ÇHD BAŞKANI KOZAĞAÇLI VE TİMTİK'E YİNE TAHLİYE ÇIKMADI

Çağdaş Hukukçular Derneği'nden (ÇHD) 22 hukukçunun yargılandığı davada, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Barkın Timtik’in tutukluluk hallerinin...

GAYE ŞEYMA CAN

Çağdaş Hukukçular Derneği'nden (ÇHD) 22 hukukçunun yargılandığı davada, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Barkın Timtik’in tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Kozağaçlı savunmasında "Gizli tanıklar mahkemeye getirilemiyor, çünkü bunlar "gerçek insan" değil" açıklamasını yaparken, Timtik de açlık grevinde olduğunu belirterek, "Ölüm orucuna ve açlık grevine başlamamızın sebebi, ablamın ölümüne neden olan sebeple aynı” dedi.

ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın 30 yıl, Barkın Timtik'in ise 53,5 yıla kadar hapsinin istendiği 22 sanıklı davaya Silivri Kapalı Cezaevi Yerleşkesi'ndeki İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ın yanı sıra izleyici olarak HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, CHP İstanbul Milletvekili avukat Sezgin Tanrıkulu da katıldı.

Mahkeme Başkanı, geçen celse adli emanete yazılan yazıya cevaben gelen evrakların Adli Tıp Kurumu'na incelemeye gönderileceğini belirterek bu duruşmada sadece beraat taleplerinin alınacağını belirtti.

"FETULLAHÇI ÇETENİN BU DELİLLERİNİ ÜRETTİĞİNİ BİRÇOK DAVADA GÖRDÜK"

Taylan Tanay'ın avukatı İlhan Cihaner, delillere ilişkin olarak, "Bu dijital delillerin altındaki imza bile bu delilleri şüpheli hale getiriyor. Fetullahçı çetenin bu delilleri ürettiğini benzer birçok davada gördük. Delilin ilk çıktığı andan emanete gelene kadar hiçbir aşamada şüphe kalmaması lazım. Bu delillerin usulüne uygun elde edilip edilmediği daha köküne giderek araştırılmak zorundadır" dedi.

Duruşma savcısı, mütalaasını tekrar ederek, tutuklulukların devamını talep etti.

“MÜTALAAYI YAZIM HATALARIYLA BİRLİKTE KOPYALAMIŞSINIZ"

Tutuklu sanık Selçuk Kozağaçlı da duruşmada, “Savcıya sitem etmek istemiyorum ama 8 yıldır kayıp olan bir delil bulunuyor, hepimiz gayret ediyoruz. İddia makamının da bu gayrete ortak olması gerek. Bundan 8,5 yıl önce Savcı Adem tarafından hazırlanmış bir iddianameyi, mütalaayı kopyalayacaksınız hem de yazım hatalarıyla birlikte. Başka ne var? Bu mütalaanın sahibi zavallı Adem Kul şimdi tutuklu... 8 yıldır bulunmayan delil dosyaya gelmiş, delil tartışması yürüteceğiz” dedi.

GİZLİ TANIK KANARYA KİM, GELSİN BURADA ÖTSÜN. GİZLİ TANIKLAR GERÇEK İNSAN DEĞİL”

