CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda; “Cinsiyet eşitsizliğinin en belirgin olduğu yerlerden biri de mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’dir. Hükümette tek bir kadın bakan var o da; Derya Yanık" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın sunumu ile başlayan görüşmelerde söz alan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener Türkiye’de cinsiyet eşitsizliğine değindi. Şener’İn konuşması şöyle:
“Sayın bakan sunumunda ve iktidar partisi milletvekilleri yapmış olduğu konuşmalarda bütçeye konulan paralardan, programlardan bahseden sözler dinledik. Ancak hayatın gerçekleri ile kurumlar, kurallar ve programlar aynı şeyi yansıtmıyor. Bir sorun ilgili bir program başlatabilirsiniz ancak onun ülke sorunlarını gidermede ne derece etkili olduğu ayrı bir konudur.
Açıkçası Türkiye’de görülen tablo şudur; Özellikle daha önceden de başlamış olmakla birlikte 2018’den günümüze kadar sosyal problemler artmıştır, sosyal sorunlar artmıştır ve çözülmesi gereken önümüzdeki daha çok problem vardır. Bakın bu ülkede cumhuriyet tarihi boyunca işsizlik verilerinin tutulduğu günden itibaren en yüksek işsizliğin olduğu dönemi yaşıyoruz iki, üç yıldır.
Yoksulluk dediğimiz zaman işsizlikle beraber yürür. Çünkü işsiz dediğini inşaların sıfır geliri vardır. Bunun ötesinde emekli maaşlarına bakıyoruz yarıdan fazlası asgari ücretin altında. Asgari ücret açlık sınırının altında topyekun bütün gelir gruplarını hesapladığınız zaman yüzde 70’e yakın nüfus yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu başlı başına mevcut hükümetin çoğalttığı, artırdığı bir problemdir.
Ekonomik sorunları giderememesi nedeniyle ve tercihinin de o yönde olmaması nedeniyle ortaya çıkan ve yaşadığımız bir problemdir.
“CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ KONUSUNDA DA ÖNEMLİ BİR SORUN ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE DURMAKTADIR”
Türkiye’de küresel cinsiyet eşitsizliği endeksi var. Dünya Ekonomik Formu’nun hazırladığı, buradaki sıralamaları çok vahim olarak görmekteyim. 2006’dan 2020’ye kadar Türkiye ya sondan 10’nuncu ya da sondan 23’üncü sırada. 153 var aslında. Bu verilere de inanmak istemiyorum. Ama bunu doğrulayan noktalar var; 2020 yılı itibariyle kadınlarda istihdam alanı yüzde 26 erkeklerde yüzde 59. Kendi hesabına çalışan kadın oranı yüzde 16 aynı oran erkeklerde yüzde 84. Demek ki cinsiyet eşitsizliği konusunda da önemli bir sorun ülkemizin önünde durmaktadır.
İşsizlikle ilgili nedenler bakıyoruz; iş gücüne dahil olmayan kadınlarda 22 milyon civarın 2020 itibariyle, iş arayıp bulamayanlar 2,5 milyon, iş ümidi olmayan 714 bin, ev işiyle meşgul olduğu için iş aramayanlar ise 10 milyon civarındadır. Bu gerçekten cinsiyet hakkı ve eşitliği ile ilgili önemli sorunu göstermektedir. Cinsiyet eşitsizliğinin en belirgin olduğu yerlerden biri de mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’dir. Hükümette tek bir kadın bakan var o da; Derya Yanık. Ümit ederiz ki bakanlar kurulundaki kadın sayısı artar. Tek bir kadın ile kabinenin temsil edilmesi gerçekten Türkiye’nin yaşamaması gereken bir durumdur. Kadın milletvekili oranı yüzde 17 civarındadır. 1930 ile 1936 arasında kadınların seçme seçilme hakları konusunda yasal düzenlemeler yapılmıştır. 1935 seçimlerinde kadınların oranı yüzde 4,5’tir. 2007 seçimlerine kadar bu oran yakalanmamıştır. Batı ülkelerinde bile kadınların seçme ve seçilme hakkı olmadığı dönmede Türkiye’de tanınmış bir haktır bu. Geldiğimiz nokta başladığımız hızı yansıtmamaktadır. Bu oranın çok daha yüksek olması arzu edilen bir durumdur.
“47 MİLYON KADIN VE KIZ ÇOCUĞU 2021 YILINDA AŞIRI YOKSULLUK SINIRINA YOKSULLUĞA SÜRÜKLENECEK”
Kadın İnsan Hakları’nın ‘Salgında Kadın Olmak’ raporuna göre salgının etkisi ile kadınların yüzde 73’ü ekonomik sıkıntı çekmektedir. BM Kalkınma Programı’nın Türkiye’de araştırmasına göre pandemi sürecinde kadınların yaklaşık yüzde 50’si işten çıkarılarak veya ücretsiz izne çıkarılarak iş kaybına uğramıştır. Bu oran erkeklerde yüzde 42’dir. Yine başka bir rapora göre 47 milyon kadın ve kız çocuğu 2021 yılında aşırı yoksulluk sınırına yoksulluğa sürüklenecektir. Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasına göre ise görüşme yapılan hanelerin yüzde 66’sında kadınlar çalışmıyor. Hanelerde çalışmayanların yüzde 55’i çocuk bakımı yükümlülüğü sebebiyle çalışmıyor. Tüm bunlar açıkça göstermektedir ki gerçekten cinsiyet eşitsizliği konusunda önemli bir sorun var.”