CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, Milli Emlak Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin Adana'nın Karataş ilçesindeki değerli hazine arazilerini usulsüz kiralanmasına yönelik soruşturmasının sürdüğünü aktardı. Sümer, "AKP dönemi ileride ülkenin hukuktan uzaklaşıp, rüşvet ve iltimasın tavan yaptığı bir dönem olarak hatırlanacaktır" açıklamasını yaptı.
CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, yaptığı yazılı basın açıklamasında özellikle hazineye ait taşınmazların ve arazilerin yolsuzluğun adresi haline geldiğini belirtti. Sümer, yazılı açıklamasında şu değerlendirmeleri yaptı:
HAZİNE ARAZİLERİ YOLSUZLUK KAPISI HALİNE GETİRİLDİ
“Adana'nın Karataş ilçesinde gerçekleşen milyonluk rüşvet operasyonu kapsamında Milli Emlak Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin bölgedeki değerli hazine arazilerinin usulsüz kiralanmasına yönelik soruşturması sürüyor.
Hazine arazilerinin siyasi iktidara yakın kişi ve gruplara peşkeşçekilmesi ne yazık ki sadece Adana’da değil, yurdumuzun dört bir yanında karşımıza çıkıyor. İktidarın çözülmesi ve devlet otoritesinin kaybolması ile birlikte ne yazık ki birçok kurumumuzda rüşvet olayları ortaya çıkıyor. Özellikle hazineye ait taşınmazlar ve araziler yolsuzluğun adresi haline geldi.
Türkiye AKP İktidarı ile birlikte ne yazık ki giderek hukuk devleti olmaktan uzaklaştı. Artık herkes eğer iktidara yakın olursa veya iktidara yakın kişilerle irtibata geçebilirse her türlü işini çözebileceğini düşünüyor. Bu durum yargıdan, emniyete, sağlıktan, imar işlerine kadar sirayet etmiş durumda. Çok acı ama örneklerini de görüyoruz. AKP dönemi ileride ülkenin hukuktan uzaklaşıp, rüşvet ve iltimasın tavan yaptığı bir dönem olarak hatırlanacaktır.
"SİYASİ BAĞLANTISI OLAN RANT GRUPLARI BU DURUMU KENDİ LEHLERİNE ÇEVİRİYORLAR"
Özellikle kamu ve hazine arazilerinin işgali sonrasında ceza-i hükümlerin uygulanması beklenirken, bir gecede çıkan Cumhurbaşkanlığı kararları, imar aflarının suçu kapsayacak halleri de içerisine alması sonucunda rantın ve talanın önü açılıyor. Özellikle siyasi bağlantısı olan rant grupları bu durumu kendi lehlerine çeviriyorlar. İktidarın bu duruma dur demesi gerekirken el altından teşvik edici hamleler yaptığını görmek kamu vicdanını derinden yaralıyor."