CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ‘siyasi cinayet’ tartışmalarına “FETÖ taktiği” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için, “FETÖ için methiyeler düzen, ‘Dünyada çok değerlidir’ diyen, gözleri dolu dolu ondan bahseden, Fethullahçı darbe kalkışması yapıldığı zaman bundan haberi dahi olmadığını iddia eden, darbe kalkışmasından bir ay önce kendileri uyarıldığı halde kürsüye çıkıp da ‘FETÖ tehdidi yoktur’ diyen İçişleri Bakanı’ndan bahsediyorsunuz” dedi. Özkoç, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, o darbe günlerinde, seçimin olduğu günlerde ‘Dereyi geçerken at değiştirilmez’ demişti. O atlar hala görevde. O atlar görevde olduğu müddetçe devlet doğru bir istihbarat sağlayamaz, millet de bunun acısınıçeker” diye konuştu.
Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Engin Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
GAZETELERİN İFLASI DEMEKTİR:“Vergi Usul Kanunu’nda bazı değişiklikler ile ilgili görüşmeler devam ediyor. 15. maddesi yerel gazeteleri ilgilendiriyor. 2 bin yerel gazete var. Yerel gazetelerde resmi ilan ve tebligatların yayınlanması durduruluyor; kendi internet sitesinden yayınlanacak. Bu şu demektir: Basının kriz içinde debelendiği dönemde, bu gazetelerin iflası demektir. Kendi gazeteci kökenli milletvekillerimizle toplantı yaptık. Basını susturarak, yok ederek bir ülke ileri ülkeler noktasına gelemez. Güçler ayrılığının en büyük destekçisi olan basının önü kesilmemelidir. CHP olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya devam ediyoruz.
TÜGVA TORPİL LİSTELERİNİ SARAYA GÖNDERMİŞ: Bir vakıf türedi. Adı TÜGVA. Bu vakıf, kurulduğu andan itibaren teveccüh gördü. ‘Arkasında Cumhurbaşkanı ve oğlu varsa destek yapalım’ bakış açısı var. Devleti gasp eden vakıf haline dönüştü. Büyükada İskelesi, protokolle İBB’ye devredildi. 2018’de TÜGVA kiraladı. Kaça kiralandı? 2 bin 500 TL’ye. İstanbul’da yurt bulamayan evlatlarımız, 5-6 bin liraya ev bulamazken deniz manzaralı iskeleye vakıf çöktü. Daha sonra ‘FETÖ ile mücadele ediyorlar’ diyoruz ya etmiyorlar, onların taktikleri. Şimdi ‘Mahkeme kararıyla siz buradan çıkın’ diyorlar. Onlar da ‘Zabıtalara karşı bizi koruyun’ diyorlar. Devletin iki gücünü karşı karşıya getiriyorlar. Polis burada, ‘Söz konusu saray, Bilal Erdoğan, TÜGVA ise ben zabıtayı karşıma alırım’ diyor. Gerçekten utanç verici. Sıkılarak, utanarak takip ediyorum. Bu listeler, kimin hakim, kaymakam olacağına dair listeler. Torpillerinin adlarını koyarak göreve gelmelerini sağlıyorlar. Peki vatandaşın çocukları, KPSS’ye giriyor. TÜGVA, torpil listelerini saraya göndermiş.
CENGİZ HOLDİNG’E 30 KEZ VERGİİNDİRİMİ YAPILDI: Hakkı yenilenler ‘vatan haini’ olarak anılıyor. Kurduğunuz örgütlenmelerden derhal vazgeçin. Milletin yararına çalışın. Yapamayacağınızı biliyoruz. O yüzden biz görevi devralmak istiyoruz. Vatandaşçalışıyor, çabalıyor, vergisini veriyor. Vergisini verse de Türkiye Cumhuriyeti kasasında para birikmiyor. Milyonlarca liralık ihaleleri alanlar vergi vermiyor. Beşli çetelerden Cengiz Holding. 10 yıl içinde Cengiz Holding’e 30 kez vergi indirimi yapıldı. Kaynaklar Cengiz Holding’e ve beşli çeteye aktarılıyor. Saray, ‘Ben sana 10 yıl içinde 30 kere vergi indirimi yapıyorum’ diyor. Milyarlarca liralık vergi borçları siliniyor. Vatandaşın vergi borçları siliniyor mu? Vatandaş olarak sen işe girmek için uğraş, vergini öde, hiç başın yukarı kalkmasın. Vergiden kaçırsınlar. Bununla ilgili yasa çıktı mı? Kaç yılında? 2016 yılında. Vergi kestiler mi? Hayır.
