Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, geçen yıl aldıkları bireysel başvuruların yüzde 73'ünden fazlasının adil yargılanma hakkına ilişkin şikayetleri kapsadığını belirterek, "Adil yargılanma hakkıyla ilgili bir meselemiz var. Bu meseleyi çözmek de hepimizin ortak görevi" dedi.
Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesi Anayasa Yargısı Araştırmaları Merkezi (AYAM) ile Ankara Üniversitesi iş birliğinde bugün düzenlenen "Anayasal Bir Güvence Olarak Silahların Eşitliği İlkesi" konulu sempozyumun açış konuşmasını yaptı. Arslan, ‘silahların eşitliği’ ilkesinin, ceza yargılamasında sanığın aleyhine bir hukuki durum oluşturulmasına izin vermediğini söyledi.
Arslan, "Bu ilke, savunmanın iddia makamı karşısında zayıf duruma düşürülmesini önlemeye yönelik olarak en fazla ceza yargılamasında karşımıza çıkmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulandığı üzere silahların eşitliği ilkesi, ceza yargılamasında sanığın aleyhine bir hukuki durum oluşturulmasına izin vermez. Demokratik hukuk devleti, ceza yargılamasında savunma hakkının güvenceye alınmasını gerektirmektedir. Bunlar mahkemenin kararlarında belirtilen çok önemli temel ilkelerdir” diye konuştu.
Arslan, AYM'ye yapılan bireysel başvuruların büyük kısmının adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunu söyledi. AYM’ye geçen yıl 66 bin 121 başvuru yapıldığını aktaran Arslan, bu başvuruların yüzde 73'ünden fazlasının adil yargılanma hakkına ilişkin şikayetleri kapsadığını belirtti. Arslan, "Başlangıçtan itibaren verdiğimiz toplam ihlallerin yüzde 77'si adil yargılanma hakkına dahildir" dedi. Arslan, şöyle konuştu:
“ADİL YARGILANMA HAKKIYLA İLGİLİ BİR MESELEMİZ VAR”
"Adil yargılanma hakkıyla ilgili bir meselemiz var. Bu meseleyi çözmek de hepimizin ortak görevi. Buna yönelik bizim önerimiz, Anayasa Mahkemesi'nin gerek norm denetiminde gerekse bireysel başvuruda adil yargılanma hakkına ve bu hakkın ihlaline yönelik değerlendirmelerinin idari ve yargısal makamlar tarafından dikkatli şekilde ele alınması ve çözüm yollarının bulunmasıdır. Gerçekten de adil yargılanma hakkının korunmadığı, ihlallerin önlenemediği bir ülkede hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla korunması ve işletilmesi mümkün değildir."