CHP, kamu kurumlarında geçici olarak çalışan işçilerin, işsiz kaldıkları dönemde işsizlik ödeneğinden yararlanabilmesi için kanun teklifi verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç ile tarafından hazırlanan, “İşsizlik Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi”, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. İşsizlik Sigortası Kanunu’na ek madde eklenmesini öngören üç maddelik teklif ile kamuda çalışan geçici işçilerin işsizlik ödeneğinden yararlandırılması amaçlandı. Teklife göre; geçici işçilere, çalışma dönemlerinin sona ermesini takip eden 30 gün içinde kuruma kaydolmaları ve işsizlik ödeneği için başvuru yapmaları halinde, işsizlik ödeneği için gerekli diğer koşullar aranmaksızın ilgili kamu idaresi ya da teşekkülü tarafından yeniden işe başlatılacakları tarihe kadar işsizlik ödeneği verilecek.
“İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN YARARLANAMIYORLAR”
Teklifin gerekçesinde, şu ifadelere yer verildi:
“Her ne kadar yasal tanımda ‘geçici iş’ kavramları kullanılmış olsa da bu işçiler geçici değil süreklilik arz eden işlerde ve yıllardır çalıştırılmaktadır. İşçiler tarafından yapılan işler geçici, yani yapılmakla biten işler değil her yıl ihtiyaç duyulan ormanların bakımı ve korunması, okulların temizliği, çayların işlenmesi ve paketlenmesi, demiryollarının bakım ve onarımı, park bahçe düzenlemesi gibi işlerdir. Dolayısıyla hemen hemen aynı işçiler her yıl bu işleri yapmak üzere yeniden çağırılmaktadır. Bu durumda yıl içinde yılın belli bir döneminde kamuda geçici işçi olarak istihdam edilen işçi sayısının 75 bin ila 90 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir. Geçici işçilerin ücret ve sigorta primleri fiilen çalıştıkları dönem boyunca ödenmektedir. Geçici işçilerin çalışma dönemi sona erdiğinde işçilerin çalıştıkları kamu idaresi tarafından SGK’ya işten çıkış bildirgesi gönderilmektedir. İlgili bildirimlerde mevsim bitimi ve kampanya bitimi kullanılmakta; her iki kod da iş sözleşmesinin askıya alındığı kabul edilmektedir. Çalışma dönemi sonunda her ne kadar geçici işçiler için işten çıkış bildirgesi verilse de iş sözleşmesi sona ermediği askıya alındığı için geçici işçiler bu koşulu yerine getirememekte işsizlik ödeneğinden yararlanamamaktadır.
“DEVLET İŞSİZLERİ KORUMALI”
Yılda 4 ay, 6 ay, 8 ay, 9 ay 29 gün gibi farklı sürelerde çalıştırılan geçici işçiler, her yıl çalışma dönemleri sona erdiğinde fiilen işsiz kalmakta, dolayısıyla gelirden de yoksun kalmakta ancak işsizlik ödeneğinden yararlanamamaktadır. Geçici işçilerin işsiz kaldıkları dönemde ücretli ve sigortalı istihdam olanaklarına erişmesine son derece güçtür. Geçici işçiler; işsiz kaldıkları dönemde -iş bulabildikleri takdirde- ancak gündelik, geçici işlerde ya da mevsimlik tarım işlerinde çalışabilmekte; düzenli ve sürekli istihdam olanaklarından ve dolayısıyla gelirden mahrum kalmaktadır. Oysa Anayasa’nın 2. maddesi ile 49. maddesi uyarınca işsizleri korumak devletin görevleri arasındadır. Kamusal mal ve hizmet üretiminde sınırı kanunla çizilen sürelerle çalıştırılan ve bu süreler sona erdiğinde işsiz ve gelirden mahrum kalan işçilerin işsizlik ödeneği hakkından yararlandırılmaması sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmamakta; devletin işsizleri koruma görevini gereğince yerine getirmemesi sonucunu doğurmaktadır.
"GELİRDEN MAHRUM KALANLARA ÖDENEK"
Geçici işçilerin her yıl çalıştırılmadıkları dönemde işsizlik ödeneğinden yararlandırılmaları ve böylece korunmaları amaçlanmıştır. Teklif doğrultusunda; geçici işçiler çalışma dönemlerinin sona ermesini takip eden 30 gün içinde İŞKUR’a kaydolmaları koşuluyla iş sözleşmesinin sona ermesi, son 3 yılda 600 gün prim ve son 4 ay hizmet akdi kapsamında olma koşulları aranmaksanız işsizlik ödeneğinden yararlanabilecektir. Geçici işçiler her yılın belli bir döneminde işsiz kaldıkları için geçici işçilere her yıl işsiz kaldıkları dönemde işsizlik ödeneği bağlanacak, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresine ilişkin kural uygulanmayacaktır.”