyoruz. Satamasam buradan yolun kenarına yazdıracağım turistiktir; gelen bakıp gitsin. Bu araba Gence arabasıdır. Adı gırışgalı arabadır. Ustalar Gence’nin yapısını buraya taşmıştır. O usta oradan bunu üretmiştir. Öküz koşulan Gence arabasıdır” diye anlattı.