CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Eğer ortada bir dış güçler masalı varsa, Naci Ağbal’ın görevden alınma talimatını kim verdi, kim imzaladı? Dış güçler mi verdi bu talimatı? O kararnameyi Tayyip Erdoğan imzaladı. Siz dış güçlerin talimatı ile mi iş yapıyorsunuz" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bakanlıklar ile bağlı kurumların kesin hesapları ve bütçe görüşmeleri, dün sona erdi. Bugün, bütçe kanun teklifinin maddeleri üzerindeki görüşmelere beşinci maddeden devam edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, grubu adına söz aldı.
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE BİR DE EK BÜTÇE KONUŞACAĞIZ”
Salıcı, “Ağır bir ekonomik sıkıntı içindeyiz. Bütçe daha konuşulurken zaten döviz bazında Meclis’e ilk geldiği güne oranda eridi. Muhtemelen bir ek bütçe getirme teşebbüsü içinde olacak iktidar partileri, dolayısıyla; önümüzdeki günlerde biz bir de ek bütçe konuşacağız” dedi. Salıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“‘AL PAPAZI VER PAPAZI’ TÜRKİYE’DE YARGININ İÇİNE DURUMU BÜTÜN ŞATAFATIYLA ANLATIYOR”
“2018 yılının haziran ayındaki seçimlerinden sonra Türkiye ağır bir kur şoku yaşadı. O zaman iktidar partisi ‘bu dış güçlerin müdahalesidir’ dedi. Adı da ‘rahip Brunson krizi’ olarak kondu. Hatta sonrasında diyalog daha ilginç bir hale geldi. ‘Al papazı ver papazı’ denen bir noktaya geldi ki, ‘Al papazı, ver papazı’ cümlesi zaten Türkiye’de yargının içine düştüğü durumu tek başına, bütün şatafatıyla anlatıyor. Rahip Brunson gitti ama kriz kaldı. Üzerinden üç seneden fazla bir zaman geçti. Dönem dönem daha da sıkışan bir durumda en son bir aydır, daha hızlı bir şekilde yaşadığımız kur şoklarıyla Türkiye net bir şekilde, üç yıldan beri daha önce deneyimlemediğimiz bir kriz ortamında. Türkiye daha önce krizler yaşadı. Türkiye’nin yaşamış olduğu krizlerde ‘v’ şeklinde bir kriz olurdu. Hızlı bir şekilde ekonomi daralırdı. Fakat alınan tedbirlerden dolayı, Türk ekonomisinin de dinamik olmasından dolayı hızlı bir şekilde çıkış sürecine girerdi. Ve bir yıl belki bir buçuk yıllık süre içerisinde ekonomi toparlanırdı.”
"KRİZİ YÖNETEMEYEN BİR ANLAYIŞLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
AKP’nin de böyle bir krizin sonrasında iktidara geldiğini söyleyen Salıcı, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Krizin ürettiği bir siyasi partiydi Adalet ve Kalkınma Partisi. Bu krizi yönetemeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Önümüz kış, bu kış içinde vatandaşın nasıl ısınacağına dair herhangi bir öneri yok ortada. Doğalgaz fiyatlarında Türkiye’de de dünyada da rekor kırılıyor. Vatandaş ya oduna ya kömüre yönelecek. Odunda da kömürde de fiyatlarda artış var. Vatandaşın gelirinde herhangi bir yükseliş yok. Dar gelirli vatandaş işi olan çalışan ama ailesini geçindiremeyen bir noktada bu kışı da kendi ısınma masrafını karşılayamayacak bir noktada olacak.”
“Çözüm önerilerimizi ortaya koyduk” diyen Salıcı, “Şimdiye kadar 20 yıllık iktidarı boyunca muhalefetten gelen önerileri sadece muhalefet önerdiği için dikkate almayan AKP, o çizgisinde bir değişiklik yapmadı bizden gelen Türkiye’de ekonomik krizi aşabileceğini düşündüğümüz önerileri de dikkate almadı. Bugün gelmiş olduğumuz noktada mesele 2018’deki rahip Brunson’la başlayan ‘dış güçler Türkiye’ye müdahale ediyor’ söylemiyle halen devam ediyor” diye konuştu. Salıcı, şöyle devam etti:
"Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı Sayın Cumhurbaşkanı görevden aldı. Bir cuma gece yarısı aldı. Gece yarısı kararnamesiyle aldı. Pazartesi kalktığında bu ülke, dolar bir lira artmıştı. Eğer ortada bir dış güçler masalı varsa, Naci Ağbal’ın görevden alınma talimatını kim verdi, kim imzaladı? Dış güçler mi verdi bu talimatı? O kararnameyi kim imzaladı, Tayyip Erdoğan imzaladı. Ondan sonra Merkez Bankası’nda başka değişiklikler oldu. İki başkan yardımcısı, bir Para Piyasaları Kurulu üyesi değiştirildi. Ondan sonra döviz yükselmeye devam etti. İstikrarlı bir şekilde Merkez Bankası, faiz düşürmeye devam etti. Her toplantıda faiz düşürdü. Her faiz düşürmesinden sonra da döviz kurlarında bir artış ortaya çıktı. Zaten yüksek olan bir enflasyon vardı. TÜİK’in dahi artık makyajlamayacağı bir enflasyon vardı, o enflasyon daha da arttı ve vatandaşın alım gücüne hayat pahalılığı olarak, fiyat artışı olarak yansımaya başladı. Türkiye’de ekonomide önemli değişiklikler yapan ve o önemli değişikliklerden sonra döviz kurunu daha da zıplatan, enflasyonu, hayat pahalılığını daha da arttıran kararları, dış güçler mi verdirtti size? Siz dış güçlerin talimatı ile mi iş yapıyorsunuz? Dış güçler bunun böyle yapılmasını istiyorsa niye buna direnmediniz? Neden ‘biz vatandaşın hakkını hukukunu koruyacağız’ demediniz?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bir de adet var bu ülkede başımıza bir şey geldiği zaman dış güçler denir” sözlerini hatırlatan Salıcı, “Biz bu sözlere katılıyoruz. Ama bugün AKP sözcüleri, sayın Erdoğan’ın o gün söylemiş olduklarının tam tersi bir şekilde Türkiye’yi göz göre göre felakete götüren ekonomik kararlar alıyorlar” dedi.
Salıcı, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin “Bu yaşadığımız kur şokunda dışarının herhangi bir müdahalesi yoktur” sözlerine ilişkin de “Değerli AKP sözcüleri, sizin anlatmış olduğunuz masala sizin bakanınız inanmıyor. Türkiye’yi bir buçuk yıldan daha fazla bir süre krizde tutmak da size nasip oldu inşallah sizi değiştirmek de bize nasip olacak” dedi.