AYHAN ÇİMENDAĞ
Denizli’de Merkezefendi Kadın Kooperatifi’nin çağrısıyla bir araya gelen Denizli Kadın Platformu bileşenleri, Taliban’ın yönetimi ele geçirdiği Afganistan’daki kadınlara destek açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bir yanda emperyalizm öte yanda Taliban tarafından sıkıştırılan Afgan kız kardeşlerimize özgürlük ve eşitlik istiyoruz” denildi.
Denizli Kadın Platformu bileşenlerinin Afganistan’daki kadınlara destek için yaptığı açıklamaya, Türk Kadınlar Konseyi Derneği Başkanı Gülnur Oymak, CHP Kadın Kolları Başkanı Ayşe Kocabay, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Halime Yıldız, Türk Kadınlar Birliği Şahsenem Ünal, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı Başkanı Seçil Tok, Kadın Haklarını Koruma Derneği’nden Fatmana Öztaş, Atatürkçü Düşünce Derneği’nden Sevim Mumcu, Eğitim-İş’ten Nevhis Elvan, Eğitim-Sen’den Sevil Özdemir, Süslü Kadınlar Bisiklet Grubu’ndan Güler Gürgüt, Merkezefendi Kadın Kooperatifleri’nden Aynur Tunç ve kadın mahalle muhtarları katıldı.
Açıklamayı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Ayşegül Odabaşıoğlu okudu. Açıklamada şöyle denildi:
“Afganistan’da yaşananları kaygıyla izliyoruz. Afgan kadınlarının ve kız çocuklarının yaşadıklarından görülüyor ki kadınların eşit ve özgür bireyler olarak yaşayabilmesi için laiklik, ülkemiz için olduğu kadar Afgan kız kardeşlerimiz için de ekmek ve su kadar acil bir ihtiyaçtır. ABD emperyalizminin bölgesel çıkarları adına destekleyip büyüttüğü şeriatçı Taliban ile imzalanan bir antlaşma ile ABD Afganistan’ı terk etti. İşgali süresince Afgan halkının değil emperyalizmin çıkarları doğrultusunda bölgede iş gören ABD’nin ülkeden çekilmesi ile şeriatçı Taliban, başta kadınlar ve kız çocukları için Afganistan’da cehennemi yaşatıyor. Gördük ki başta ABD, NATO ve ‘medeni’ Avrupa Birliği, ‘demokrasi götürmek’ yalanıyla müdahale ettikleri bütün ülkeleri yıkıntıya, kana ve gözyaşına buluyor. Suriye’de, Irak’ta ve dünyanın pek çok coğrafyasında olduğu gibi Afganistan’da da olan budur.
“KEMAL ATATÜRK’Ü VE KURTULUŞ SAVAŞI’NI TALİBAN’LA EŞ TUTACAK KADAR İLERİ GİTMİŞLERDİR”
Taliban'ın iktidarı devralmasından bu yana Afganistan Radyo Televizyonu'na bağlı iki kadın çalışan yeni direktör tarafından tehdit edildi ve işe gelmeleri engellendi. Gazne ilinde bulunan radyolarda müzik çalınması ve kadınların çalışmasının yasaklandığı bildirildi. Taliban’ın dediğine göre şeriat yasalarıçerçevesinde kadın haklarına saygı göstereceklermiş. Kadınlar hicap taktıkları sürece evden yalnız çıkabilecekler ve eğitim almalarına izin verilecekmiş. Biliyoruz ki Taliban, 1996-2001 yılları arasında yönetimi sırasında şiddetli bir şeriat hukuku uyguladı ve bu da ‘ahlaksızlıkla’ suçlanan kadınların recmedilmesi ve kırbaçlanmasını kapsadı. Görüyoruz ki bazı kadın örgütleri tarafından Taliban rejimi bağımsızlıkçı olarak nitelenerek selamlanmaktadır. Afgan kız kardeşlerimizin yanında olma çağrımız, ABD ve emperyalizm destekçisi olmakla suçlanmaktadır. O örgütler Atamız Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’nı Taliban’la eş tutacak kadar ileri gitmişlerdir. Bir yanda emperyalizm öte yanda Taliban tarafından sıkıştırılan Afgan kız kardeşlerimize özgürlük ve eşitlik istiyoruz.
“KAHROLSUN ŞERİAT, KAHROLSUN EMPERYALİZM”
Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Ağustos 1922’de ‘Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri’ diyerek bağımsızlığımızı kazandığımız Büyük Taarruz’un yıl dönümünde biz, Denizli Kadın Platformu bileşenleri olarak ülkemizde ve dünyada laikliğin kadın mücadelesinin biricik koşulu olduğundan hareketle laikliğin kırmızıçizgimiz olduğunu bildiriyor ‘Kahrolsun Şeriat, Kahrolsun Emperyalizm’ diyoruz.
Bizler biliyoruz ki Afganistan’daki kız kardeşlerimiz için endişelenmek ve yanlarında olduğumuz mesajı vermek, ülkemizdeki her türden gericilikle ve emperyalizmle mücadele etmeyi gerektiriyor. Bizler, Cumhuriyet kazanımlarına, başta da laikliğe titizlikle sahip çıkarak ülkemizde ve dünyadaki kardeşlerimize sesleniyoruz. Asla yalnız yürümeyeceksiniz! Kadınlar artık susmayacaklar. Hem ülkemizde hem dünyada yaşasın kız kardeşlik! Yaşasın kadın mücadelesi, yaşasın laiklik!”