SANCAR KIZILKAYA
Marmara Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Bahri Odabaş, “20 yıl önce Fiskobirlik kasıtlı olarak çökertildi, sahip çıkılmadı. Ondan sonra fındıktan krema üreten malum markanın sahibi olan İtalyan firması Türkiye’de tekel haline getirildi. Bu firma fındığı 2 milyar dolara alıp 50 milyar dolar ciro yapıyor. 48 milyar dolar kimlerin cebine giriyor” dedi.
Marmara Sanayici ve İş Adamları Derneği (MARSİAD) Başkanı Bahri Odabaş, "1959 yılında fındık bahçesinde doğdum. Fındık parası ile büyüdüm. Fındık parası ile okudum ve iş kurdum. 40 yılı aşkın bir zamandır Kocaeli’de ikamet etmekteyim. Fındık büyük bir dert ve çile. Akçakoca’da yaklaşık bir ay fındık bahçesinde cebelleştik. Büyük bir emek, büyük bir çile var" diyerek kendini anlattı.
“HAKSIZ RANTLARI TAKİP ETTİM”
Türkiye’de fındık üreticisinin yaşadığı zorlukları ANKA Haber Ajansı'na anlatan Odabaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fındık ile ilgili dönen bütün dolapları, fındıktan elde edilen milyar dolarlık haksız rantları takip edip 20 sene mücadele ettim. 20 yıllık mücadele sonunda hem 7-8 milyon fındık üreticisini değil 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını yakından ilgilendiren ve bedel ödeten bu fındıkta ki dönen dolapları, oynanan oyunları belgeleri ile birlikte bütün kamuoyunun huzurunda açıklamaya hazmettim ve kararlıyım. Fındığımızı fiskobirliğe verirdik ve onlar bizim hakkımızı korurdu. 20 yıl önce Fiskobirlik kasıtlı olarak çökertildi, sahip çıkılmadı. Ondan sonra fındıktan krema üreten malum markanın sahibi olan İtalyan firması Türkiye’te tekel haline getirildi. 48 milyar dolar kimlerin cebine gidiyor. Ben sadece onu soruyorum. Ben kimlerin cebine gittiğini biliyorum ama bütün dünyada bilsin istiyorum.
“FINDIK BORSASINI ALMANYA BELİRLİYOR”
Artvin’den Kocaeli’nin Kandıra ilçesine kadar yaklaşık 7-8 milyon vatandaşımız direkt veya dolaylı olarak fındık ile ilgileniyor. Ama yıllardan beri Allah’ın büyük nimeti fındığı dünya markası yapamadık. Fındık borsasını yıllarca Almanya’nın Hamburg şehri belirledi. Son 20 yıldan beri de İtalyan firması fındıkta tekel haline geldi. Son iki yıldır Toprak Mahsülleri Ofisi devlet adına fındık alıyor. 85 milyon parası ile kredi çekerek bu parayı alıyor. Aldığı fındığı da aslında o firmaya geri veriyor. Depoculuk yapıyor. Depo kiralarını ödeyip finansmanını karşılıyor. Yılın sonunda da yine ona devrediyor. Bu işin içerisinde büyük bir oyun var.
“4 LİRA ZARAR İLE VERİYORUZ”
Cumhurbaşkanı 26,5 lira fındık fiyatı belirledi ama ben köyümde 22 liradan fazla fındığa para verilmediğini gördüm. Komşular Toprak Mahsulleri Ofisi’ne vereceğiz ama eften püften bahaneler ile bizim fındığımızı almıyor, bizi yine o firmaya esir ediyor dediler. Biz 4 lira zarar ile o firmaya fındığımızı teslim etmek zorunda kalıyoruz dediler. Ben de kendi fındığım için 20 gün sonraya randevu aldım. Zaten randevu almak ölüm. 50 kilometre uzağa kamyon ile fındığımı götürdüm. Benden önce orada olan 3 vatandaş ile görüştüm. 2 kişinin fındığını reddettiler. Diğer kişinin az fındığı vardır. Teraziyi size göstermiyorlar. Çünkü görseniz müdahale edeceksiniz. Bizce 52 randıman gelmesini gereken fındığı 47 randıman diyerek düşük fiyattan kapattılar. Sonra sıra bize geldi. Fındığın içinde toprak oranı fazlaymış, git fındığı tekrar ele dediler. Bahaneye bakın. Fındıkta toprak oranı fazla ise fire düşersin. O fındığı denize dökmek, bekletmekten daha ölümdü. Biz yine malum firmaya fındığımızı 22 liradan satarak Kocaeli’ye geldik.
“BAŞIMIZA GELMEYEN SIKINTI KALMADI”
Fındıktan 30 çeşit katma değerli ürün çıkardık. Türk girişimcileri bu katma değeri yüksek ürünleri üretsinler, bunun fabrikalarını da bütün Karadeniz bölgesinde kursunlar istedik. O malum firmanın tek fabrikası var. Bizim yüzlerce fabrikamız olsun istedik. Fındığımızı katma değerli ürün olarak yurt dışına ihraç edelim. En az 50 milyar doları biz kazanalım ve 2 milyon işsiz gencimizde Karadeniz Bölgesi’nde iş sahibi olsun dedik. Ama başımıza gelmeyen sıkıntı kalmadı. Önce fındık görünümünde bir mobo kabin yaptırdık. 30 çeşit ürünümüzü satmak için 2011 yılında mobomuzu İzmit merkezde kurduk. Zamanın belediye başkanı da açılışını yaptı. Ama maalesef bir yıl sonra yukarıdan talimat geldi. Belediye başkanı açılışını yaptığı moboyu 2012 yılında vinç ile kaldırıp önümüzü tıkadılar. Acı bir hatıra olarak bu mobo burada çürümeye terk edildi. Şimdi o belediye başkanı görevde değil. O parti de İzmit Belediyesi’ni kaybetti.
“TÜRKİYE KAYBEDECEĞİNİ KAYBETTİ”
Türkiye kaybedeceğini kaybetti. Biz durmadık ve bu projede değişiklik yaptık. Ben risk alıp bakliyat eleme fabrikamı bu konudaki ürünleri üretmeye tahsis ettim. Çünkü hiçbir girişimci siyasetin karşısına çıkmaya cesaret gösteremedi. Ben kendimi feda ettim. Şu anda biz kendi markamız ile fındıktan 30 çeşit katma değerli ürün üretiyoruz. Bunu yurt içi ve yurt dışına pazarlamaya başladık. Şu anda o malum firmaya ürünlerimizin 10 bastığını söylüyorlar. Bizi gören birçok Türk girişimci cesaret alıp onlarda üretmeye başladı. Onun için fındık fiyatları biraz kıpırdamaya başladı. Önümüz açılırsa Türkiye’nin kaderi değişecektir.”