Haber: EDDA SÖNMEZ- OKTAY YILDIRIM / Kamera: ADEM KARABAYIR
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, çiftçinin perişan olduğunu belirtirken, "34 milyon metrekare alanımız ekilmez durumda. Niye çünkü çiftçi ektiğini satamıyor, ektiğini biçemiyor, ürün tarlada kalıyor, sattığında para kazanamıyor ekmekten vazgeçiyor. Dolayısıyla ve özellikle bu köyden kente göçü de arttırıyor" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, "CHP'li Belediyeler Tarımsal Kalkınma Zirvesi"nde ilk günkü çalışmalar tamamlandı. CHP'li 160 belediye ve 300 kooperatifin katılımıyla düzenlenen zirveye katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
Karalar, şunları söyledi:
“34 MİLYON METREKARE ALANIMIZ EKİLMEZ DURUMDA: Bugün tarım fuarındayız CHP’nin yaptığı tarım fuarındayız. Aslında Türkiye'de değil sadece dünyada tarım son derece önemli. Bundan yakın gelecekte belki 27 yıl belki 30 yıl sonra en değerli şey gıda olacak, verimli toprak olacak, su olacak. Tam da bu noktada bizim tarımıçok iyi değerlendirdiğimiz bir durumdayız. 34 milyon metrekare alanımız ekilmez durumda. Niye çünkü çiftçi ektiğini satamıyor, ektiğini biçemiyor, ürün tarlada kalıyor, sattığında para kazanamıyor ekmekten vazgeçiyor. Dolayısıyla ve özellikle bu köyden kente göçü de arttırıyor. Şimdi kente göç ettiği zaman köylü o da bir sorun. Ona istihdam sağlayacaksınız, altyapı götüreceksiniz. Zaten kentlerin başında bir ton sorun var. Ama mesela biz tarımsal belediyeciliğe başladık, tarımsal belediyecilik yapıyoruz.
KÖYLÜYE ÜRETTİRİRSENİZ KÖYLÜ KÖYÜNDE KALIR KENTE GELMEZ: Eskisi gibi değil. Belediyeler, sadece asfalt yapan, yol yapan belediyeler olmaktan çıktı. Halkın her türlü ihtiyacıyla ilgilenmeye başladılar. Tarım da bu kesimlerin bir tanesi. Şimdi eğer siz köylüye ürettirirseniz ve ürettiği malı değerinde sattırırsanız köylü köyünde kalır kente gelmez. Dolayısıyla hem yerinde kalkınmayı hem yerinde istihdamı sağlarsınız. Kentlere yeni ilave bir istihdam yükü gelmez. İşsizlik, ekmek dünyanın en önemli şeyi. Ekmek bulamayan insan hiç başka bir şey düşünemez. Dolayısıyla bir devletin, bir hükümetin görevlerinden bir tanesi de insanların istihdamını, işini, aşını düşünmek. Ekmek bulamayan insan hiç başka bir şey düşünemez. Dolayısıyla bir devletin, bir hükümetin görevlerinden bir tanesi de insanların istihdamını, işini, aşını düşünmek. Yani Türkiye'de veya da başka bir ülkede yönetimlerin için gelir göreve. İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılamak ülkeyi kalkındırmak ve geliri yükseltmek değil mi? Tarım da önemli bir gelir kaynağı.
ÇİFTÇİ PERİŞAN, DİYECEKSİNİZ Kİ TÜRKİYE'DE KİM PERİŞAN DEĞİL: Son yıllarda tarımı görmezden gelen, tarıma destek vermeyen, vermesi gerektiğinden az veren, yatlara mazotu ÖTV'siz verip çiftçiye ÖTV’li veren bir yönetim var. Çiftçinin bankaya, faizciye, mazotçuya borçlu. Çifti perişan. Diyeceksiniz ki, "Türkiye'de kim perişan değil?" O da ayrı bir sorun. Tarıma önem verilmediği bu dönemde, CHP tarafından bu tarım fuarının yapılıyor olması son derece önemli. Ve dikkat ederseniz, izliyorsunuzdur siz muhakkak, CHP’li belediyeler tarımla, çiftçi ile hiç olmadığı kadar ilgilendi. Bütün sorunlarıyla ilgileniyorlar. Yerinden, tarlada kalan ürünlerini alıyorlar, satıyorlar. Fide desteği veriyorlar, gübre desteği veriyorlar, mazot, nakit desteği veriyorlar. Hatta biraz daha ileri giderek, sözleşmeli tarım yaptırmaya başladılar. Bakın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu açıkladı. "Biz ürünü ekmeden önce taban fiyatını belirleyeceğiz ve ektirdiğimiz kadar ürünü satın alacağız. Ama satamazsa biz alacağız" dedi. Bunu devlet de yapmalı. Bizim de CHP’de söylediğimiz şey o. Bir şey daha söyledi, kesinlikle mazottan ÖTV almayacağız. Bir şey daha söyledi genel başkanımız, "Kesinlikle çiftçinin borcunu sıfırlayamayız ama faizini sıfırlayacağız" dedi. Şimdi bunlar olması mecburi olan şeyler. Bunları yapmazsanız ne olur? Çiftçiden zaten para alamazsınız. Adam üretemiyor ki, satamıyor ki. Dolayısıyla onu ayakta tutacaksınız ki hiç değilse borcunun ana parasınıödesin. Biz de işte soğuk hava deposundan tutun, fide dağıtımdan tutun, gerçekten tarımsal belediyecilik adı altında ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Halkımız da çok memnun bu konuda. Hem köyde kalmasını sağlıyoruz hem de üretimi destekliyoruz. Hem de ülkenin milli gelirine katkı sağlıyoruz.”