DİLAN KUTLU - GÜRKAN DEMİRTAŞ
Ankara Barosu avukatları; kentin farklı noktalarındaki adliye binaları arasındaki mesafeyi protesto etmek için, bayrak koşusu yaptı. Avukat Kemal Koranel, “Sıhhiye Adliyesi dışındaki tüm adliye binaları, ticari işlere özgülenmiş adliyemsileştirilmiş durumda. Yurttaşların adalete erişim hakkı için koşuyoruz” derken, Avukat Deniz Özbilgin, “Günümüz o adliyeden o adliyeye maraton şeklinde geçiyor” diye konuştu.
Ankara Barosu avukatları, Ankara’daki "bölünmüş, parçalanmış" adliye binalarına gün ulaşım konusunda sıkıntı yaşadıklarını açıkladı.
"ADLİYE SAYISI 6’YI BULDU"
Ankara Balgat Adliyesi önünde basın açıklaması yapan avukatlar, açıklamanın ardından Söğütözü Adliyesi’ne kadar koştu. Avukatlar adına, açıklamayı Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Kemal Koranel yaptı. Koranel, şunları söyledi:
"Bu binalara adliye demek, bizim için adaletsizliğe "adalet" demekle eşdeğer. Diyemiyoruz… Ülkemizde başka hiçbir ilde örneği görülmeyen bir şekilde Ankara'da aynı yargı koluna dahil mahkemeler bile fiziken farklı yerlerde bulunmaktadır. Hiçbir kamusallık, hiçbir estetik, hiçbir ulaşılabilirlik imajı taşımayan bu plaza binaları, otel binaları, bize adalet imgesine dair hiçbir ışık sunmuyorlar. Salt yerel mahkeme düzeyindeki mahkemelerden müteşekkil adliye sayısı 6’yı buldu. Sıhhiye adliyesi dışındaki tüm adliye binaları, ticari işlere özgülenmiş çok katlı binaların kiralanması suretiyle adliyemsileştirilmiş durumda. Ankara’daki adliye binalarına ulaşım, engelli meslektaşlarımızın ve vatandaşlarımızın adalete erişimini daha fazla güçleştirdiği gibi sonradan adliye olarak tahsis edilen binaların engelli meslektaşlarımızın çalışmalarını kolaylaştırmasına yönelik fiziksel koşullardan yoksun bulunması da büyük sorundur. Engelli meslektaşlarımızın ve vatandaşlarımızın kullanımına kabartma haritalar, tabelalar dahi sunulmamış olduğu gibi binalara giriş çıkışlar engellilerin erişimine uygun değildir.
"YURTTAŞLARIN ADALETE ERİŞİM HAKKI İÇİN KOŞUYORUZ"
Fiziki yapılarını, erişim sorununu, hissettirdiği tüm adalet dışı duyguları bir kenara koyarsak, biz avukatlar duruşmadan duruşmaya nasıl yetişeceğiz? Adalet hizmetini, savunma hizmetini, hak arama hizmetini nasıl sunacağız? Bir ihtimal mümkün olan tek yolla: Gerçek anlamda, gün içinde o adliyeden bu adliyeye koşarak… Ülkenin dört bir yanına adliye binaları yapılırken başkente yaraşır Cumhuriyete yakışır bir binanın yapılmadığını başta Adalet Bakanlığı ve muktedirler olmak üzere yeni adliyeye engel olan herkese göstermek için koşuyoruz. Yurttaşların adalete erişim hakkı için koşuyoruz."
