CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP heyeti ile yaptıkları Kuzey Irak’taki “çalışma ziyareti” hakkında, “Bölge insanının geçmişe değil ortak geleceğe iş birliği içinde bakmalarını arzu ediyoruz. Bu ortak geleceğin de mimarı olmayı diliyoruz” dedi. Kimlikler üzerinden siyaset yapmanın; ayrışmayı, ötekileşmeyi arttırdığını belirten Salıcı, “Bizim dünya görüşümüzde kimlikler üzerinden siyaset yapmanın kesinlikle yeri yoktur” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul’da, kendi başkanlığındaki CHP heyetinin Kuzey Irak’ta yaptığı“çalışma ziyareti” hakkında basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Heyet ziyaretinde Salıcı’ya, Dış Politika Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Parti Meclisi Üyesi Nevaf Bilek, Prof. Dr. Mehmet Hasan Eken ile Enver Ömür Polat eşlik etmişti. Salıcı, Erbil ve Kerkük ziyaretleriyle ilgili, “Bölge insanının geçmişe değil ortak geleceğe iş birliği içinde bakmalarını arzu ediyoruz. Bu ortak geleceğin de mimarı olmayı diliyoruz” diye konuştu. Salıcı’nın öne çıkan açıklamalarışöyle:
“SORUNLARLA MÜCADELEDE DİPLOMASİYİÖNEMSİYORUZ: CHP olarak bölgemizde son zamanda giderek artan terör, huzursuzluk ve istikrarsızlıktan bölge ülkelerinin zarar gördüğü düşüncesindeyiz. Bu sorunlarla mücadelede askeri yöntemlerin ötesinde, gerekli çaba ve diplomasinin devreye konulmasınıönemsiyoruz. Biz hep diyalogdan yana olduğumuzu, bölge sorunlarının konuşarak çözüleceğini savunduk. Bölgede barış içinde yaşamak için böyle bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Yurt dışında yaşayan akrabalarımız ile bu diyalog da bu anlayışın temellerinden biridir. Akrabalarımızla konuşmanın birbirimizi daha iyi anlamada yardımcı olacağına inandığımız için Erbil’de, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminde, Erbil ve Kerkük’te ise Irak Türkmen Cephesi nezdinde görüşmelerimizi yaptık.
GÖZLEMLERİMİZİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA İLETECEĞİZ: Dışişleri Bakanlığı’na, Ankara’daki Irak Büyükelçiliği’ne ve Erbil Başkonsolosluğu’na bilgi verildi. Ziyaret ile ilgili gözlemlerimizi Dışişleri’ne raporla ileteceğiz. Erbil Büyükelçiliği’nin gösterdiği lojistik ve güvenlik desteği için teşekkürlerimizi belirtmek isterim. Irak’taki Türkmen kardeşlerimizin kamuoyunda duyulmasını istedikleri talepleri var. Özellikle Kerkük bölgesine devlet ya da özel sektör tarafından yatırım yapılmasını talep ediyorlar. Hastaneye ihtiyaçları var. Irak’taki sağlık sisteminde yaşanan sorunlardan dolayı hastane talepleri çok önemli ve öncelikli. Bölgenin kalkınması ve eğitim seviyesinin yükselmesi için üniversite talepleri var. Üniversite eğitimi almak isteyenler bölge ülkelere dağılmak zorunda kalıyorlar, bu talebin gerçekleşmesi için çalışacağımıza son verdik. Bu taleplerini Dışişleri Bakanlığı'na sunacağımız raporda da yer vereceğiz.
ORTA DOĞU BARIŞ VE İŞ BİRLİĞİ TEŞKİLATI: Bölgemizde, komşularımızın toprak bütünlüğüne, siyasal istikrarlarına, barış refah ve huzur içinde olmalarına büyük önem veriyoruz. Bölge insanının geçmişe değil ortak geleceğe iş birliği içinde bakmalarını arzu ediyoruz. Bu ortak geleceğin de mimarı olmayı diliyoruz. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri terörle mücadele ediyorlar. Terör ve şiddet demokrasinin, sosyal ve ekonomik gelişmenin, refahın ve toplumsal barışın önündeki en önemli engeldir. Bunun için, İkinci Yüzyıla Çağrı beyannamemizde de yer alan kısaca OBİT olarak bilinen Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı adı altında bir girişim önerdik. Türkiye, Irak, İran ve Suriye’nin başlatacakları böyle bir iş birliği arayışında bölgedeki tüm paydaşların ve akraba toplulukların önemli katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. Bu girişimin kimseyi ötekileştirmek, ayrı tutmak gibi bir amacı yok. Temel amacımız bölgede diyalog ve iş birliği. OBİT bizim için çok kıymetli. Zaman içinde diğer paydaşların gelmesiyle çok daha etkili hale kavuşabilecek.
SEÇİMLERDEN SONRA IRAK’A YENİ BİR ZİYARET YAPACAĞIZ: Irak’ta Ekim’de seçim yapılacak. Seçimler, Irak’ın geleceğine yönelik bir yol haritası da oluşturacaktır. Bu nedenle, ziyareti seçimlerden önce yapmayı uygun gördük. Temaslarda, CHP’nin eşitlikçi hakkaniyet ve hukuka dayalı anlayışını muhataplarımıza net olarak anlattık. Çok olumlu tepkiler aldık. Seçimlerden sonra Irak’ta yeni hükümetin oluşması ile merkezi hükümetle en kısa zamanda bağlarımızı güçlendirmek ve yeni bir ziyaretle bu vizyonumuzu genişleterek paylaşmak arzusundayız. Gelecekte CHP önderliğinde bir iktidarın en temel dış politika önceliklerinden birini bu anlayışımız oluşturacaktır.
KİMSE KİMLİĞİ NEDENİYLE BASKI ALTINDA HİSSETMEMELİDİR: Bölge yıllardır terörden, iç savaşlardan büyük zararlar gördü. En büyük zararı kadınlar ve çocuklar gördü. Kimlikler üzerinden siyaset yapmak; ayrışmayı, ötekileşmeyi arttırdı. Bizim dünya görüşümüzde kimlikler üzerinden siyaset yapmanın kesinlikle yeri yoktur. Kimlik, bir insanın şerefidir. Kimse kimliği, inancı, yaşam tarzı nedeniyle kendisini baskı altında hissetmemelidir. Bölgedeki her ülkede terörden ve iç savaşlardan kaçan sığınmacılar var. Bu durum hem bölge ülkelerinin üzerindeki yükü artırmakta hem de toplumsal huzursuzlukları beslemekte. Bu acıların son bulması gerekiyor.”
“KOMPLO TEORİLERİİLE MEŞGUL DEĞİLİZ”
Salıcı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın CHP heyetinin Kuzey Irak ziyaretiyle ilgili açıklamalarına, “Biz komplo teorileri ile meşgul değiliz, biz geleceğe bakıyoruz. Geleceği kurmak için çaba gösteriyoruz” karşılığını verdi. Yalçın sosyal medya üzerinden, “Belli ki CHP’ye Joe Biden tarafından Türkiye’de gölge kabine kurulması ve harekete geçilmesi talimatı verilmiş. CHP’nin başı da hemen rolleri dağıtmış. Türkiye’de demokrasiye ayar vermesi için Joe Biden’dan destek isteyen Kılıçdaroğlu’ndan da başka hamle beklenemezdi zaten” paylaşımı yapmıştı.