Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlık çalışanları ağır davalara maruz kalıyor ve büyük tazminatlar ödüyorlar. Öyle ki tazminat davaları fırsatçı bir iş kolu haline gelmeye başladı. Malpraktisten bahsediyorum. Ülkemizde bu alanda ihtisas mahkemesinin olmaması, davaların seyrini yanlış yönlere sürüklüyor ve hekimler, astronomik tazminat korkusuyla, hastalarına müdahale etmeleri gereken noktada adeta eli kolu bağlı kalıyorlar” dedi. İlaç tedarik sıkıntısına gelen eleştirilere de değinen Koca, “Türkiye’de ilaç bulunamıyor haberlerinin somut gerçekle ilgisi yoktur. Somut gerçek Türkiye’ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz feryadıdır” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı olan kurumların kesin hesabı ve bütçeleri ele alındı.
Siyasi parti grupları adına yapılan konuşmaların ardından, bütçe sunumları için ilk sözü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca aldı. Koca, Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan milletvekillerinin hepsine, isimlerini tek tek okuyarak teşekkür etti.
“BU BÜTÇEDE AYRIŞMA, ÇATIŞMA VE ÖTEKİLEŞTİRME YOK”
Fahrettin Koca, “Bu bütçede insan var, sağlık var, meslek ahlakı var, vicdan ve merhamet var. Ayrışma, çatışma ve ötekileşme yok. Bugün sadece Sağlık Bakanı olarak değil aynı zamanda bir hekim olarak bulunuyorum. Yükü ağır bir meslektir hekimlik” dedi.
“ATILACAK ADIMLARI ‘ORTAK İRADEYLE ATMALIYIZ’ DEDİK”
Koca, “Bu kürsüde bir konuşmam olmuştu. Salgının en zor günleriydi. Sağlık çalışanlarımız, küçük çocuklarımızdan en yaşlılarımıza, hepimizin kahramanları haline gelmişlerdi. Her yerde, terli önlükleriyle çekilmiş fotoğrafları vardı. Bazı görüntülerde, Covid-19 maskelerinin o pırıl pırıl yüzlerde bıraktığı derin izler dikkat çekiyordu. Size onlardan, arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum. Yakın günlerde sizlerle onların hakları için diyalog içinde olduk. Sağlık çalışanlarının maaşları, özlük hakları konusunda atılacak adımları ortak iradeyle atmalıyız dedik. Bakanlığımıza verdiğiniz destek için şükran duyuyor ve desteğinizin son noktaya değin devam edeceğine inanıyorum” dedi.
“SAĞLIKTA ŞİDDET SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ SADECE YASA MI”
Sağlıkta şiddet sorununa değinen Koca, “Oybirliği ile bir yasa geçti. Konusu en büyük sorunlarından birisi olan şiddetti. Sağlıkta şiddet sorununun çözümü sadece yasa mı? Elbette değil. Yasa bir dayanaktır. Bütün kurumlar olarak, sağlıkta şiddete karşı toplumsal dayanışma oluşturmak zorundayız. Sağlıkta şiddet olayının tarafları yalnız fail ve mağdur değildir. Sağlık personelinden hizmet alacak hastalar da mağdur taraftadır. Hukuk, sorumluluk ahlakıyla eli kolu bağlı olan sağlık çalışanını şiddete karşı korumalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı herkesten taraf olmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“HEKİMLER ASTRONOMİK TAZMİNAT KORKUSUYLA ELİ KOLU BAĞLI KALIYORLAR”
Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sağlık çalışanları ağır davalara maruz kalıyor ve büyük tazminatlar ödüyorlar. Öyle ki tazminat davaları fırsatçı bir iş kolu haline gelmeye başladı. Malpraktisten bahsediyorum. Biliyorsunuz, bu kelime, bir meslekte beceri noksanlığından veya hatadan doğan zarar anlamına geliyor. Ülkemizde bu alanda ihtisas mahkemesinin olmaması, davaların seyrini yanlış yönlere sürüklüyor ve hekimler, astronomik tazminat korkusuyla, hastalarına müdahale etmeleri gereken noktada adeta eli kolu bağlı kalıyorlar. Bu konudaki çalışmalara sizden destek bekliyoruz. Unutmayınız, hekimlerimiz en zengin ülkelerin alıcı gözlerle baktığı, en iyi yetişmiş hekimlerdir.”
“SADECE KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ İLE HASTANELER YAPMADIK”
COVID-19 sürecine de değinen Koca, “Ülkemizdeyse, koridorlarda oksijen tüpleri önünde kuyruğa girmiş hastalar görmedik. Hastaya nefes veren solunum cihazını hangi hastamı yaşatabilmek için kullanayım ikilemini hekimlerimize yaşatmadık. Başka ülkelere hasta götürmeyi planlamak şöyle dursun, vatandaşlarımızı dünyanın dört bir tarafından ülkemize getirip tedavi ettik. Böyle bir devletin bakanı olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
Şehir hastanelerine yönelik eleştiriler karşısında Koca, “Biz sadece kamu özel iş birliği ile hastaneler yapmadık. Genel bütçeden yapımı tamamlanmış ve inşaatı devam eden toplam 15 şehir hastanemiz var… Esas olan sağlık hizmetinin verilmesidir. Bunu bize emanet edilen kaynağı en doğru şekilde kullanmaktan, en kaliteli sağlık hizmetini en uygun koşullarda sunmaktan başka gayretimiz olamaz” dedi.
“İLAÇ BULUNAMIYOR HABERLERİNİN GERÇEKLE İLGİSİ YOK”
İlaç tedarik sıkıntısına ilişkin Koca, “Türkiye’de ilaç bulunamıyor haberlerinin somut gerçekle ilgisi yoktur. Somut gerçek Türkiye’ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz feryadıdır. Hastamızı dermansız bırakmayız” dedi.
"REFİK SAYDAM'IN MİRASINA SAHİP ÇIKIYORUZ"
COVİD-19 aşısına ilişkin Koca, şöyle konuştu:
“Dünya’da COVID-19 aşısını üretebilmiş 6 ülkeden biriyiz. Bu başarı vekâlet ettiğiniz bu milletindir. Türkiye, yaklaşık 50 yıl sonra yüzde 100 kendi imkanları ile yerli aşı geliştirdi. Bu değere sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Yalnızca COVID-19 aşısı değil, teknoloji transferi ile ülkemize getirilmek üzere suçiçeği, hepatit A ve kuduz aşısı için de çağrıya çıkarak ülkemize yatırım yapılması için imkân sağladık. Bu üç aşı ile aşı yerlileştirme çalışmalarımız devam edecek. Ülkemizde aşı geliştirecek, biyoteknolojik ürün geliştirecek ve üretecek modern bir merkeze kesinlikle ihtiyaç var. Bu konudaki hazırlığımızı tamamladık. Dün itibariyle bu tesisin ihale süreci başladı. Çok yakında tüm detaylarını paylaşacağız. Rahmetli Refik Saydam’ın mirasına sahip çıkıyoruz. Bazı kurumlar tarihlerini tamamlayabilir. Ama siz, yükselen kurumlar inşa ediyorsanız, gelecekle iş birliği içindesiniz.”