“BAŞKENTİN, ADLİYE OLARAK İNŞA EDİLMİŞ TEK BİR BİNAYA İHTİYACIMIZ VAR"
Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Deniz Özbilgin, Ankara’daki avukatların en büyük sorununun "bölünmüş adalet mekanizması" olduğunu belirterek ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:
"Her tarafta bir adliye olması. İşlerimizin bölünmesi. Tabi bu sadece avukatlar için değil, yurttaşlarında adalete erişimizi güçleştirici mesele. Günümüz o adliyeden o adliyeye maraton şeklinde geçiyor. Yeri geliyor bir gün içerisinde 5 adliyeye gitmeniz gerekiyor. Yeni adliye 24 katlı. İcra müdürlükleri 20 katlı. Arkamızda gördüğünüz bina (Balgat Adliyesi) oteldi. Bu binalar engelli vatandaşların girişinden tutun da yangın merdivenleri, çıkışlara kadar pek çok sorun yaşıyoruz. Bu bina günde 3 bin kişinin giriş çıkışına uygun inşa edilmedi. Tuvaletler yetersiz. Otopark yok. Başkentin, adliye olarak inşa edilmiş tek bir binaya ihtiyacımız var."
"ENGELLİ AVUKATLAR OLARAK OLAĞANÜSTÜ ÇABA SARF ETMEK ZORUNDA KALIYORUZ"
Engelli avukat Atilla Dekeli, çok katlı adliye binalarının engelli avukatların yaşamını zorlaştırdığını belirterek, “Adliyelerin parçalanmasından dolayı müthiş zorluklar yaşıyoruz. Özellikle bizim gibi engelli avukatların yetişebilme imkanı dahi yok. Aynı gün 3-4 adliyedeki duruşmalara yetişebilmek için olağanüstü gayret sarf etmek zorunda kalıyoruz. Bazı duruşmalarımız kaçıyor. Tek binaya acilen ihtiyacımız var” dedi.
"ASANSÖRLER ENGELLİLERE UYGUN DEĞİL"
30 yıldır avukatlık yaptığını söyleyen görme engelli Olgun Yılmaz, adliyelere erişim konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirterek ANKA'ya şunları söyledi:
“Adliyelerimi kiralık bina olduğu için adliye olarak yapılmadığı için, levhaların bulunmaması, asansörlerin engellilere uygun olmaması, adliyelerin dağınık olması biz engellilerin oradan oraya ulaşmamızı zorlaştırıyor. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinin 7. maddesi uyarısınca da bu bizim en doğal hakkımız. Adliyelerin tek adliyede toplanması bizim hayatımızı kolaylaştıracak ve mesleği yapmamızdaki engelleri ortadan kaldıracak.”
"ADLİYEYE GİDERKEN REFAKATÇİ KULLANIYORUM"
Adliyelere giderken refakatçi kullanmak zorunda kaldığını söyleyen avukat Yılmaz, “Ben Sıhhiye’deki adliyeye giderken hiçbir refakatçi kullanmıyordum. Çünkü orası, adliye binası olarak yapılmış bir binaydı. Bugün yeni yapılan aile mahkemelerin olduğu binaya tek başına gitmek imkansız” dedi.
"HALKIN ADALETE ULAŞMASI İÇİN ÇABA GÖSTERMEMESİ GEREKİR"
Bir başka görme engelli avukat ise, "Adaletin sadece engelli avukatlar yönünden değil, engelli vatandaşlar açısında da ulaşılabilir olması gerekir. Adaletin halka ulaşması gerekir. Halkın adalete ulaşması için çaba göstermemesi gerekir onun için de önümüzdeki tüm engellerin kaldırılması gerekir” diye konuştu.
Avukat Neslihan Arıcan ise, farklı mahkemelerde duruşmalara yetişemediğini, “Bu nedenle, mazeret vermek zorunda kalıyoruz ve duruşmalar uzamak zorunda kalıyor. Bu koşuyla da buna dikkat çekmek istedik” dedi.
Görüntü Dökümü:
1-Koşu ve açıklamalar
2-Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Avukat Deniz Özbilgin Konuşması
3-Ankara Barosu Avukatlarından Atilla Dekeli
4-Görme engelli avukat Olgun Yılmaz
5-Görme Engelli avukat
6-Avukat Neslihan Arıcan
7-Koşu detay
8-Adliye Detay