O ATLAR DEĞİŞMEDİ: Bir ülkenin cumhurbaşkanı muhalefete ‘Bu sizin iyi günleriniz’ diyorsa bu bir tehdit midir; evet tehdittir. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Yurt bulamayan öğrenciler, çiftçiler, aç kalan vatandaş terörist ilan edildi. Ülkenin her yerinde kutuplaşma yapıldı. Bunun sonucunda insanlar gerilir ve toplumsal çatışmalar ortaya çıkarır. Bunu yapan, toplumu geren, kışkırtan AKP iktidarı ve İçişleri Bakanı. Kılıçdaroğlu, ‘siyasi cinayetler işlenebilir’ diyorsa, Koray Aydın diyorsa niye söylüyordur? Meral Akşener Rize’de tehdit edilmiş, ‘Daha neler göreceksin’ diyor. İstihbarat bilgileri Cumhurbaşkanı’na doğru gidiyor mu? İçişleri Bakanı‘böyle bir tehdit yoktur’ demiş. Bu ülkede darbe kalkışması yapıldı, ilgili komisyonda ‘Fethullah ile ilgili bir darbe kalkışmasından bahsediyor’ dedik; ‘bulgu yoktur’ dediniz. İçişleri Bakanı değil, MİT’in başındaki kişi değil, devletin başındaki kişi eniştesinden öğrendi. Kaygı verici olay değil midir? Şimdi ‘İstihbarat bilgisi yoktur’ diyorlar, size nasıl güvenelim? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, o darbe günlerinde, seçimin olduğu günlerde ‘Dereyi geçerken at değiştirilmez’ demişti. O atlar hala görevde. O atlar görevde olduğu müddetçe devlet doğru bir istihbarat sağlayamaz, millet de bunun acısınıçeker. O yüzden bu ülke tehdit altındadır.
OKULLAR FELAKET AMA DEVLETTEN SES ÇIKMIYOR: En önemli şey çocuklarımız. Türkiye’nin geleceği çocuklarımız. Üniversite ve okullarımızı eğitim yuvası haline getirirsek bu ülke güçlü ülke olur. ‘Pandemide okullar kapatılsın’ demiyoruz. Yeterince temizlik malzemesi yok, okullar felaket durumda ama devletten ses çıkmıyor. Sınıflar tıka basa doldurulmuş. Olması gereken 25, ama onlar 30-35 kişiyle eğitim görüyorlar. Eğitim ve sağlık doğru yönetilmiyor. Muhalefet partilerine görev düşüyor. Bununla ilgili kanun tekliflerimizi veriyoruz. Çocuklarımızın arkasında olduğumuzu söylüyoruz. Orada eğitim veren anne ve babalara destek olmamız gerekiyor. Anne ve babalara sesleniyorum: Senin görevin, okul aile birliğine gideceksin, okulda yeteri kadar temizlik var mı, aşı var mı, gerekirse bakanlığa, gerekirse bize yazacaksın. Birlikte mücadele etmezsek Türkiye istenilen yere asla gelmez. Sadece belirle bir bakanlığa ya da Diyanet’e kaynak aktaracağına buna kaynak aktar. 43 bin 677 derslik eksiği olduğunu biliyoruz, ‘hemen yapın’ diyoruz. 74 bin temizlik görevlisi açığı var, ‘muhakkak bu açığı kapatın’ diyoruz.”
“İKİ YÜZLÜ OLAN SİZSİNİZ”
Soru üzerine Özkoç, “Çavuşoğlu ‘Suriye’de askerlerimiz öldürüyor’ demiş. Günaydın. Yeni mi öldürülüyor? Ne yaptınız? Rusya’nın kapısına giderek düğme iliklediniz. Erdoğan, ‘Bu ABD, bu Rusya var ya ikiyüzlü’ diyor. İki yüzlü olan sizsiniz. Onlar öyle de sen yeni mi öğrendin? Sen Ortadoğu’daki savaşın eş başkanı değil misin? Sen Amerika’ya yardımcı olmadın mı, Rusya ile birlik olmadın mı? Sen dış politikada diplomatına güveneceksin, diplomat bıraktın mı? Hırsızdan büyükelçi yaptın. Yeterli liyakate, birikime, öngörüye sahip değilsiniz. İşte o yüzden Türkiye için beka sorunusunuz. O yüzden derhal seçim diyoruz” dedi.
"ONUN SÖZÜNÜN KARŞILIĞI YOK"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘siyasi cinayetler’ tartışması için “FETÖ taktiği” dediğinin anımsatılmasıüzerine Özkoç, “FETÖ için methiyeler düzen, ‘Dünyada çok değerlidir’ diyen, gözleri dolu dolu ondan bahseden, Fetullahçı darbe kalkışması yapıldığı zaman bundan haberi dahi olmadığını iddia eden, darbe kalkışmasından bir ay önce kendileri uyarıldığı halde kürsüye çıkıp da ‘FETÖ tehdidi yoktur’ diyen İçişleri Bakanı’ndan bahsediyorsunuz. FETÖ taktiklerini Türkiye’de en iyi bilebilecek bir İçişleri Bakanı’ndan bahsediyorsunuz. FETÖ taktiği şudur: Bu kurdukları vakıfla savcı atamak, polis atamak, öğretmen atamak, hakimleri atamak. İşte Fethullahçı taktiği tam da budur. Bunlar Fethullahçı taktiğidir. İçişleri Bakanı liyakate sahip değildir, sözünün güvenirliliği yoktur, kendi bakanlığını yönetebilecek bir bakan değildir. 10 bin dolar alan rüşvet alan siyasetçiyi söylettiği halde gereğini yaptırmıyor. Onun sözünün karşılığı yok” diye konuştu.
Siyasi cinayetler iddialarına yönelik açılan soruşturmadan nasıl bir sonuç beklediklerine yönelik soruya Özkoç, “‘Daha başınıza gelecek çok şey var’ diyor. Biz de diyoruz ki ‘Cumhurbaşkanlığı diyorsa İçişleri Bakanlığı ona bağlı, Milli İstihbarat ona bağlı, gidin daha beteri nedir diye savcılara sorun’ diyoruz. Diyebilirler mi? Diyemezler. Devlet mekanizmasıçalışmadığı için bunların bir an önce gitmesini bekliyoruz” dedi.