Haber: GÜRKAN DEMİRTAŞ / Kamera: ÜNAL AYDIN
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), 81 ilde sokağa çıkarak yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini istedi. Ankara’da yaşadığı sorunun çözülmesi için sesini duyurmaya çalışan bir EYT’li, “Bunu bilsinler; 5 milyon EYT’li demek, 20 milyon oy demektir. Sandık gelince görecekler” diyerek tepkisini gösterdi.
EYT’liler; bugün 81 ilde CHP’nin düzenlediği basın açıklamalarında, yaşadıkları mağduriyeti dile getirerek sorunlarına çözüm bulunmasını istedi. Ankara’da Ulus Meydanı’nda toplanarak seslerini duyurmaya çalışan EYT’liler Anka Haber Ajansı’na konuştu. 1969 doğumlu olan ve halen emekli olmayı bekleyen bir EYT’li, tepkisini şöyle dile getirdi:
“1969 doğumluyum. EYT’liyim ve işsizim. Halen 16 ay emekliliğime var. Yani bunu bir an önce çözsünler. Çok mağdur durumdayız. Aslında çok kolay çözülmesi… Nasıl diyeyim, 5 milyon EYT’li var. Aslında bu 5 milyon EYT’li, birden emekli olmayacak. Bunların çoğu, kademe kademe olacak. Yani bunu da bilsinler, 5 milyon EYT’li demek, 20 milyon oy demektir. Sandık gelince görecekler.”
“İNSANLAR MİLLETVEKİLİ OLUP 2 SENEDE EMEKLİ OLURKEN, BEN 50 YAŞINA GELMİŞİM 30 SENEDİR ÇALIŞIYORUM”
Otuz senedir çalışan ve halen emekli olmak için 3 sene çalışması gerektiğini belirten Fazıl Çete, yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı:
“1972 doğumluyum. 50 yaşındayım. 91 girişim var. Yaklaşık 30 senedir çalışıyorum. Emekli olmam için hala üç senem var. Ben 1993’te askere gittim. 15 ay diyerek gittik 19 ay askerlik yaptım. Şu anda emekli olmam için de 8 yıllık bir mağduriyetim var. İnsanlar milletvekili olup 2 senede emekli olurken, ben 50 yaşına gelmişim 30 senedir çalışıyorum. Hala daha 3-5 yıl çalışmam gerekiyor emekli olmam için. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz. Vallahi milletvekilleri basın açıklaması yapıyor, hepsi arkasındayız diyor ama konu meclise geldiği zaman sırtını dönüyorlar ve bizi satıyorlar. Nasıl çözüleceğini artık biz de anlayamadık. Bir çözeceğiz diyorlar bir çözmeyeceğiz diyorlar. Bir çıkaracağız diyorlar bir çıkarmayacağız diyorlar. Sadece sözlerinin arkalarında durmalarını istiyoruz ve bu mağdur insanları görmelerini istiyoruz. İnsanlar 50 yaşından sonra iş bulamıyorlar. Herkesin çoluğu var, çocuğu var. Bakması gereken bir eşi var. Herkesin çoluğu, çocuğu okula gidiyor ama çalışamadığı için ister istemez mağdur oluyor.”
“SAYIN BAHÇELİ NE DİYORDU? MÜSLÜMAN DOĞRU SÖYLER, MÜSLÜMAN ŞÖYLE… HANİ NEREDE?”
Kırk altı yaşında olduğunu ve on beş yaşından bu yana çalıştığını belirten EYT’li bir kadın, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Kırk altı yaşındayım. 5833 günüm doldu. Karda, kışta, buzda 15 yaşımdan beri çalıştım. 15 yıldır eşim çalışamıyor, yatalak hasta. Şimdi evde bıraktım geldim. Devletten hiç, bir kuruş yardım almıyorum. Hiçbir gelirim yok, akrabamız yok. Yardım da istemiyorum. Benim yatan primlerimi versin; günüm de dolmuş, hak etmişim. Emeklilikte yaşa takıldım... O hasta adamı bıraktım. Onun vebalini kim ödeyecek? 38 dediler 43 oldu. 43 dediler 47 oldu. 47’den 52’ye çıktı. Hiçbir yerden, hiçbir şekilde yardım almıyorum; fitre, zekat… İnsanlar fitre ve zekatı ne zamana kadar verecek? Montumu, eşarbımı başkası verdi. Hepsini başkaları verdi. Ben kimseden bir kuruş istemedim. Hasta, yatalak insanlara baktım, altlarını temizledim. Yol parası vermemek için yürüyerek gidiyordum. Anam yok, babam yok; eşimin anası, babası öldü. Hiçbir gelirimiz yok. Sayın Bahçeli ne diyordu? Müslüman doğru söyler, Müslüman şöyle… Hani nerede?”