Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sel felaketinden etkilenen Kastamonu'nun Bozkurt ilçesini ziyaret etti. Doğayla savaşılmayacağına vurgu yapan Davutoğlu, "Doğayı anlamadan, doğanın ve çevrenin şartlarını bilmeden ortaya konan yerleşimler, yüksek katlarla elde edilen kârlar ve rantlar, büyük acılara sebebiyet veriyor" dedi.
Ahmet Davutoğlu, Bozkurt’taki incelemelerinin bir açıklama yaptı. Davutoğlu şunları söyledi:
"BURAYA GELMEDEN BURADA YAŞANANLARI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"
"Gördüğümüz manzaralar, tarifi imkansız bir acıyı, bir üzüntüyü kendisi anlatıyor. Buraya gelmeden burada yaşananları anlamak mümkün değil. Her şeyden önce bu büyük acıda hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Şu anda kayıp listesinde olanların -küçük bir ümit bile olsa- hepsinin sağ salim dönmesini niyaz ediyorum.
"KÂRLAR VE RANTLAR BÜYÜK ACILARA SEBEBİYET VERİYOR"
Zor günler, milletlerin omuz omuza verdiği günlerdir. Bugün burada bir milletin, Türkiye’nin her köşesinden gelen insanlarıyla Bozkurt’un derdini paylaştığı bir gün. Afet bölgesinde yaşayan bir ülke olarak, bazen deprem, bazen yangın, bazen sel ile karşılaşan bir coğrafyada hepimizin üzerine düşen görevler var. Her şeyden önce doğayla barışık, çevreyle uyumlu bir yerleşim stratejisi lazım. Bugün burada yaşadıklarımız şunu gösteriyor ki doğayı anlamadan, doğanın ve çevrenin şartlarını bilmeden ortaya konan yerleşimler, yüksek katlarla elde edilen kârlar ve rantlar büyük, acılara sebebiyet veriyor.
"DOĞAYLA SAVAŞILMAZ"
Gelin hepimiz dersler çıkaralım. Ülkeyi kim yönetiyor olursa olsun, kim yönetecek olursa olsun hepimiz şu temel ilkede birleşelim: Doğayla savaşılmaz, çevreyle uyumsuz şekilde yaşanmaz. Büyük ve derin vadilerin olduğu yerlere şehirler kurulmaz. Bugün burada yaşadıklarımız eğer bir ders olarak bize bir şeyler öğretirse gelecek nesilleri hep beraber kurtarabiliriz.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI MİLLİ BİR STRATEJİDE BİRLEŞELİM"
Küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine karşı hükumetlerle değişmeyecek olan, gelen veya giden iktidarlarla değişmeyecek olan bir milli strateji geliştirmemiz lazım. Hep beraber kapsamlı bir çalışmayla, kapsamlı bir istişareyle; bilim adamlarının, kurumların, kuruluşların katkılarıyla küresel ısınmaya karşı, iklim değişikliğine karşı milli bir stratejide birleşelim. Doğayla uyumlu, çevreyle barışık bir kırsal dönüşüm stratejisini de benimsememiz lazım. Bütün Anadolu’nun her bir yerinde afet planlaması yapılmalı, ulusal afet planlaması yanında bölgesel ve yerel afet planlamaları ve ön senaryo çalışmaları yapılmalıdır."