Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, “Ne cumhur ne millet, tek yol memleket” diyerek yollara düşeceklerini söyledi. İnce, "Saray'ın şeyhülislamı" dediği Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş ve laiklikle ilgili tartışmalar için de “Sayın Devlet Bahçeli ile pek anlaşamayız ama bugünkü açıklamalarınıçok yerinde buldum. Bunlarla (laiklikle) oynamamak lazım. Diyanet İşleri Başkanı, çıkar cübbeni gir siyasete kardeşim. Ya da yakana tak bir ampul, rozeti tak siyaset yap. Bir din adamının bu kadar siyaset arenasında görülmesinden rahatsızlık duyuyorum. Bu dinimize zarar verir, yıpratır” diye konuştu.
Muharrem İnce, Ankara’da bir otelde basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. İnce, Memleket Partisi’ni 18 Mayıs’ta kurmalarına rağmen kısa sürede 53 ilde örgütlenmeyi tamladıklarını ve 18 Eylül’de Ankara Spor Salonu’nda kurultay yapacaklarını, 4 ay içinde kurultayını yapan tek parti olduklarını söyledi. Anketlerin hepsinin palavra olduğunu savunan Muharrem İnce, soruları da yanıtlarken satır başlarıyla şöyle konuştu:
“GENEL BAŞKANI DA CUMHURBAŞKANI ADAYINI DA ÜYELER BELİRLİYOR”
“Genel başkan adayını, cumhurbaşkanı adayını, bizim tüzüğümüze göre üyeler belirliyor. Bugün için Muharrem İnce rakipsiz görülebilir ama bizim yaptığımız iş göstermelik iş değildir; başkaldırıdır, yarına hazırlıktır, Türkiye'nin demokratikleşmesi için büyük adımdır. Türk siyasi hareketinin demokratikleşmesi için atılan en büyük adım, Memleket Hareketi tüzüğüdür. Bu bir devrimdir. Bir özgüvendir, biz üyelerin önüne sandığı koyduk, bugün tabii ki İnce çıkacak ama yarın kimin çıkacağı meçhul. Delege ağalığına son verdik.
“‘NE CUMHUR NE MİLLET, TEK YOL MEMLEKET’ DİYORUZ”
Büyük kurultayımızdan sonra yollara düşeceğiz, memleketin en uzak köşesinden başlayıp bir ucundan bir ucuna büyük ilçeler dahil karış karış dolaşacağız, seçime hazırlanacağız. Biz milletimize diyoruz ki ‘Ne cumhur ne millet, tek yol memleket’ diyoruz.
“15 BİN ÜYEMİZ VAR”
Bir ilki başlatacağız, parti içi referandum. Tartışmalı konularda üyelerimize soracağız, şu partiyle ittifak kuracağız diyelim mesela, üyelere soracağız. Tabana dayalı siyaset yapacağız. Emin olun ki partimizin Yargıtay kaydında 13 bin, sisteme girmemişlerle toplam 15 bin civarında üyemiz var. İlk hedefimiz hemen 100 bin üye yapmaktır, 100 bin imza ile cumhurbaşkanı adayı. Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanı aday adayı Muharrem İnce'dir. Şimdilik ‘adayım’ diyemiyorum ‘aday adayıyım’ diyorum. Buna üyelerimiz karar verecek.
“YORGUN ERDOĞAN’IN GİTMESİ LAZIM”
Bu iktidarın değişmesi lazım, yorgun Erdoğan’ın gitmesi lazım. Ama siyaset bir iddia ve ikna işidir. Biz iddiamızı ortaya koyuyoruz. Bir partinin genel başkanının mevcut sisteme göre cumhurbaşkanı adayı olması haber bile değildir. Olmuyorsa haberdir. Mutlaka olmalıdır. Memleket Partisi olarak partinin genel başkanı aday olmayacak da dışardan biri aday olacak hali yok. Bu partiyi kurmuşsak ben aday olmuyorsam ne diye duruyorum ki burada. O zaman anında partiyi bırakırım.
