“MUHALEFETE MUHALEFET ETME DERDİMİZ YOK”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kültür merkezi açılışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Genel Başkan Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamaları hakkında, “Ben Sayın Genel Başkan ile kavga etmeyeceğim. Bunun kimseye faydası yok. Bir kez daha söyleyeyim. Muhalefete muhalefet etmek gibi derdimiz yok” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Atatürkçü Düşünce Derneği Cem Eren Kültür Merkezi'nin açılışı ve Prof. Dr. Muammer Aksoy'u Anma Töreni’ne katıldı. Tören öncesinde gazetecilere konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün Atatürkçü Düşünce Derneği’nin hem kurucusu Muammer Aksoy’un katledilişinin yıl dönümünde, hem de dernek genel merkezinde yapılan bir düzenlemenin açılışı için buradayız. Sayın Genel Başkan davet etmişlerdi. Arkadaşlarımızla birlikte geldik. Şimdi zaten basına da açık olan törene hep birlikte katılacağız” dedi.
“MUHALEFETE MUHALEFET ETMEYECEĞİZ”
Genel Başkan Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Eskişehir’de AK Parti ile tuhaf bir ilişkimiz olduğunu ima eden bir konuşma yaptı Özgür Özel. Eski Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu’na gidin sorun. Referandum döneminde ve partimiz kurulduktan sonra CHP, İYİ Parti’den bir kuruş para aldı mı?” sözüne ilişkin soruya, şöyle cevap verdi:
“Ben gerçekten çok şaşırdım bu konuşmaya. İki ihtimal var. İhtimallerden bir tanesi Sayın Genel Başkanımız ciddi şekilde yanıltılmış. İkincisi de Sayın Genel Başkan bizimle kavga etmek istiyor. Ben Sayın Genel Başkan ile kavga etmeyeceğim. Bunun kimseye faydası yok. Bir kez daha söyleyeyim. Muhalefete muhalefet etmek gibi derdimiz yok. Eskişehir konuşmamda bahsettiğim mevzu şu. Sayın Akşener’e yanlış aksettirildiğini düşündüğüm. Bahsettiğim aday şu an AK Parti’nin adayı. Benim dediğim geçmişte birlikte olduklarımızı bugün saray karşımıza çıkarıyor derken, İYİ Parti’den milletvekili seçilen, Millet İttifakı oylarıyla milletvekili seçilen kişi, siyasi yankesicilikle, siyasi dolandırıcılıkla Recep Tayyip Erdoğan’a muhalefet etmek üzere Eskişehirlilerden oy istedi ve gitti Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katıldı. Ben ‘Geçmişte birlikte olduklarımızı birtakım imkanlar yaratarak karşımıza çıkarıyor’ derken Eskişehir’deki AK Parti adayını kastettim. Benim ne Kemal Beye sorma ihtiyacım var, ne bir başkasına. Ben Meral Hanımın kişisel olarak da partisinin de bahsettiği konulardaki namusuna, dirayetine ben kefilim. Bu konuda hiçbir şey yok. Mesele benim açımdan yanlış anlaşılmanın düzeltilmesi boyutundadır. Bahsettiğim İYİ Partili, İYİ Parti’den seçilip AK Parti’ye geçen Eskişehir’deki milli irade hırsızına laf ediyorum. Yoksa İYİ Parti adaylarına niye laf edeyim? İyi insanlar.”
