CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı’na ilişkin raporları ile ilgili; “Son üç yılki Sayıştay’ın denetim raporlarının ortak noktası şudur: Devamlı surette kamu zarar etmektedir ve Şehir Hastanelerinin muhasebe işlemleri mevzuattaki hiçbir yönetmeliğe uymamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, dün, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında; Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı’nın hesaplarına ilişkin denetim raporlarındaki bulguları aktardı. Şahin, şunları söyledi:
“Son üç yılki Sayıştay’ın denetim raporlarının ortak noktası şudur: Devamlı surette kamu zarar etmektedir ve Şehir Hastanelerinin muhasebe işlemleri mevzuattaki hiçbir yönetmeliğe uymamaktadır. Yani hesabı kitabı belli olmayan kimin kime ne ödediği belli olmayan bir hastaneler sistemi. Sayıştay da bunun içinden, üç yıldan bu yana çıkamamış durumda. Her ne kadar sayın Sağlık Bakanı Komisyon toplantısı esnasında, ‘Sayıştay raporlarında bir kamu zararı yok’ demiş olsa da Sayıştay’ın raporları Sayın Bakan’ı yalanlıyor.”
Şahin, Bakanlık bünyesinde kurulan Mahsuplaşma Komisyonlarının ise Bakan Koca’nın açıklamaları sonrası işlevsiz hale geldiğini belirtti. Şahin, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bakanlığın bünyesinde kamu zararını giderebilmek açısından 17 Şubat 2021 tarihinde Mahsuplaşma Komisyonları oluşturulduğu ifade ediliyor. Yani demek ki, bir kamu zararı var. Siz bunu da gidermek açısından, Sayıştay’ın uyarısı sonrası bir Mahsuplaşma Komisyonu kuruyorsunuz. Fakat Sayın Sağlık Bakanı’nın, ‘Sayıştay raporlarında kamu zararı yok’ demesi bu Mahsuplaşma Komisyonlarını fonksiyonel olarak etkisiz hale getirmiştir. Artık Bakan’ın ifadesinden sonra bu Mahsuplaşma Komisyonlarının kamu zararını telafi edecek gücü kalmamıştır. Çünkü zaten Bakan talimatı dolaylı bir şekilde vermiştir: ‘Siz mahsuplaşma komisyonu olarak herhangi bir işlem yapmayın burada’ demiştir.”
“BAKAN, GERÇEĞE AYKIRI BEYANDA BULUNUYOR”
Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sayın Sağlık Bakanı, pek çok şeyde olduğu gibi yine burada da Sayıştay’ın raporlarında da gerçeğe aykırı beyanda bulunmaya devam etmiştir. Sayın Bakan, Sayıştay raporlarında kamu zararı yok diyerek gerçeğe aykırı bir beyan daha eklemiştir kendi geçmişine ait.
Devasa kamu zararı vardır bu Şehir Hastanelerinde. Bu yılki Sağlık Bakanlığı bütçesinde sadece kira ödemeleri için ayrılan bütçe 14 milyar 91 milyon lira. Yani bu, dövizle ödenecek. Dolar bazında ve Sağlık Bakanlığı bütçesinin Meclis’e geldiği tarih olan 15 Ekim 2021 tarihinde dolar kuru orta vadeli programda esas alınarak yapılmış olan dolar kuru 9 lira 27 kuruş. Yani Şehir Hastaneleri için kira bedeli için ayrılan 14 milyar 91 milyon liranın dolar cinsinden değeri 1 milyar 520 milyon dolardı 15 Ekim’de. Dün 11 Aralık’ta TBMM’deki görüşmelerde dolar kurumuz 13 lira 90 kuruştu ve 1 milyar 520 milyon lira kira bedeli; bu dolar kuruyla baktığımızda 21 milyar 130 milyon liraya yükseldi. Yani yaklaşık olarak 55 günlük bir süreçte, 7 milyar liralık bir artış.
“BUNLAR AKP-YANDAŞ İŞ BİRLİĞİ PROJELERİDİR”
Devasa kamu zararı içeren bu Şehir Hastaneleri için diyoruz ki; bunlar, özünde şirket hastaneleridir. Yani bunlar, bir kamu-özel iş birliği projeleri değildir. Bunlar AKP-yandaş iş birliği projeleridir. Kamudan, özel şirketlere para aktarmanın bir paravanı olarak kullanılmaktadır hastaneler. ‘Ben yandaş şirketime para aktaracağım. Şehir Hastanesi ihalesini ona vermişim. Kamudan parayı ona ödüyorum. Daha sonra o belki paranın bir kısmını bana iade ediyor’ diye düşünüyoruz. Ve günümüzün kapitülasyonları niteliğindedir bu hastaneler. Üstelik Türkiye’nin egemenlik haklarını da ihmal etmektedir. Şehir Hastaneleri yapımı için özel bir yasa çıkarılmıştır. Ve bu yasa, yabancı finansör şirketlerin isteği üzerine yapılmış ve defalarca değiştirilmiştir.”