Bu süre içerisinde dünya çapında yaklaşık 650 milyon kişi hastalığa yakalandı. 6 milyon insan yaşamını yitirdi. Türkiye toplam vaka sayısında dünyada 8. sırada yer aldı.
Omicron varyantının neden olduğu son dalgada vaka sayıları azalsa da Türkiye’de halen günlük 60 bin yeni vaka ile birlikte ortalama 100 kişi yaşamını yitiriyor.
Aşılama oranları yükselmiş olsa da halen 7-11 yaş aralığındaki çocuklar aşısız.
Nüfusun %62’si 2 doz aşılıyken, 3 doz aşısı olanların oranıysa %32’de kaldı.
Omicron gibi kolay bulaşan varyantlar ile mücadelede aşılama oranının en az %85 düzeyinde olması gerekir. Bu durum gerekli toplumsal bağışıklık düzeyinin henüz yakalanamadığını gösteriyor.
19-25 Şubat haftasında İstanbul’da vaka oranı yüz binde 646 olarak gerçekleşti. Son alınan gevşeme kararlarının aslında bu vaka sayısına rağmen risk oluşturduğu belirtildi.
İBB Bilimsel Danışma Kurulu alınan son kararları değerlendirdi. HES uygulaması ve açık havada maske zorunluluğunun kaldırılmasının, virüsü taşıyan kişiler serbestçe dolaşımından dolayı risk oluşturacağı için maske ve mesafe kuralının her zamankinden daha önemli hale geldiği belirtildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı?
Açık havada risk oluşmaması için en az iki metre mesafe olmalı. Kalabalıklarda mutlaka maske takılmalı. Kapalı alanlarda maske her durumda kullanılmalı. Damlacık çekirdeği şeklinde havada dolaşan partiküller uzak mesafede olan kişileri bile enfekte edebilir. ”Uygun havalandırılan kapalı alanlarda maskeye gerek olmadığı’’ şeklindeki açıklama yanıltıcıdır. Havalandırmanın uygun olup olmadığına ilişkin iç ortam hava kalitesini ölçebilecek karbondioksit sensörleri gibi cihazların kullanılmadığı, ya da havalandırma cihazlarının kalitesinin, kapasitesinin ve temiz hava basma sıklığının denetlenmesinin yapılmadığı ortamlarda “uygun havalandırma” koşulları sağlanıyor demek mümkün değildir.
Yoğun kalabalıkların olduğu kapalı alanlarda ve çok kişinin çalıştığı işyerlerinde ise basit cerrahi maske yerine N95 veya FFP2 maskeler kullanılmalıdır.
Aşıların ölümden ve ağır hastalıktan koruduğu kesinleşmiştir. Bu yüzden 65 yaş üstü ve ek hastalığı olan kişiler son aşılarından 3 ay, gençler ve sağlıklılar ise 6 ay sonra mutlaka hatırlatma dozunu olmalıdır.
İBB Bilimsel Danışma Kurulu açıklamasında sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu da değerlendirildi. Şu görüşlere yer verildi:
Halen devam eden salgın nedeniyle hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız yorgundur ve tükenmişlik yaşamaktadır.
Toplum olarak son iki yılda salgının tüm yükünü taşıyan bilim insanlarımıza, hekimlerimize ve tüm sağlık çalışanlarına büyük bir vefa borcumuz vardır. Salgının başında henüz hiçbir koruyucu ekipman yokken, henüz hiçbir aşı bulunmamışken, onlar kendi ve yakınlarının hayatlarını riske atarak durmaksızın hastaların yardımına koştular, aylarca ailelerinden ayrı kaldılar, uykusuz geceler geçirdiler, yorgun düştüler, hastalığa yakalandılar. Bu süreçte 553 sağlık çalışanı hayatını yitirdi, onları özlemle ve minnetle anıyoruz. Buna rağmen Covid-19 halen meslek hastalığı olarak kabul edilmedi.
Hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın, olumsuz çalışma koşullarına rağmen özveriyle verdikleri büyük emeklerin hiçe sayılması ve giderlerse kayıp olmayacağının ifade edilmesi yaklaşan Tıp Bayramı öncesinde sağlık çalışanlarını üzmüştür.
Halkımızın sağlığını gözeten yöneticilerin; verilen özverili hizmetlerin değerini bilmesi, onların çalışma koşullarını iyileştirmesi, emeklerinin karşılığı olabilecek maaş artışlarını yapması, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti acilen önlemesi gereklidir.
Haklarına kavuşacak olan sağlıkçılarımızın mücadelesi, halkımızın maske, mesafe önlemlerine titizlikle uyması, kapalı ortamların yeterli havalandırılması, yaygın aşılanma ile toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşılması ile salgına yönelik mücadele mutlaka kazanılacaktır.