CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın Şanlıurfa’da dinlediği tarım işçisi, “18 kişilik nüfus çocuklarımızla birlikte sokağa atılacağız. burası tapusuz arazi olduğu için bizi buradan sürüyorlar. Çok cüzi bir parayla çıkmamızı işitiyorlar ve mülteciden farkımız dahi kalmadı. Bizi buradan atacaklarını zaman zaten tarım işçisi olarak çadırlarımız mevcuttur ancak bir sokak köşesinde çadırda yaşamaya mahkum edileceğiz, bu kış günü bu çoluk çocuk perişan olup gidecek” dedi.
CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım dün Şanlıurfa’da ziyaret ettiği tarım işçiliği ile geçinen 18 kişilik ailenin kaldığı ev belediyenin istimlak projesine dahil edildi. Yalım’a derdini anlatan tarım işçisi, “Biz çoluk çocuğumuzla perişan olacağız sokağa atılacağız. Bize verilen fiyatla bugünün şartlarıyla konteynır bile alamıyoruz” diye konuştu. Belediye yetkililerini göreve çağıran Yalım şunları söyledi:
“Bugün Şanlıurfa’mızdayız, Muradiye Mahallesi’ndeyiz, Muradiye Mahallesi’nde 450 evin olduğu bir caddeyi belediye istimlak etmek istiyor. Birçoğunu da bir şekilde almış ancak bugün döviz nereler geldi; dolar 13 TL’yi, Euro 14 TL’yi geçti. Bu gördüğünü evde 18 nüfus yaşıyor. 18 kişinin yaşadığı yere belediyenin teklifi sadece 140-150 bin. İnanın 140-150 binle yeni yapacak oldukları arazi değil, arsa değil yapacak oldukları binanın demirini belki alabilirler. Çimento bile değil demirini. Buradan ilgili makamlara, sayın büyükşehir belediye başkanlığına ve de ilgili müdürlere şunu tavsiye ediyoruz; gelin vatandaşların mağduriyetini giderin. Vatandaşlarımızın sesi, soluğu olmak için buradayız. Umarım sesimizi duyacaklar ve bu vatandaşlarımızın mağduriyetini giderecekler.”
Tarım işçisi yurttaş ise şöyle konuştu:
“Ben 18 kişilik aile olarak bu hanede yaşıyorum, annem, ablam ve ağabeyim olmak üzere benim beş tane çocuğum var. Ağabeyim 5 tane çocuğu var, ablamla annem 3 hane olarak bu evde yaşıyoruz, maddi durumumuz kötü ve buraları turizm yolu olarak devlet açıyor, bizim hakkımız vermiyor. Biz çoluk çocuğumuzla perişan olacağız sokağa atılacağız. Bize verilen fiyatla bugünün şartlarıyla konteynır bile alamıyoruz. 18 kişilik nüfus çocuklarımızla birlikte sokağa atılacağız. Yetkililerden sesimizin duyurulmasını istiyoruz. Ne konuşacağımızı artık bilmiyoruz. Bu pahalılıkta zaten geçimimizi zor yapıyoruz, hepimiz tarım işçisiyiz ve üstüne üstelik bizi sokağa atacaklar. Hakkımız istiyoruz, bize bir arazi gösterilsin, bize bir bedel verilsin, çocuklarımızı katacağımız yuva verilsin. Büyük bir şey istemiyoruz biz dilenci değiliz. Ama biz perişan olduk. İşgalci de değiliz, burası tapusuz arazi olduğu için bizi buradan sürüyorlar. Çok cüzi bir parayla çıkmamızı işitiyorlar ve mülteciden farkımız dahi kalmadı. Bizi buradan atacaklarını zaman zaten tarım işçisi olarak çadırlarımız mevcuttur ancak bir sokak köşesinde çadırda yaşamaya mahkum edileceğiz, bu kış günü bu çoluk çocuk perişan olup gidecek.”