Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu, Okçular Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, Fuat Sezgin Gençlik Merkezinin açılışını yapmak için geldiği Kars’ta, Ani Ören Yeri’ni ziyaret etti. 21. Yüzyıl dünyasının vatan bilincini kaybetmeye zorladığını, vatan bilincini korumak için geçmişin bilinmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Bu şuuru yaşatmak için de Ani’yi bilmemiz lazım, Ahlat’ı bilmemiz lazım, Malazgirt'i bilmemiz lazım. Elbette Çanakkale'yi bilmemiz lazım” dedi.
Ani Ören Yeri’ni gezen Bilal Erdoğan burada yaptığı basın toplantısında, “Modern çağ işte 21. yüzyılın dünyası, insanların vatan bilincini biraz kaybetmesini sanki zorluyor. Yani insanların ülkelerine, bayraklarına, dinlerine olan aidiyet bağlarını zayıflatmayı biraz zorluyor, öngörüyor. Biz millet olarak tarihimizi bunu yaşatmamıza borçluyuz. Birbirimize bu bağlarla kenetlenmeye borçluyuz. Onun için bu şuuru yaşatmak için de Ani’yi bilmemiz lazım, Ahlat’ı bilmemiz lazım, Malazgirt'i bilmemiz lazım. Elbette Çanakkale'yi bilmemiz lazım” dedi.
Beraberinde Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız ve AKP Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan ile birlikte Kars’a gelen Erdoğan, daha önce 16 Ağustos 2021'e kadar tamamlanarak ibadete açılması planlanan ve ancak yetiştirilemeyen Ani Ören Yeri'nde bulunan Ebul Menuçehr Cami inşaatını da inceledi. Kars Valisi Türker Öksüz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu ve AKP Kars İl Başkanı Adem Çalkın’ın da eşlik ettiği Bilal Erdoğan, basın toplantısından sonra ören yerinde devam eden arkeolojik kazıçalışmalarını inceledi.
Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kafkas Üniversitesi'nin ortaklığında geçekleştirilen Kazı Başkanı Sanat Tarihçisi Dr. Muhammet Arslan’dan bilgi aldı. Kazı sırasında bulunan bir ok ucunu Kars Valisi Türker Öksüz ile birlikte inceleyen Erdoğan Cuma namazıöncesi Ören Yeri’nde “Ya Hak” diyerek ok attı. Erdoğan Ocaklı Köyünde bulunan camide Cuma namazını kıldıktan sonra Kars’a döndü.
Bilal Erdoğan, Okçular Vakfı olarak hem okçuluk sporunun hem de tarihi ve milli değerlerin yaşatılmasına yönelik çalışmaları yaptıklarını belirterek Ahlat-Malazgirt etkinliklerine dahil olduklarını da hatırlatarak şunları söyledi:
“Bu toprakların bizlere vatan oluşunun tarihi hatırlansın diye Okçular Vakfı, vakıf senedine uygun olarak hem okçuluk sporunun gelişmesi hem geleneksel okçuluğun güçlenmesi hem de tarihi ve milli değerlerin yaşatılmasına yönelik çalışmalarına devam ediyor. Tabii ki burada Ahlat ve Malazgirt önem arz ediyor. Okçular Vakfı olarak Ahlat-Malazgirt etkinliklerine dahil olduğumuzdan beri gerçekten
Ahlat’ın ve Malazgirt’in kaderinin yeniden iyiye doğru dönüşmeye başladığını görüyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından hem gençlerimizin hem de vatandaşlarımızın o bölgeyi görmek için gittiklerini, Ahlat’taki mezarlıkların çok daha iyi bakılmaya başlandığını yaşıyoruz, görüyoruz. Ve her yıl yapılan etkinliklere de çok daha fazla teveccüh olduğunu da yaşayarak görüyoruz. Bunun tabii ki bir parçası her sene etkinliklerimizin tanıtımını farklı bir lokasyondan yapıyoruz. Zaman zaman yurtdışı, zaman zaman yurtiçinde bizim gönül coğrafyamız diyebileceğimiz yerlerde bu işleri sürdürüyoruz.
Bugün de Ani’deyiz. Ani, Alparslan'ın Malazgirt’ten önce fethettiği bir yer. İşte görüyorsunuz bin yılı aşkın şu anda burada bir ören yerinin ortasındayız aynı zamanda. O zamanki kadim şehrin ondan sonra üstüne, yanına yapılan Selçuklu şehrinin olduğu bölge. Bu vesile ile buranın da kamuoyunun bir hafıza tazeleme nev’inden dikkatine sunulmasını planladık. İnşallah Ani de hak ettiği ilgiyi görür. Bizim bu topraklardaki tarihimizin 950 yılı aşkın köşe taşlarından bir tanesi de burasıdır.
“21. YÜZYILIN DÜNYASI, İNSANLARIN VATAN BİLİNCİNİ BİRAZ KAYBETMESİNİ SANKİ ZORLUYOR”
Ve inşallah hem buranın arkeolojik olarak çok daha üst düzeyde yapılabilmesine hem vatandaşlarımızın buraya daha çok gelmesine vesile olur. Bütün bunlar niye önemli? Bütün bunlar; toprakları vatan yapanın kimlik olduğu, bir şuur olduğu, bir sahiplenmeyle mümkün olduğu, insanları birbirine bağlayan şeylerin aynı zamanda sizi toprağa bağlaması gerektiği… Bunları yeni nesillere aktarma... Çünkü gençlerle ilgili çok farklı yargılarda bulunuluyor. Çok farklı farklı tespitler yapılıyor ama modern çağ işte 21. yüzyılın dünyası, insanların vatan bilincini biraz kaybetmesini sanki zorluyor. Yani insanların ülkelerine, bayraklarına, dinlerine olan aidiyet bağlarını zayıflatmayı biraz zorluyor, öngörüyor. Biz millet olarak tarihimizi bunu yaşatmamıza borçluyuz. Birbirimize bu bağlarla kenetlenmeye borçluyuz. Onun için bu şuuru yaşatmak için de Ani’yi bilmemiz lazım, Ahlat’ı bilmemiz lazım, Malazgirt'i bilmemiz lazım. Elbette Çanakkale'yi bilmemiz lazım.
Onun için bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu sene de inşallah bütün bu felaketlerin yaşandığı, milletimizin morale çok ihtiyacının olduğu, dayanışma duygusunun güçlü kalması da çok ihtiyacın olduğu bir dönemde, ümit ediyorum ki bizim Ahlat-Malazgirt etkinliklerimiz bu anlamda da bir katkı sağlar. Bütün emeği geçenlere katkı sağlayan kurum, kuruluşlarımıza başta Okçular Vakfımız olmak üzere çok teşekkür ediyorum. Bütün halkımızı bu etkinlikleri takibe, Ani’yi, Ahlat’ı, Malazgirt’i ziyarete tekrar davet ediyorum.”