CAN ATALAY DEĞERLENDİRMESİ
Genel Başkan Özel, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın TBMM Genel Kurulu’nda Yargıtay’ın kararı okunarak milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin ise şöyle konuştu:
“Numan Kurtulmuş, teşbihte hata olmaz. Anayasa’ya karşı suç işlenirken yaptığı hareket siyasi deve kuşu. Sen kafanı kuma gömdün diye gövdenin de içinde bulunduğu ortamda olanlar olmuyor değil. Sen yurtdışına çıkacaksın, yetkiyi Bekir Bozdağ’a bırakacaksın. Bekir Bozdağ okutacak ve sen bu Anayasa ihmalinden sorumlu olmayacaksın. Böyle bir şey yok. Bu deve kuşu misali kafasını gömmektir. Sorumluluktan kaçmaz, hatta çıkıp da kendisi okusaydı buna göre çok daha dürüst bir tutum olurdu. Bunu görmek lazım. İkincisi yapılan iş tamamen Anayasa’ya aykırı. Büyük bir gaflet ve hata var. Hatanın kendisi şu, Anayasa ne diyor? Kesinleşen karar okutulursa. Kesinleşen karar mı okundu arkadaşlar? Okutulan karar Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’ni yok sayan kararı. Anayasa Mahkemesi’ni yok sayan Yargıtay kararının okutulmasıyla milletvekilliği mi düşer? İyice şuurlarını kaybetmişler. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Birinci derece mahkemesinin kararı okunsa kesinleşen karar... Düşer. Onu okutamıyor. Çünkü kesinleşmedi, Anayasa Mahkemesi kararı bozdu. Anayasa Mahkemesi ‘Hak ihlali var’ dedi. Kişiye yönelik karar olduğu için bozuldu. Yargılamayı durduracaksın, serbest bırakacaksın ve gelecek milletvekilliğini yapacak. Ama o kadar artık kontrolsüz ve hukuk tanımaz olmuşlar ki Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan birinci kademe mahkemesine, ‘Doğru yaptın’ dediği kararı okutarak milletvekilliği düşürüyorlar. Akıl almaz şekilde. Kek tarifi okutsalar Anayasa’ya daha uygun olurdu. Çıkıp vanilyalı kek tarifi okutsalar Anayasa’ya daha uygun olurdu. Koskoca Meclis, milli iradenin tecelligahı kimlerin eline kalmış. Vay vay vay. Bekir Bozdağ’ın elinde dün yapılan iş Anayasa katliamıdır. Bu vakitten sonra artık akıl almaz bir şey. Bir de çeşitli yöntemler. Yok tekrar başvuru olacakmış da. Çocuk mu kandırıyorsunuz siz? Bu kadar mı olur artık?”
KAPALI OTURUMUN ÖNEMİ
“Dün Meclis niye kapalı oturuma geçti meselesi… Arkadaşlar bu Meclis İçtüzüğünü, bir yerden övünmeyi sevmem ama övüneceksem burada övünürüm. Arkadaşlarımızın yaptığı son derece doğru iş. İçtüzük gereğince kapalı oturum talep edildiği anda kapalı oturuma geçilir. Gerekçeni anlatırsın, eğer karar kapalı oturumda okunsaydı, diyorlar ki tartışmalar gizli mi olacak? Karar aleniyet kazanmamış olacaktı ve kapalı oturumda okunan bir karar, kapalı oturum tutanakları 10 yıl açıklanamadığı ve 10 yıl süreyle görüş beyan edilemediği için karar kapalı oturumda okutulacak ama kamuoyunda aleniyet kazanmadığı, Hataylılara ‘Biz sizin milletvekilinizi düşürdük’ diyemedikleri için ve kapalı oturumdan sonra gidip içeride ne yaptıklarını anlatamayacakları için 10 yıl süreyle bu rezalet ertelenmiş olacaktı. Tabii kapalı oturumda kararın okutulması yerine oturumun sonlandırılıp tekrar açık oturuma geçilip okutulmasıyla kendilerince şekil şartı sağlanmışlar. Bu sefer de okuttukları karar yanlış karar. Dediğim gibi Anayasal olarak da hukukken de vicdanen de yok hükmünde.”
“GEREKLİ MÜDAHALEYİ YAPARIM”
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in İstanbul ve Ankara’daki billboardlara seçim afişlerinin astırılmadığı iddiasına da Özel, “Billboard meselesini duydum, şaşırdım. Sorup öğreneceğim. Yapabileceğim bir şey var mı? Varsa benim çözmem gereken. Gerekli müdahaleyi yaparım” dedi.
MİTİNG HAZIRLIKLARI
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, Can Atalay ile ilgili miting kararlarına ilişkin soruya, “Cuma günü sabahtan toplanacak MYK toplantısında karar almadan gün ve tarih söylemem mümkün değil ama bir hazırlığımız var. Zaten biz bu hukuka aykırılığı da adaletsizliği de Anayasaya da sahip çıkarak, hangi mağduriyet varsa sahip çıkmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bütün mağdur ettikleri, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bütün zulüm ettiklerini birbirlerine sahip çıkmak ve hep birlikte Anayasal düzene sahip çıkmak üzere bir mitinge davet etmiştik. Maalesef şehit haberleri ile sarsıldığımız o gün mitingimizi iptal ettik. O mitingi yapacaktık, önümüzdeki hafta sonu bu mitingi yapmakla ilgili bir niyetimiz var. Hava şartları, iklim, ulaşım koşulları da değerlendirilerek kesin karar Cuma günü verilecek. Kamuoyuna mitingin gün ve saati paylaşılacak” yanıtını verdi.
