TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Meclis bütçesi ile ilgili olarak; “Yürütme, TBMM’ye karşı eskiden olduğu kadar hesap verme sorumluluğunu hissetmiyor. TBMM de denetleme görevini tam anlamıyla yerine getiremiyor. TBMM, bütçe denetiminde yeterli iradeyi göstermekte zorlanıyor. Yasama yapma hakkı gasp edilmiş durumda” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, TBMM Plan ve Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden TBMM 2020 kesin hesabı ve 2022 bütçesi kanunu teklifini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
“TBMM BÜTÇE DENETİMDE YETERLİ İRADEYİ GÖSTERMEKTE ZORLANIYOR”
Emecan, “TBMM’nin millet adına denetleme, yasama, yürütme ve temsil görevi var. Dün ilk görüşmelere başladık. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a eleştirilerimizi ilettik. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle birlikte yürütme organı yasamanın içinden çıkmadığı için; yürütme, TBMM’ye karşı eskiden olduğu kadar hesap verme sorumluluğunu hissetmiyorlar. TBMM de denetleme görevini tam anlamıyla yerine getiremiyor. TBMM, bütçe denetiminde yeterli iradeyi göstermekte zorlanıyor” diye konuştu.
“MİLLETVEKİLLERİNİN YASAMA HAKKI GASP EDİLMİŞ DURUMDA”
Kamu kurumlarının bütçeleri yetmediği taktirde TBMM’den ek bütçeyi çıkarılması gerektiği ancak son yıllarda TBMM’ye başvurmadan yedek ödenek çıkarıldığını söyleyen Emecan, “Bu yıl da 96.5 TL yedek ödenek kullanıldı. İlginç şekilde kurumlar arası birtakım bütçelerin aktarılması şeklinde, kanunun arkasından dolaşılarak yapılıyor. Sadece bu bile Meclis’in bütçe hakkına gasptır” dedi.
Dünkü görüşmelerde Fuat Oktay’ın tavrını eleştiren Emecan, “Bizi tam olarak dinlediğini söyleyemeyeceğim. Ağırlıklı olarak görüşmeler bittikten sonra yapacağı konuşmaları hazırlamaya başladı” ifadelerini kullandı.
Emecan, “Meclis’imizin, milletvekillerinin; yasama yapma hakkı gasp edilmiş durumda. TBMM, iktidar partisinin propaganda alanı gelmiş durumda. Bizler büyük mücadelesini veriyoruz” eleştirisi yaptı.
Emecan, “Boşuna ‘tek adam rejimi’ demiyoruz. Çünkü her türlü kararı tek kişi veriyor. Bunun yansımalarını Meclis’te görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı vesayeti altında bir Meclis’te, elimizden geldiği kadar zorlamaya devam edeceğiz” dedi.
“MUHALEFETİN GÖNDERDİĞİ ÖNERGELERE CEVAP GELMİYOR”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un yaptığı sunumda; yasama dönemleri itibariyle cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde parlamenter sistemden daha fazla soru önergelerine yanıt geldiğini söylemesine ilişkin soruya Emecan, “Soru önergelerinin çoğuna zaten zamanında cevap gelmiyor. Sıkıntılı önergeler olabilir ama genel anlamda önergeleri eleştirmesini gerektirmez. Özellikle muhalefetin göndermiş olduğu soru önergelerine cevap gelmiyor ve nitelikli, kaliteli cevaplar gelmiyor. Önergelerin kalitesini tartışmaktan ziyade milletvekili hakkını korumak adına gelen cevapların kalitesini incelese çok daha doğru olur” yanıtı verdi.
“SAYIŞTAY RAPORLARINDAN BULGULAR ÇIKARILIYOR”
Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay’ın bütçelerine de değinen Emecan, şunları söyledi:
“Sayıştay raportörlerinin işlerini en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını görüyoruz ancak son dönemlerde raporlar raportörlerin hazırladığı şekliyle paylaşılmıyor. Önce rapor denetleme kurulu tarafından inceleniyor ve bazı bulgular çıkarılıyor, eksiltiliyor, sonra bizimle paylaşılıyor. Bu kadar elemeye rağmen eleştirilecek birçok bulguyu gördük. Bir de hiç filtreden geçmeden yayınlansa, ülke ayağa kalkacak. Özellikle yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle ilgili raporlar çıkarılıyor. Yıllar içinde daha hız almaya başladı.
Sayıştay’ın tüm kamu kurumlarını, bankaları da denetleme yetkisi vardı. Kamu bankaları, Varlık Fonu çatısı altında toplandığı için denetimden kaçırıldı. Kamu bankalarının bütçelerini harcama konusunda adaletsiz şekilde yansıdığını görüyoruz. İktidara çok yakın medya gruplarına milyonlarca lira reklam kaynağı ayırıyorlar. Özellikle muhalif basın olarak tanımlanan basına, bu reklamlardan hiçbir pay almadıklarını görüyoruz. Bunlar da denetimden kaçırılarak, milletin vergilerinden toplanan paralar kamu bankaları kanalıyla yandaşlara peşkeş çekilmiş oluyor.”