CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, partisinin Antalya’da yapılan 13’üncü bölge toplantısında erken seçim çağrısı yaptı. Salıcı, “Diyorlar ki bize, ‘erken seçim istikrarsızlık getirir’. Türkiye’de istikrar yok ki? İstikrar için Türkiye’nin erken seçime ihtiyacı var. Biz iktidara hazırız. Siyasi iktidarlar topluma umut verir, geleceğine dair umut koyar. Bizim siyasi iktidarımız bizim geleceğimize dair hedef koyacağına, ‘yatalım kalkalım halimize şükredelim, bizden daha kötü durumda olanlar var’ edebiyatı yapıyor” diye konuştu.
Antalya’da, Antalya, Burdur, Isparta ve Konya il ve ilçe yöneticilerinin katıldığı Bölge Toplantısı’na, Salıcı’nın yanı sıra Parti Meclisi üyesi Hakkı Süha Okay, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, ilçe belediye başkanları ve milletvekilleri katıldı.
CHHP Parti Örgütü, Örgüt Yönetimleri ve YurtdışıÖrgütlenmelerinden Sorumlu Salıcı, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“DAHA ÖNCE TEDBİR ALSAK BELKİ DAHA AZ SORUNLA UĞRAŞIRDIK”
“Bir yandan küresel iklim değişikliğinin tetiklediği yangınlarla boğuştuk, bir yandan da Türkiye’nin başka yerlerinde sel felaketleri ile boğuştuk. Dolayısıyla küresel iklim değişikliği ile mücadele etmek için bir ülkenin tedbir alması yetmiyor, hep beraber tedbir alıyor olmamız gerekiyor. Bu nedenle yıllarca dedik ki, “Paris İklim Anlaşması’nı getirin Meclis’e onaylayalım”. Üzerinden altı sene geçtikten sonra nihayet geçtiğimiz haftalarda Paris İklim Anlaşması Meclis’e geldi, TBMM tarafından da onaylanmış oldu. Daha evvel tedbir alsak, belki yaşadığımız küresel iklim değişikliği ile ilgili sorunları daha az yaşayacağız.
“RAHİP GİTTİ KRİZ KALDI”
Türkiye şu anda da bir gıda krizine doğru ilerliyor. Bu yaz ciddi bir kuraklık oldu. Şu anda çarşıda pazarda gıdaya ulaşmak istediğinizde çok yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Öbür taraftan ülkemiz üç yıldan beri ciddi bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Hatırlayın, 2018 Temmuzunda Türkiye’de kur şoku ile beraber bir kriz tetiklendi. Dediler ki, ‘Kriz falan yok, dış mihrakların müdahalesi var. Türkiye’nin o büyük yükselişini kıskandıkları için Rahip Brunson üzerinden ciddi bir krize soktular Türkiye’yi’ denildi. Sonra rahip gitti kriz kaldı. 2018’den beri Türkiye ağır bir ekonomik kriz ile baş etmeye çalışıyor. Maalesef bu genç cumhuriyet badireler atlattı ama üç sene üst üste devam eden ve ne zaman çıkılacağı da belli olmayan, iktidarın basiretsiz politikaları sayesinde tünelin ucunda ışık görülmeyen üç yıllık bir kriz görmedi.
“BU KIŞ ZOR GEÇECEK”
Dünden beri neredeyse dört kez ‘dolar yeni rekor tazeledi’ haberleri ile karşılaşıyoruz. Salona girmeden baktım 9.22 TL’yi görmüş. Niçin gördü? Merkez Bankası başkan yardımcılıklarının değiştirilmesi dolayısıyla olduğu iddia ediliyor. Türkiye o kadar kırılgan bir ekonomiye dönüştü ki, Türkiye o kadar sıkıntılı bir noktada güvensizlik, o kadar üst düzeyde ki; doların ilk rekor kırması Reuters’te çıkan bir haber nedeniyle oldu. Haber doğru mu yanlış mı kimse bilmiyordu ama Merkez Bankası yönetiminde değişiklik olacağına dair haberin çıkmış olması dahi döviz kurlarını yükseltti. Sonra Merkez Bankası yönetiminde değişiklik geldi, başka şeyler tartışıldı ve şu anda bizim yurttaşımız almış olduğu maaşın dövize karşı olan erimesini her geçen gün daha fazla hissediyor. Bu döviz kuru böyle devam ettikçe, elektriğe, doğalgaza, mazota, ithal edilen gübreye, gıda fiyatlarına zam gelmeye devam edecek. Önümüz kış ve bu kış zor geçecek gibi görünüyor yurttaşlarımız için.
“İSTİKRAR İÇİN TÜRKİYE’NİN ERKEN SEÇİME İHTİYACI VAR”
Adalet ve Kalkınma Partisi devam ettiği sürece Türkiye patinaj yapmaya devam edecek. Diyorlar ki bize, ‘Niçin erken seçim istiyorsunuz? Erken seçim istikrarsızlık getirir’. Şu anlattığımız tabloda siz bir istikrar görüyor musunuz? Türkiye’de istikrar yok ki? Yoksulun, dar gelirlinin sıkıntısının daha da arttığı dönemde istikrar olması mümkün değil. Ekonomide istikrar olması mümkün değil, iş dünyasının bir hafta iki hafta sonra ne olacağını göremediği bir ortamda, çalışanların iş garantisini bilmediği bir ortamda Türkiye’de istikrar olması mümkün değil. Onun için biz diyoruz ki; Türkiye’nin bir an önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üç yıldır bizi krizde tutan politikalarından kurtulması, tünelin sonunda ışık görülmesi için, Türkiye’nin yeniden dünyada göğsünü gere gere, dünyanın güçlü ekonomilerinden birisi olduğunu haykırabilmesi için, hakça bölüşülmesi için Türkiye’nin erken seçime ihtiyacı var. İstikrar için Türkiye’nin erken seçime ihtiyacı var. Türkiye’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın yönettiği bu iktidardan kurtulmasına ihtiyaç var.
