Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Temizlik İşleri Müdürlüğü şantiyesinde işçilerle kahvaltıda bir araya geldi. Sandal, “Biz bir aileyiz ve ihtiyaç duyduğumuz şey; sevgi, hoşgörü, barış. Biz işçi kardeşlerimizin hakları ve ihtiyaçlarıyla ilgili her zaman olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz. Biz birlik oldukça çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yok” dedi.
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, periyodik olarak gerçekleştirdiği personel ziyaretleri kapsamında sabah erken saatlerinde Temizlik İşleri Müdürlüğü Şantiyesinde görevlerine başlamaya hazırlanan çalışanlarla buluştu. Tüm personelle selamlaşıp, taleplerini dinleyen Sandal, birlikte kahvaltı yapıp, birlik ve beraberlik mesajları verdi.
"İŞÇİLER VE EMEKÇİLER ONURLU İNSANLARDIR"
Sandal, şunları söyledi:
“Bizim ihtiyaç duyduğumuz şey; sevgi, hoşgörü ve barış! Biz işçi kardeşlerimizin hakları, hukukları ve ihtiyaçları ile ilgili işlerde sendikamızla kavga etmiyoruz. Bizim gözümüzde işçi, emekçi, dar gelirli insanlar; bu ülkenin ezilecek, hor görülecek, yok sayılacak, ötekileştirilecek insanları değil. Bizim gözümüzde bu kitle; işçimiz, emekçimiz köylümüz, vatandaşımız, hor görülenler bu ülkenin en onurlu insanlarıdır. İhtiyaçları için emekleri için çalmadan çırpmadan hileye hurdaya karışmadan gece gündüz alın terleri ile evlerinin nafakasını, çocuklarının, eşlerinin nafakasını, emekleriyle, alın teriyle evlerine götüren onurlu insanlar… Doğal olarak biz bu arkadaşların bütün hakları, talepleri, mücadeleleri ile ilgili sonuna kadar bu arkadaşlarımızın yanında olacağız. Bu bizim belediye başkanı olduktan sonra öğrendiğimiz bir şey değil. Biz; Bayraklı olarak, Bayraklı Belediyesi olarak başkanından başkan yardımcısına, müdüründen çavuşuna, sahadaki işçisinden diğer bütün büro elamanlarımıza kadar biz bir aileyiz. Bu aile; onuruyla, şerefiyle, namusuyla işçisinden belediye başkanına kadar bütün personeliyle yemeden, çalmadan, çırpmadan bu vatandaşa hizmet etmek, fakir fukaranın hakkını korumakla sorumludur. Bir aile olarak gücümüzde kudretimizde buna yeter.”
"SONUNA KADAR BERABERİZ"
Sandal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç kimseden, hiç bir güçten, hiç bir entrikadan korkacak, çekinecek, başımızı böyle bir gram eğebilecek bir durum söz konusu değil. Bu kentte öncelikle çalışanlarımızın, sonra fakir fukaranın, okula giden çocuğun, evine aş götüremeyen ailenin, yapılmayan yolların, parkların, kentin ana işiyle ilgili bir adım geri atan adam namerttir. Bunu hep beraber yapacağız. Siz bizim göz bebeğimizsiniz. Kimin ne dediğinin hiç bir önemi yok! İnsanların ekmekleriyle oynayan kimseye müsaade etmeyeceğiz. Biz sonuna kadar sizlerle beraber olacağız. Sizlerin yanındayız! İçerde ne kadar sizlerle beraber olursak, ne kadar konuşursak, ne kadar dertleşirsek, siz sorunlarınızı, dertlerinizi, sıkıntılarınızı bize ne kadar anlatırsanız biz de imkanlarımız ölçüsünde bunları ne kadarını çözersek, siz işinizi doğru yaparsanız, biz de sosyal haklarınızla, ücretlerinizle, maaşlarınızla ilgili üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz."
"HEPİMİZ BU AİLENİN BİR PARÇASIYIZ"
“Bizim tarafımız dün olduğu gibi bugün de, yarın da sizin yanınızdır” diyen Sandal, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Taraflar iyi niyetli ise çözülemeyecek hiçbir sorun yok! Eşit statüde bir ailenin üyeleriyiz. Görevlerimiz farklı olabilir bana başkan diyebilirler sana çavuş, öbürüne müdür diyebilirler, diğerine başkan yardımcısı diyebilirler ama hepimiz bu ailenin bir parçasıyız bütün işçi kardeşlerimden, bürokratlarımdan, herkesten tek talebim şu; bu aileye kimseyi bulaştırmayın! Derdiniz varsa biz çözeriz. Hiç bir noktada kendinizi kötü hissetmeyin. Bilin ki, sizin adınıza kavga eden bir kardeşiniz var. Ben kendi çocuğuma, kendi akrabalarıma ve onların çocuklarının giydiği neyse yediği neyse, gittiği okul neyse hayali neyse sizin çocuklarınız için de, diğer yurttaşlarımızın çocukları için de aynısını düşünmüyorsam namerdim. Hepimizin iyi şartlarda yaşamaya, istediğimizi yemeye, ihtiyacımız olanı giymeye, sosyal ihtiyaçlarımızı karşılamaya, tatil yapmaya hakkı var. Hepimizin çocuklarının düzgün parklarda oynamaya, iyi okullara gitmeye, çantalarının dolu olmasına hakkı var. Bu bir lütuf değil, bu bir insanlık hakkı ve bunun için el birliğiyle mücadele etmeliyiz. Biz burada ne kadar güçlü ne kadar dirayetli, işlerimizi ne kadar sistematik yaparsak işte bu dediğimiz refahı bir o kadar artırmış oluruz."
"TÜRKİYE’NİN EN İYİ SÖZLEŞMELERİNDEN BİRİNE SAHİBİZ"
İşçileri temsilen konuşan DİSK Genel İş 6 No’lu Şube Başkanı Değer Yıldız ise “Bundan 2 yıl önce tüm belediyelerin altında ücretle çalışan, ay sonunu zor getiremeyen, kredi kartları dolmuş, icraları artmış bir işçi kitlesiydik. 30 gün tam zamanlı çalışıp, ay sonunda cebimizde para olmuyordu. Ama yeni dönemde son yaptığımız sözleşmenin İzmir’in en iyisi, Türkiye’nin de iyi sözleşmelerinden biri olduğunu iddia ediyoruz. Destekleri için başkanımıza teşekkür ediyoruz ve hep birlikte daha iyilerini yapacağımızı düşünüyorum” dedi.