Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası’ndaki görev almalar nedeniyle eleştirdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, “Hiç getir götürle uğraşma, nasıl Varlık Fonu’nun başına kendini görevlendirdiysen Merkez Bankası’nın başkanı olarak da kendini görevlendir. Şu işi bitir” dedi. Babacan, "Talimatla faiz düşmez. Talimatla dövizin kuru düşmez. Dövizin kuru da faiz de ancak güvenle düşer" diye konuştu.
Ali Babacan, partisinin Adana Kozan’daki ilçe binasının açılışında konuştu. AKP iktidarının bugüne kadar "Nasıl olsa benim bir alternatifim yok" dediğini vurgulayan Babacan, "Sayın Erdoğan, artık biz varız. Artık DEVA kadroları var. Artık halkımız sahipsiz değil, alternatifsiz değil, çaresiz değil. Kısır politikaları, eskimiş söylemleri geride bırakıp, özgürlük ve zenginlik için mücadele edecek bir kadro var artık" diye konuştu. Babacan, şunları söyledi:
"SAYIN ERDOĞAN NE YAPSA OLMUYOR"
"Daha iki gün önce Sayın Erdoğan çıktı televizyona iki kelime etti, dolar 9 lirayı geçti. Daha dün gece Merkez Bankası yönetiminde yine 2-3 kişiyi aldı, 2-3 kişiyi attı. Dolar daha da arttı. Ne yapsa olmuyor. Varlık Fonu diye bir şey kurdu. Şu anda bu fon, tam 65 milyar TL borca batmış durumda. Yetmedi, bir de bu fonu yurt dışından 1 milyar 250 milyon avro borçlandırdılar.
"MERKEZ BANKASI BAŞKANI OLARAK KENDİNİZİ GÖREVLENDİRİN"
İlk defa bir cumhurbaşkanı, kendi kendini bir göreve atadı. ‘Ben cumhurbaşkanı olarak, Recep Tayyip Erdoğan’ı Varlık Fonu Başkanı olarak görevlendirdim’ dedi. Hiç getir götürle uğraşma, nasıl Varlık Fonu’nun başına kendini görevlendirdiysen Merkez Bankası’nın başkanı olarak da kendini görevlendir. Şu işi bitir. Yazık bu insanlara. Zaten senin talimatının dışında bir iş yapmıyor bunlar.
"KUR VE FAİZ ANCAK GÜVENLE DÜŞER"
Sayın Erdoğan, 2018’de, Haziran seçimlerinde, "Bana oy verin enflasyon da faiz de nasıl düşürülür göstereceğim" diyordu. Üç yıl üç ay oldu. Bu süre içerisinde hem faiz arttı hem kur arttı hem de enflasyon arttı. Düşen bir şey yok. Talimatla faiz düşmez. Talimatla dövizin kuru düşmez. Dövizin kuru da faiz de ancak güvenle düşer. Siz güveni oluşturacaksınız. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin vatandaşlarıçok üretsin. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin sanayicisi çok üretsin. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin vatandaşları sermayesini, birikimini Türkiye’ye getirsin. Güven demek bolluk demek. Bolluk demek fiyatların düşmesi demek. Bolluk demek döviz kurunun düşmesi demek.
"YÜZDE 6 FAİZ VATANI SATMAKSA, YÜZDE 18 FAİZİ NASIL TANIMLAYACAK"
Merkez Bankası’nda tertemiz, dürüst, işi bilen arkadaşlarımız işin başındayken, faiz yüzde 6-7 iken onları vatana ihanetle suçladı. Onları meydanlarda yuhalattı. Sayın Erdoğan’a soruyorum: Enflasyon yüzde 8-9 iken, faizler yüzde 6-7 iken ‘Bu, vatanı satmaktır’ derken şu anda TÜİK’in açıkladığı yüzde 19 TÜFE, yüzde 45 ÜFE, yüzde 18 Merkez Bankası faizine nasıl bir tanım getirecek? Kendisi söylesin.
"TÜRK LİRASI PUL OLDU, BU MUDUR MİLLİLİK"
Hükûmet yerliliği ve milliliği ağzından hiç düşürmüyor. Bu ülke en temel tarım ürünlerini ithal etmek zorunda kalıyor. Bizim çiftçimiz üretmekten vazgeçiyor. Hani yerlilik hani millîlik? Bu ülkenin gençleri kendi hayatlarını başka ülkelerde kurmak istiyor. Gençlerin kaçmak istediği ülke, ‘yerli, millî’ dediğiniz politikaların sonucunda bu hale düştü. Türk liramız, milli paramız pul oldu. Bu mudur yerlilik, millilik? Yerli diyorsanız, milli diyorsanız bunun hakkını verin. Ya da kusura bakmayın, o kelimeleri hiç ağzınıza almayın.
"ADINI SANINI DUYMADIĞINIZ PARA BİRİMLERİ TL’DEN DAHA KIYMETLİ"
Adını sanını duymadığınız para birimleri, Türk lirasından daha kıymetli oldu. Bulgarlar levaları bozdurup bozdurup harcıyorlar. Bir leva, dünyanın parası ediyor. Bizim kendi vatandaşımızın, emeklimizin, asgari ücretlimizin aldığı maaş daha bankamatikten çekilip de eve gidene kadar eriyor artık. Satın alma gücü düşüyor. Ne yazık ki artık çalışanın emeği bu ülkede para etmiyor.
"BU MİLLET KENDİSİYLE ARASINA DUVARLAR İNŞA EDENLE YOLA DEVAM ETMEZ"
Halkla aralarında artık kocaman bir duvar var. Eskiden her fırsatta ‘millî irade’ diyenler, o millî iradenin gündeminden iyice kopup uzaklaştılar. İş bilmez adımlarla ülkemizi çıkmaz yollara, sokaklara soktular. Sayın Erdoğan’a sorsanız, her şey gayet iyi gidiyor. Kendisini bir uydurulmuş gerçeklik odasına hapsetti. Biz doğruları söylediğimizde de inkâr ediyor. Hiç merak etmesin, bu millet kendisine sırtını dönenle, kendisiyle arasına duvarlar inşa edenle yola devam etmez. Bu millet, kendisine sırtını dönenleri müsait bir yerde indirir. İlk seçimlerde de zaten olacağı budur."