“SEÇİME ÜÇ AY KALA BAKARIZ”
Biz, tek başımıza alacağız iddiasıyla yola çıktık. Seçime 3 ay kala bakarız, bu iktidarın değişmesi için ne gerekiyorsa onu yaparız. Cumhurbaşkanı seçimleri 2. tura kalırsa hangi adayı destekleyeceğimizi de üyeye soracağız. Bunu düşünmemiştim, kesinlikle öyle yapmalıyız. Emin olun, burada söz veriyorum üyelere soracağız.
“ÇATI ADAY KATILIMI DÜŞÜRÜR”
Aday sayısı ne kadar çok olursa katılım o kadar yüksek olur. Buna rağmen Erdoğan birinci turda 50+1’i alıyorsa zaten yapılacak bir şey yok. Ama bu adaylar topluma söz vermelidir. İkinci tura kalırsak kim ikinciyse onu desteklemek üzere söz vermelidir. Öyle yapılabilir. Ama çatı adayla gidilmesi katılımı düşürecektir.
"ÇANAKKALE KÖPRÜSÜNÜ AÇMADAN SEÇİME GİTMEYECEKTİR"
Baskın bir seçim görmüyorum. Yani seçim olarak 2022’nin sonbaharından önce seçim öngörmüyorum. Yanılıyor olabilirim. Ama dediğim gibi Türkiye’de seçim olabilmesi iki şarta bağlı ya Sayın Cumhurbaşkanı’nın takdiri ya da 360 milletvekili. Muhalefetin 360 milletvekili olmadığına göre eğer Meclis bu kararı alacaksa ona da Sayın Cumhurbaşkanı karar verecek demektir. Hatta diyorum; son günlerdeki gelişmeleri görünce, Çanakkale Köprüsü’nü açmadan seçime gitmeyecektir diye düşünüyorum.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANI, SARAYIN ŞEYHÜLİSLAMIDIR”
Diyanet İşleri Başkanı, Saray’ın şeyhülislamıdır. Bir rozeti eksik yakasında. Bu adam siyaset yapıyor, yollara düşmüş Saray’ın şeyhülislamı. Kimsiniz siz, dinin sahibi misiniz? Böyle bir şey olamaz. Fetvalara bakın; camiye alınacak cenazeler, alınmayacak cenazeler. Kendini bunlar ne zannediyor? Aman sesimizi çıkarmayalım, muhafazakarları kızdırmayalım, öyle yağma yok. Kim kızarsa kızsın, böyle bir mantık olabilir mi? Sistemin canına okuyorlar, muhalefete de kurdele tutturuyorlar. Fetvalar devrine mi döndük? Türkiye’yi hukuk devletiyle mi, fetvalarla mı yöneteceğiz? Gazetecinin cenazesini kılmayacaklarmış. Kılacak hoca vardır, sen de gelmezsin.
"ÇIKAR CÜBBENİ GİR SİYASETE KARDEŞİM! YA DA YAKANA TAK BİR AMPUL”
Elhamdülillah ben de Müslümanım. Buradan kim ne çıkarırsa çıkarsın, kızan kızsın. Laiklik can damarımızdır. Müslümanlar bilmelidir ki 2 milyarlık Müslüman alemine baksınlar, Türkiye’nin, Atatürk’ün, laikliğin farkını orada anlarlar. Asıl Müslümanlara lazım laiklik. Kadınlarımıza sesleniyorum. Bakın Afganistan’a, ibret alın. Bin sene daha bir Atatürk beklersiniz, gelsin bizi kurtarsın diye. Onun için bu sinir uçlarıyla oynamamak lazım. Sayın Devlet Bahçeli ile pek anlaşamayız ama bugünkü açıklamalarınıçok yerinde buldum. Bunlarla (laiklikle) oynamamak lazım. Diyanet İşleri Başkanı, çıkar cübbeni gir siyasete kardeşim. Ya da yakana tak bir ampul, rozeti tak siyaset yap. Bir din adamının bu kadar siyaset arenasında görülmesinden rahatsızlık duyuyorum. Bu dinimize zarar verir, yıpratır.”
Toplantıda Memleket Partisi Genel Sekreteri Hakkı Akalın, Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Avni Aksoy, Mehmet Ali Çelebi, Özcan Özel, Prof. Dr. Nurdan Demirbağ ile MYK Üyesi Prof. Dr. İpek Özkal da yer aldı.