ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN
Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, “Meclis’e verilen ücret artışları, özlük haklarındaki düzelme yasa teklifinde adaletsizlikler olduğunu, sadece hekimlerin belli bir kısmını içeren özlük haklarında iyileşme olduğunu gördük ve bunun karşısında direndik. Biz tüm sağlık çalışanlarının haklarını almasını istiyoruz” dedi ve bundan sonraki süreçte de eylemliliklerini sürdüreceklerini dile getirdi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, sağlık çalışanlarının mücadelelerini, Omicron varyantını ile Turkovac aşısı ile ilgili ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
“TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAKKINI ALMASINI İSTİYORUZ”
Türkkan, “Sağlıkta Dönüşüm” programından sonra başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının iş yoğunluğunun arttığını söyledi. Bu artışa karşılık haklarda bir gerileme olduğunu söyleyen Türkkan, “Özellikle ücretlerde çok net bir şekilde azalma var ve bir düzelme umudu görülmüyor. Bütçe teklifindeki verilen rakamlara bakıldığında da gelecekte hekimler ve sağlık personeli için bir artış, bir zam öngörülmemiş. Bu sürekli kaybettiğimiz haklarımız doğrultusunda Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları bir eylem planı belirledik ve bu çerçevede Beyaz Yürüyüş, ardından da Beyaz Forum gerçekleştirdik” dedi.
Bu sürecin tamamlandığı algısının oluşturulduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını dile getiren Türkkan, “Meclis’e verilen ücret artışları, özlük haklarındaki düzelme yasa teklifinde adaletsizlikler olduğunu, sadece hekimlerin belli bir kısmını içeren özlük haklarında iyileşme olduğunu gördük ve bunun karşısında direndik. Biz tüm sağlık çalışanlarının haklarını almasını istiyoruz” dedi.
Yasa teklifinin geri çekildiğini ve yeni bir çalışma halinde gündeme geleceği söylentisine karşılık söz değil haklarını almak istediklerini ifade eden Türkkan, bundan sonraki süreçte de eylemliliklerini devam ettireceklerini söyledi.
PCR TESTİ NEGATİF ÇIKSA DA HASTALAR KENDİNİ OMICRON OLARAK GÖRMELİ
Tüm dünyada korkuya neden olan Omicron varyantına ilişkin de konuşan Türkkan, kolay bulaşan bu varyantı yeni olduğu için tanımadıklarını ama kolay bulaşması nedeniyle de büyük bir tehdit yarattığını söyledi.
Türkkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Çok kolay bulaşıp az kişinin ölümüne neden olsa, ölümlülüğü düşük olsa bile çok fazla vakayla karşı karşıya kalma ihtimalimiz nedeniyle sağlık hizmetlerinin sunulmasında sıkıntı yaşanabilir. Kolay bulaşıyor ve kliniği çok iyi bilmiyoruz, daha çözemedik. Avrupa'daki çalışmalarda baskın varyantın Omicron olma ihtimali ve bulaşıcılığı nedeniyle sert önlemler alınmasının başladığını gözlüyoruz. Bizler de bunu yapmalıyız. Türkiye'de Omicron var mı, ne kadar var, hangi illerde var tartışması çok gereksiz geliyor bana. Çünkü biz varyantların hangisi olduğunun çalışmasını yapmıyoruz, ayırmıyoruz. Omicron mu Delta mı ayrımı yapmıyoruz. Büyük bir çoğunluğunun dünyada artık kolay bulaşan varyant Omicron olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bir an önce önlem almak lazım.”
Alınması gereken önlemlerin başında aşı olduğunu ve aşı oranının artması gerektiğini söyleyen Türkkan, “Her hasta olanın PCR yaptırıp ayrıntısına girmeden varyantın ayrıntılı olarak ne olduğunu saptamasalar bile mutlaka Omicron olarak kabul etmesinde kendisine fayda var. PCR çok da güvenilir sonuçlar vermeyebiliyor Omicron’da gördüğümüz kadarıyla. Bu nedenle grip olan, virüse benzer bulguları olan herkesin kendisini COVİD gibi düşünmesi ve ona göre önlem alması, kendisini ve çevresini koruması çok değerli" dedi. Türkkan ayrıca yeni varyant için okullarda da ciddi önlemlerin alınması gerektiğini ve aşılama yaşının düşürülerek çocukların bir an önce aşılanması gerektiğini vurguladı.
“FAZ ÇALIŞMALARININ BİLİMSEL SONUÇLARI PAYLAŞILMALI”
Türkiye’nin geliştirdiği Türkovac aşısı hakkında konuşan Türkkan şunları söyledi:
“Tıpta çok önemli bir ilke vardır, kanıta dayalı olmak. Kanıta dayalı olmayan hiçbir şey söylemek mümkün değil. Türkovac’la ilgili bir şey söylemek de mümkün değil şu an. Çünkü bir ilacın, bir aşının üretilebilmesi için birtakım çalışmaların yapılması gerekiyor. Artık toplum da bunu biliyor. Türkovac’la ilgili faz çalışmaları açıklanmadı, bilimsel veri yok, ben de kanıta dayalı olarak bir şey söyleyemiyorum bu nedenle. Yapılması gereken şu: Tüm faz çalışmalarının bilimsel verisinin toplumla ve bilim insanları ile paylaşılması gerekiyor. Bu faz çalışmalarının bilimsel sonuçları paylaşıldığında toplumumuza biz çok daha net bir şekilde ne yapılması gerektiği konusunda bilgi verebiliriz. Ama şu an ne yazık ki elimizde kanıta dayalı veri yok. O nedenle bir şey söylememiz mümkün değil.”