“ ‘BİZDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA OLANLAR VAR’ EDEBİYATI YAPIYOR”
İktidar tarafına baktığınızda onlar başka şeyler söylüyorlar. Biliyorsunuz Kuzey Kore’nin başında Kim Jong-un adında bir lider var. Kuzey Kore kapalı bir ülke, medyası kontrol altında, siyaseti kontrol altında. Ülkeye gelecek turistler dahi kontrollü bir şekilde alınıyorlar. Kim Jong-un’un medyası halkışu şekilde avutuyor: ‘Japonya’da, Avustralya’da benzin yok, Güney Kore Hong Hong’da yiyecek kıtlığı baş gösterdi. Biz yine iyiyiz. Başımızda halkının derdi ile dertlenen biri var. Yarı aç yarı tok yatabildiğimize şükredelim. Bir ve beraber olduğumuz sürece bize bir şey olmaz.’ Kuzey Kore medyası vatandaşını sakin tutmak için bunu pompalıyor. Bizimki ne yapıyor? Erdoğan diyor ki, ‘Amerika, İngiltere’nin halini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok benzin. Türkiye’de söyle bir sorun yok. Bizim durumumuz yine iyi. Bizi kıskanıyorlar, barajlarımızdan, köprülerimizden, otoyollarımızdan dolayı.’ Ortada bir sıkıntı var, büyük bir sorun var. Türkiye’nin bu sorununu ‘biz daha iyiyiz, bakın dünyanın başka yerlerinde ne kadar kötü şeyler oluyor’ diyerek avutmaya çalışıyoruz. Siyasi iktidarlar topluma umut verir, geleceğine dair umut koyar. Bizim siyasi iktidarımız bizim geleceğimize dair hedef koyacağına, ‘yatalım kalkalım halimize şükredelim, bizden daha kötü durumda olanlar var’ edebiyatı yapıyor.
“YAPTIRANA KADAR SÖYLEYECEĞİZ”
Türkiye’nin sorunları ağır, Türkiye’nin ciddi problemleri var, Türkiye’yi uzun zamandan beri yöneten bir siyasi iktidar var ama aynı zamanda Türkiye’de bu sorunları aşacak, hatta muhalefetteyken bu sorunların bir kısmının ortadan kaldırmaya başlamış bir CHP var. Geçtiğimiz günlerde 3600 ek göstergeyi tekrar gündeme getirdik. Polislerimiz, sağlık personelimiz, din adamlarımız, öğretmenlerimizin 3600 ek gösterge ile ilgili bir problemleri var. 3600 ek gösterge Adalet ve Kalkınma Partisi’nin vaatlerinden bir tanesi. Yaptı mı? Yapmadı. 3600 ek göstergeyi biz Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde onun iktidarı döneminde yaptırtana kadar söyleyeceğiz ve onların bu konuda gerekli adımlar atmaya davet ediyoruz. Ama geçmişte vermiş oldukları birçok sözü yapmadıkları için 3600 ek gösterge ile ilgili adım atmayacakları da görülüyor. CHP iktidarında 3600 ek gösterge ile ilgili sorun ortadan kalkacak. Sadece 3600 ek gösterge değil, emeklilikte yaşa takılanların sorunları var. O zorunlar da CHP iktidarında ortadan kalkacak.
“ÇÖZÜME KATKI SAĞLIYORUZ”
Biz daha muhalefetteyken, emekliye iki maaş ikramiye verilmesini sağlayan bir siyasi partiyiz. Biz iki maaş ikramiye istedik ama iktidar onu biner lira ile sınırladı. Taşeron işçilerin sorunlarını dile getirip, çözülmesini sağlayan bir partiyiz. Türkiye’de asgari ücretin daha iyi bir noktada yer bulması için mücadele eden bir siyasi partiyiz. Biz ‘Bizim en küçük belediyemizde dahi asgari ücret minimum 3100 TL olacak’ dedik. Adalet ve Kalkınma Partisi devletin bütçesini yönetiyor, onlar maksimum 2825 TL ödemeye devam ediyorlar. Bizim belediye başkanlarımız, halka hizmet eden belediye çalışanlarının daha iyi yaşaması için 3100 TL’nin kesinlikle üzerinde ücreti çalışana veriyorlar.
“İNANCIMIZ VAR”
Biz iktidara hazırız arkadaşlar. Bu toplantılar CHP’nin bugününü konuşacağımız toplantılar değil. Bugünü analiz edeceğiz, CHP’nin önümüzdeki dönemi nasıl kuracağını, hangi kadrolarla kuracağını, bugün burada bulunan yoldaşlarımızın bu mücadelenin neresinden tutacağını ve o mücadeleyi Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde başarıya nasıl götüreceğini tartışacağımız toplantıdır. Biz hazırlıklıyız. Fikirlerimiz var, muhalefetteyken iktidara yaptırdığımız işler var, kadrolarımız var ve geleceğe dair Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız mirası geleceğe taşıyacak bir inancımız var.”