Özel, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağı iddiasına “Mustafa Beyin, Ordu, Kocaeli ve Gaziantep’te büyükşehir belediye adayları belirlenmedi. O sürece yönelik olarak o illerin il başkanları ve milletvekillerimizle bir teması, sohbeti olmuş. Kendisini bana da partinin vereceği görevlerden kaçmayacağını söyledi ancak henüz o konuda verilmiş bir karar yok. Verirsek sizinle de paylaşacağız” dedi.
Özel, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması halinde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Adayı Ekrem İmamoğlu’nun durumunun etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin soruya da “Sayın Demirtaş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve kanunlara göre tüm vatandaşların koyabileceği siyasi iddiaları koyması gayet normaldir. Bu konuda herhangi bir değerlendirme yapmak doğru olmaz. Sayın Ekrem İmamoğlu 2019 seçimlerinden İstanbul İttifakı ile seçilmiş ve seçenleri memnun etmiş bir belediye başkanıdır. Onun başarısı ya da başarısızlığını bir değerli hanımefendinin adaylığı üzerinden değerlendirmek kendisine nezaketsizlik olur ama Ekrem İmamoğlu kendisine oy verenleri pişman etmemiştir. Memnun etmiştir. Adaylığını bu temelde sürdürmektedir” diye yanıt verdi.
ADAYLIKLARDA SON DURUM
Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın gösterilmesi ve açıklanmayan belediye başkan adaylarına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Her aday ilan ettiğinizde ilan edilmeyen adaylar, yakınları rahatsızlık duyabilir. Tepki olabilir. Bugünlerde, hele hele İzmir adayları açıklandığı noktada tarihimizin en az olumsuz tepki alan ve en olumlu tepki alan listesi. Cumhuriyet tarihinde 6 kadın belediye başkanın görev yaptığı yere son durumda 3 kadın belediye başkanımızın olduğu yere, 9 kadın belediye başkanı görevlendirdik. Öyle kıyıdaki, köşedeki 20 bin nüfuslu 3 ilçeye değil CHP olarak 600-700 bin nüfuslu CHP’nin kalelerine, Karşıyaka, Konak, Karabağlar’a ve toplam 9 ilçeye kadın adaylar koyduk. Biz sözde değil özde kadınları siyasete katacağımızı söylüyorduk. Önümüzdeki dönemde de bu arkadaşlarımızın kent suçlarına karşı ve İzmir’i güzelleştirmek, İzmirlinin beklediği hizmetleri sağlamak için oralara bu kadar iyi yetişmiş kadınların eli değince İzmir’deki memnuniyeti herkes görecek.
Biz bir de gençleşme vaat ettik. 30 aday gösterdik, 9’u kadın ve 14 tanesi 40 yaş altı. Eğitimleri iyi. En az 1-2 yabancı dil bilen. Üniversite eğitimlerinin üstüne yüksek lisans yapmış arkadaşlarımız. Belediyecilik eğitimleri almış arkadaşlarımız. Pırıl pırıl arkadaşlarımız. İzmir’in hak ettiği bir listemiz var. Örneğin görevi bırakan arkadaşlara hiçbir sözümüz yok. Bornova Belediye Başkanımız Mustafa İduğ kötü bir belediye başkanı değildi ancak görevlendirilmedi. Paylaştığı mesaj ‘Partime katkı olabilecek her yerde seçim sürecinde çalışmak istiyorum’ diye. Ben kendisine Whatsapp üzerinden teşekkür ettim, telefonla teşekkür ettim ve buradan da teşekkür ediyorum. İzmir’de en az tepki alan listedir. Geçmiş dönemlerde de olmuştur, diğer siyasi partilerde de olur. Burada bir kişi seçiyorsunuz, birden çok kişi kendine hak görüyordu ama verilen karar bir kişiyi adaylaştırmak ve diğer adayları elbette ki kişisel olarak bir hayal kırıklığı olabilir. Ama bu çok hızlı atlatılır. Önemli olan partinin önce, daha da önemlisi İzmir ve kamunun menfaatleridir.”