TBMM Adalet Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Zeynel Emre, kamu kurumlarına sözleşmeli hukuk hizmeti veren avukatlara, Ankara’da kurulma çalışmaları süren ikinci baroya üye olmaları yönünde baskı yapıldığı iddiasını TBMM gündemine taşıdı. Emre, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e iddiaların doğru olup olmadığını sordu.
Zeynel Emre, Abdülhamit Gül ile Bakanı Vedat Bilgin’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na iki ayrı soru önergesi verdi.
Emre, soru önergelerinde; geçen yıl yasalaşan “çoklu baro” uygulamasıyla beş binden fazla avukat bulunan illerde asgari iki bin avukatla yeni barolar kurulabilmesinin önünün açıldığını ve bu sayıların belirlenmesinde baro levhasına kayıtlı avukatların yanı sıra kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan avukatların esas alınmasının öngörüldüğünü anımsattı.
Bugüne kadar sadece İstanbul’da “2 No'lu Baro” dıyla yeni bir baronun kurulabildiğini kaydeden Emre, “Avukat sayısı dikkate alındığında İstanbul ile birlikte Ankara ve İzmir’de de birden çok baro kurabilme olasılığı olmasına karşın avukatların düzenlemeyi benimsemediği, dolayısıyla da yeni baro kurma girişimlerine destek vermediği bilinmektedir” değerlendirmesini yaptı.
"AVUKATLARIN YENİ BAROYA ÜYELİĞE ZORLANDIĞI İDDİA EDİLMEKTEDİR"
Emre, çoklu baro uygulamasının avukatlara zorla kabul ettirilmek istendiğini ve bu doğrultuda ihtiyaç duyulan sayının, kamu gücü kullanılarak baskıyla sağlanmaya çalışıldığınıöne sürdü.
Zeynel Emre, “Baskıların özellikle kamu kurumlarının ağırlıkta olduğu Ankara’da yoğunlaştığı; Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki (SGK) kurum avukatları ile bu kuruma sözleşmeli olarak hukuk hizmeti veren avukatların, yeni baroya üyeliğe zorlandığı iddia edilmektedir. Sözleşmeli avukatların, yeni baroya üye olmaması halinde sözleşmelerinin iptaliyle tehdit edildiği kaydedilmektedir” değerlendirmesini yaptı.
"SGK'DA GÖREVLİ AVUKATLARIN YENİ BAROYA ÜYE OLUP OLMADIKLARININ SORULDUĞU İDDİALARI DOĞRU MU"
CHP’li Emre, önergelerinde, bakanlar Abdülhamit Gül ile Vedat Bilgin’e şu soruları yöneltti:
"Ankara’da SGK’da sözleşmeli olarak hukuk hizmeti veren avukatların, kurumda yetkili avukatın adı verilerek arandığı ve Ankara’da kurulma girişimleri devam eden yeni baroya üye olup olmadıklarının sorulduğu iddiası doğru mudur?
Mevcut durumda SGK’ya sözleşmeli hukuk hizmeti veren avukatlardan, Ankara’da kurulma süreci devam eden yeni baroya üye olmayanların sözleşmeleri feshedilecek midir?
Avukatlığın, bağımsız olarak vekillik görevinin icra edildiği bir meslek olduğu göz önüne alındığında, bağlı olunan baro hangi sebeple önem arz etmektedir? Bağlı olunan baro, mesleki yeterliliğin bir ölçütü müdür?
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ya da bu kurumlara sözleşmeli hukuk hizmeti veren avukatlara yönelik iddia edilen baskı, suç niteliği taşımakta mıdır? Bu yönde Adalet Bakanlığı ya da Hakimler ve Savcılar Kuruluna bir şikayet iletilmiş midir? Bu konuyla ilgili herhangi soruşturma yürütülmekte midir?”