CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, İlim Yayma Vakfı ödül töreninin Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmasına tepki gösterdi. Akkuş İlgezdi, "Türkiye’yi aydınlığa çıkaran aydınlanma hamlelerinin temellerinin atıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda, ilim adı altında dogmatizmi savunanların ödüllendirilmesi Cumhuriyet devrimlerine karşı atılan rövanşist adımların en son örneğidir” dedi.
CHP'nin Kültür-Sanat, Halkla İlişkiler ve Sağlık’tan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye bir soru önergesi verdi.
Milli sarayların kültürel yıkımla karşı karşıya olduğunu belirten Akkuş İlgezdi, “Dolmabahçe Sarayı, Türkiye’nin en önemli kültür hazinelerinden biri. Ancak sıradan bir eşya gibi Cumhurbaşkanlığı envanterine kaydedildiğini üzülerek gördüğümüz bu ulusal değerimiz sistematik biçimde talan ediliyor” değerlendirmesini yaptı. Akkuş İlgezdi'nin, açıklaması şöyle:
"CUMHURİYET DEĞERLERİYLE KAVGALI OLANLARIN BURADA ÖDÜLLENDİRİLMESİ..."
“Cumhuriyet yönetimiyle birlikte teokratik idareden laik-hukuk devlet idaresine geçişin sembolü olan Dolmabahçe Sarayı, bugün bu misyonundan uzaklaştırılıyor. Tek adam rejimine geçişle birlikte milli egemenliğin temsilcisi olan TBMM’den alınarak, Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması yetmemiş olacak ki açıkça cumhuriyet değerleriyle kavgalı olanların burada ödüllendirilmesi ve ağırlanması normalleştiriliyor. Bu, iktidarın Cumhuriyete bakış açısını gösteren en net ideolojik tutumdur.
"VATANDAŞA YASAK OLAN, DEVLETİ YÖNETEN TEK BİR KİŞİYE SERBEST"
Neredeyse iki yüz yaşında olan parkeleri korumak için 84 milyon yurttaşımızın üzerinde yürümesi yasak ancak görünen o ki Cumhurbaşkanı'na serbest. Sıradan yurttaşların belli bir sayının üzerinde salonda gezmesi yasak ama Cumhurbaşkanı himayesindeki yüzlerce yandaş davetlinin salonun orta yerine kurulan platformda oturması serbest. Flaş ışıkları tarihi eserlere zarar verdiği için yerli yabancı turistlerin salonda fotoğraf çekmesi yasak ancak Cumhurbaşkanı için yoğun ışık yayan devasa bir sahne kurulması serbest. 124 metrekarelik antika halıya basmak yasak ama Cumhurbaşkanı gelecek diye toplayıp kaldırmak serbest. Kısacası vatandaşa yasak olanın, devleti yöneten tek bir kişiye serbest olması iktidarın nasıl bir ideolojik anlayış içinde olduğunun da göstergesidir. Bundan daha vahim olanıysa kültür mirasımızı korumakla yükümlü olan kamu kurumlarından tek bir itiraz sesi dahi çıkmamış olmasıdır.
"SÖZ KONUSU CUMHURBAŞKANLIĞI OLUNCA BÜTÜN KANUNLAR DEVRE DIŞI KALIYOR"
Eğer bir vatandaş, Dolmabahçe Sarayı’na gelip tarihi bir objeyi yerinden oynatsaydı ya da düşürseydi hakkında ‘Korunması gerekli tarihi eserlere kasten zarar vermekten’ beş yıla kadar hapis cezası davası açılırdı. Ancak söz konusu Cumhurbaşkanlığı olunca, bütün kanunlar devre dışı kalıyor, devlet aklı felç oluyor ve bürokratlar da dokunulmazlık zırhına bürünüyor."
"84 MİLYON YURTTAŞIMIZ ADINA BİR CEVAP BEKLİYORUM"
Akkuş İlgezdi verdiği önergede; ödül töreni için İlim Yayma Vakfı'na neden izin verildiği, vakfın bu tahsis için ne kadar ücret ödediği ve her isteyen vakfın Dolmabahçe Sarayı’nı kullanıp kullanamadığı gibi sorulara yanıt aradı.
Akkuş İlgezdi, “Biz biliyoruz ki, daha önceki önergelerimizde olduğu gibi bu önergemizde de cevap alamayacağız. ‘Duymadım, görmedim, bilmiyorum’ diyecekler. Oysa bu soruları şahsım adına sorarken 84 milyon yurttaşımız adına bir cevap bekliyorum” dedi.