Kozağaçlı, savcılığın 13 tanıktan neden vazgeçtiğini anlamadıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Bu 13 tanıktan duruşma savcısı kendi isteğine göre vazgeçebilir mi? Benim kanaatimce vazgeçemez. Sayın savcıya soralım, yazılı olarak da söyletelim. Kanunda "Olayın delili bir tanığın ifadesiyse, o tanık mutlaka dinlenir" deniyor. İkinci fıkrada da "O tanığı getireceksiniz" deniyor. Hadi savcı vazgeçti, sesini çıkarmıyor, biz vazgeçebilir miyiz? Savcı bu dosyada bizim DHKPC üyesi olduğumuzu, benim yöneticisi olduğumu kanıtlamak üzere getirdiği 13 tanıktan vazgeçti. İkinci fıkrada dediği üzere tanık akıl sağlığını mı kaybetmiş? Soralım, 13 tane tanık göstermişsin 2013'te. Şimdi bunlar öldü mü, akıl hastası mı oldu, yoksa bulamıyor musun? Böyle değilse, nasıl vazgeçiyorsun? Bunlar kamu tanığı. Bence en önemlisi nerede olduklarını bilmiyorlar, çünkü böyle kişiler yok. Savcı yalan söylüyor, bu kişiler yok, yalan sahte ve üretilmiş. Lütfen rahatsız olun onun için söylüyorum. Bu tanıkların bir kısmı savcı, bir kısmı polis amiri, emniyet müdürü, savcı vekilidir. Eğer bizim DHKPC üyesi olduğumuz olgusunu hükme bağlamak istiyorsanız, olgunun tanığı olmaz, olay tanığı bulacaksınız. Ben gitmişim DHKPC işi yapmışım. Bunlar olay, bunları ispatlamak için tanığa ihtiyacınız var. Başka delili olur mu bu işlerin olur. Diyor ki hapishaneye geldi bize örgütten not getirdi. Böyle olsa elinizde tutanaklar olurdu, üstümüz aranmış olurdu, not bulunmuş olurdu, hapishanede ses ve görüntü kaydı alınmış olurdu. Gizli tanık Kanarya kim, gelsin burada ötsün. Gizli tanıklar mahkemeye getirilemiyor, çünkü bunlar "gerçek insan" değil."

“ÖLÜM ORUÇLARININ VE AÇLIK GREVLERİNİN SEBEBİ ABLAMIN ÖLÜMÜYLE AYNI”

Tutuklu sanık Barkın Timtik de açlık grevinde olduğunu belirterek, “Bugün açlık grevimin 5. günü. 19 Aralık'tan beri Sincan Hapishanesi'nde tutuklu olan Sibel Balaç ölüm orucuna, Tekirdağ F Tipi Hapishanesi'nde Gökhan Yıldırım süresiz açlık grevine başladı. Ben de onlarla dayanışmak için açlık grevindeyim. Ölüm orucuna ve açlık grevine başlamalarının sebebi, ablamın ölümüne neden olan sebeple aynı. Tanık dinleyecekseniz, tanığın buraya getirilmesini istiyoruz, onların yüzlerini görmek istiyoruz. Gerçek insanlarsa getirin konuşsunlar” dedi.

“BEN TAHLİYE TALEP ETMİYORUM”

Timtik, tahliyesini talep etmediğini açıklayarak, “Ben tahliye talep etmiyorum. Siz beni tahliye etmek zorundasınız zaten. Ama şunu söyleyeyim: İçişleri Bakanlığı bununla ilgili çalışıyor, zaten buradan bıraksanız kapıdan gelip yine beni alırlar. Ama siz hukukun size emrettiğini yapın” diye konuştu.

TBB Başkanı Av. Erinç Sağkan, savcılık makamının bu dijital veri üzerinde hiçbir işlem yapılıp yapılmadığına dair hiçbir görüşünün olmadığını, belki de bu veriler hakkında Adli Tıp'tan gelecek sonuçlar doğrultusunda o mütalaanın değişeceğini belirterek, “Artık tutukluluk tedbir olmaktan çıkıp cezalandırma aracına dönüşmüştür. Müvekkilin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Mahkeme, Selçuk Kozağaçlı'nın ve Barkın Timtik'in tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 23 Mart 2022 tarihine erteledi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
yorumlar onaylanmamaktadır.

ÖZEL HABER Haberleri

MPL lisansı nasıl atpl'e dönüşür
Fırıldak Kubi Kime Denir?
Türkiye'de ilk metroyu kim yaptı?
Toplumun merak ettiği konular nelerdir?
Beyaz Leblebinin Faydaları Nelerdir?